Quantcast
Channel: Girişim Haber - Eğitim / Üniversite
Viewing all 758 articles
Browse latest View live

Bilgi Sosyal Kuluçka Merkezi Yeni Dönem Başvuruları Başladı

$
0
0

Bilgi Sosyal Kuluçka Merkeziİstanbul İsveç Başkonsolosluğu desteği ile İstanbul’da bulunan, zarar görebilir ve hassas gruplar alanında çalışan STK’ların ve yurttaş girişimlerinin kurumsal yapılarını stratejik olarak geliştirmeye destek olmak amacıyla yeni bir "genel kapasite gelişimi" programına başlıyor.

2014 Aralık ayından beri İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Sivil Toplum Çalışmaları Merkezi bünyesinde faaliyetlerine devam eden Bilgi Sosyal Kuluçka Merkezi bugüne kadar 72 STK ve yurttaş girişimine doğrudan kuluçka hizmeti sunarak kurumsal gelişimine destek oldu. Bu destekler çeşitli atölyelere katılımdan danışmanlığa, fiziki mekan olanağı sağlamaktan eğitimlere kadar geniş bir yelpazede gerçekleşti. Bunlara ek olarak Sosyal Kuluçka Merkezi 2014’ten beri mentorlarla desteklediği tematik kuluçka programları da yürütüyor.

Bu çerçevede Sosyal Kuluçka Merkezi,İstanbul İsveç Başkonsolosluğu desteği ile İstanbul’da bulunan, zarar görebilir ve  hassas gruplar alanında çalışan (çocuk, kadın, engelli, mülteci, etnik azınlıklar, LGBTİ gibi sosyal desteğe ihtiyacı olan)  STK’ların ve yurttaş girişimlerinin kurumsal yapılarını stratejik olarak geliştirmeye destek olmak amacıyla yeni bir "genel kapasite gelişimi" programına başlıyor.

Programın Amacı Nedir?

Program, zarar görebilir ve  hassas gruplar alanında çalışan kuruluşların ve yurttaş girişimlerinin önceliklerini belirlemelerini sağlayarak kurumsal kapasitelerini geliştirmek amacıyla hayata geçiriliyor. Kurumların kendilerine odaklanmaları sağlanarak hem kurum içinde sorun çözme yetilerinin geliştirilmesi, hem de örgütsel gelişimlerinin desteklenmesi hedefleniyor.

Böylece farklı sosyal sorunlara yönelik farklı çözümler üreten birlikteliklerin sayısının artmasına katkı yapılacak; toplumda ve sivil toplum düzleminde çok seslilik ve sorun çözme becerisinin artması için demokratik bir kültürün gelişmesi teşvik edilmiş olacak. 

Program Hangi Tarihler Arasında?

Program, Ocak 2019 ve Mayıs 2019 arasında toplam 4 ay süre ile gerçekleştirilecek.

Başvuranlarda Aranan Özellikler Nelerdir?

  • Zarar görebilir ve  hassas gruplar alanında (çocuk, kadın, engelli, mülteci, etnik azınlıklar, LGBTİ gibi sosyal desteğe ihtiyacı olan gruplar)  çalışıyor olmak,
  • Kar amacı gütmeyen bir tüzel kişiliğe sahip olmak (dernek, vakıf, vb.) ya da tüzel kişiliğe sahip olmayan ve bir sosyal sorunu çözmeye yönelik faaliyet yürüten bir yurttaş girişimi olmak,
  • Tüzel kişiliği bulunsun ya da bulunmasın ilgili sivil girişim bünyesindeki ekibin en az 1 yıldır beraber çalışıyor olması,
  • Tüzel kişiliği olmayan sivil girişimlerin en az 5 kişilik bir ekibe sahip olması 
  • Programın faaliyetlerine sürekli olarak katılacak iki kişinin bulunması,
  • Program döneminde ekibin (Ocak – Mayıs 2019) İstanbul’da bulunması (çalışılan konu/hedef kitle İstanbul dışında olabilir),
  • Tüm ekibin Ocak - Mayıs 2019 döneminde program bünyesinde odaklanılacak konulara  yönelik motivasyon, zaman ve kapasiteye sahip olması,
  • Hak temelli bir yaklaşımla sosyal sorunların çözümüne odaklanılması.
  • Kurumun ihtiyaçlarıyla Sosyal Kuluçka Merkezi'nin sağlayacağı katkıların örtüşüyor olması.

Sağlanacak İmkanlar Nelerdir?

  • Sosyal Kuluçka Merkezi çalışanlarından danışmanlık,
  • Kurumun ihtiyacına yönelik uzmanlığı bulunan bir mentor, 
  • İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Santral Kampüsü’ndeki Sosyal Kuluçka Merkezi’nde ofis alanı,
  • Eğitimleri/toplantıları desteklemek amacıyla atölyeler,
  • Hukuki destek ağından yararlanma,
  • Alanda çalışan deneyimli örgütlere yapılacak çalışma ziyaretlerine katılma.​

Unutmayın, İlgilenenlerin başvuru formunu doldurarak 17 Aralık 2018 tarihi saat 17:00’ye kadar göndermeleri gerekiyor. Sonuçlar 24 Aralık 2018 tarihinde açıklanacak.

Bilgi Sosyal Kuluçka Merkezi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.sosyalkulucka.bilgi.edu.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz. 

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


İlk Endüstri Mühendisliği Hackaton Etkinliği PRODUCTHON Başlıyor

$
0
0

Türkiye çapında tüm endüstri mühendisliği üniversite öğrencilerinin katılımına açık olan Producthon etkinliği başlıyor. Dünyanın ilk endüstri mühendisliği hackaton’u Producthon için son kayıt tarihi 1 Şubat 2019.

Producthon, online eğitim, eğitimde öğrenilenlerle kod yazmadan ürün geliştirerek yarışmaya katılım ve iş dünyasına özel ürün üretme olmak üzere üç adımda gerçekleştirilecek. Birinci aşamada Producthon.comüzerinden ön kayıt yapan öğrenciler, online eğitim sürecine dahil olacak, başarılı olanlar sertifika almaya hak kazanacaklar ve eğitimde öğrendikleri ile kod yazmadan ürün geliştirebilecekler. İkinci aşamada ise en başarılı ürünü geliştirenler Producthon ana etkinliği hackaton’a bireysel ya da ekip olarak katılacaklar. Tüm gün süren etkinliğin bitiminde başarılı projeler ödüllendirilecek. Projenin üçüncü aşamasında ise öğrenciler, sunulan firmaların ihtiyaçlarını öğrenip, onlara özel ürün geliştirecekler, firmaların yarışmalarına katılacaklar.

Endüstri Mühendisliğim Platformu ve Octopod iş birliği ile hayata geçirilen hackaton etkinliği ile geleceğin mühendisleri, kodlama bilgisi gerekmeden ürün geliştirmeyi öğrenip yeni bir uzmanlık edinecek, hem de sertifika ve ödüller kazanabilecekler.

Proje ile üniversite sanayi iş birliklerini farklı bir boyuta taşımak istediklerini belirten Octopod Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Balo,“Projeyi, Endüstri Mühendisliğim Platformu ile doğrudan piyasada kullanılabilecek, gelir getirici ve katma değer üreten sonuçlar elde edecek şekilde kurguladık. Bu nedenle projemiz, sadece eğitim verip bilgi vermek odaklı değil. Öğrenciler hem öğrenecek, hem gerçek müşterilerin gerçek ihtiyaçları için çözüm üretecek, hem de kendilerine gelir elde etme fırsatları yakalayacaklar” diyor.

Öğrenciler, proje bitiminde geliştirdikleri ürünleri Octopod ürün satış platformu Octopodyum ile iş dünyasının beğenisine de açabilecekler.

UnutmayınProducthon için son kayıt tarihi 1 Şubat 2019.

Producthon hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.producthon.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. 

Haberimizi endüstri mühendisi okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Akıl Fikir Yarışması, Yenilikçi Proje ve Fikirlerinizi Bekliyor!

$
0
0

Türk Ekonomi Bankası (TEB) tarafından 12 yıldır düzenlenen, finans alanında yenilikçi ve yaratıcı fikirlerin ödüllendirildiği TEB Akıl Fikir Yarışması, yeni başvuruları kabul etmeye başladı. 2006 yılından bu yana sektöre yenilikçi fikirler ve yaratıcı projeler kazandıran TEB Akıl Fikir Yarışması için son başvuru tarihi 15 Ocak 2019.

Türk Ekonomi Bankası (TEB) ‘İcat Çıkar’ sloganıyla bu yıl 12.’sini düzenlediği TEB Akıl Fikir Yarışması’nın başvurularını almaya başladı. TEB tarafından sektöre yenilikçi ve yaratıcı ürünler kazandırmak, müşteri deneyimini iyileştirmek ve inovasyon kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla düzenlenen ve her yıl daha da büyüyen bir ilgiyle, en önemli açık inovasyon uygulamalarından biri olan TEB Akıl Fikir Yarışması, bu yıl da ‘Üniversite Öğrencisi-Yeni Mezun’, ‘Müşteri’ ve ‘Teknolojik Girişimci’ olmak üzere üç ayrı kategoride düzenlenecek.

‘Üniversite Öğrencisi-Yeni Mezun’ ve ‘Müşteri’ kategorilerinde bankacılık ürün ve hizmetleriyle ilgili yenilikçi, yaratıcı fikir ve projeler;‘Teknolojik Girişimci’ kategorisinde ise sektör bağımsız teknoloji tabanlı projeleri olan tüm girişimciler 15 Ocak 2019 tarihine kadar başvuruda bulunabilecek.

İcat Çıkaran En İyi ‘Fikir’ler Ödüllendiriliyor

Jürinin sektörün önde gelen isimlerden oluştuğu yarışmada, katılımcıları finansal ödüllerin yanı sıra TEB’de kariyer fırsatları, Roland Garros Seyahati ve TEB Girişim Evi’ne katılım önceliği bekliyor. Ayrıca en inovatif üç proje sahibi Bahçeşehir Üniversitesi tarafından MBA bursu ile ödüllendiriliyor.

‘Üniversite Öğrencisi – Yeni Mezun’ Kategorisi’nin birincisi 25 bin TL, ikincisi 15 bin TL, üçüncüsü ise 10 bin TL ödül kazanıyor.

‘Müşteri’ kategorisinde birinci olan yarışmacı 25 bin TL ödülün yanı sıra Fransa Açık Tenis Turnuvası Roland Garros’a katılma hakkı kazanıyor. İkinci olan TEB müşterisi 15 bin TL, üçüncü ise 10 bin TL’lik ödülün sahibi oluyor.

‘Teknolojik Girişimci’ kategorisinin birincisi 25 bin TL, ikincisi 15 bin TL, üçüncüsü ise 10 bin TL ödül kazanıyor. Ayrıca bu kategoride finale kalan yarışmacılar TEB Girişim Evi’ne öncelikli katılım hakkı elde ediyor.

Unutmayın, TEB Akıl Fikir Yarışması'nın son başvuru tarihi15 Ocak 2019.

TEB Akıl Fikir Yarışması hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve başvuruda bulunmak isteyen okurlarımız www.icatcikar.com web adresini ziyaret edebilirler.

Haberimizi girişimci üniversite öğrencileri, yeni mezunlar, TEB müşterileri ve TEB çalışanları başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Big Bang 2018 Sahnesine Çıkacak 26 Finalist Belli Oldu!

$
0
0

İTÜ ARI Teknokent bünyesinde kurulan ve Avrupa’nın en iyi 2’nci, dünyanın ise en iyi 3’üncü kuluçka merkezi olan İTÜ Çekirdek’in her yıl yeni girişimlerin en iyilerini belirlediği‘Big Bang Start-up Challenge’a geri sayım başladı. 29 Kasım 2018 Perşembe günü Uniq İstanbul’da düzenlenecek olan etkinlik kapsamında binlerce başvuru arasından seçilen ve finale çıkan 26 girişim belli oldu. 

Dünyanın girişimcilere en fazla kaynak dağıtılan etkinliği olan ‘Big Bang Start-up Challenge’da bu yılın finalistleri belli oldu. Girişimcilik ekosisteminin ‘odak’ noktası Big Bang’de birbirinden iddialı girişimciler bu yıl yedinci kez  M. Serdar Kuzuloğlu’nun sunuculuğunda, yatırımcı ve kurumsal şirketlerin karşısına çıkacak. 

Geçen yıl Big Bang’de girişimcilere, 17 milyon TL’yi aşan bir kaynak ulaştırılmıştı. Bu yıl da İTÜ Çekirdek’in yeni paydaşları ve büyüyen girişimcilik ekosistemi ile yine büyük bir kaynağın girişimcilerle buluşturulması amaçlanıyor.

İşte Big Bang 2018’de Finale Çıkmaya Hak Kazanan Girişimler:

  • Akıllı Magnet: Tüketicilerin telefonlarına yeni bir uygulama indirmesine gerek kalmadan sadece telefonlarını buzdolabı magnetlerine dokundurarak sipariş verebilmelerini sağlayan IoT çözümü sunuyor.
  • AkıllıBES: Kullanıcıların, bireysel emeklilik sisteminde yılda 6 kez olan fon dağılım değişiklik haklarını kullandırarak daha fazla getiri elde edilmesine yardımcı oluyor. Evlenme, çocuk sahibi olma, ev satın alma ve iş değiştirme gibi katılımcıların hayatındaki değişikliklere göre kişiye özel tavsiye sunan AkıllıBES alanında Türkiye’nin ilk dijital platformu.
  • BenzinLitre: Tüm akaryakıt istasyonlarını güncel fiyatları, doğru lokasyonları ve tesis-içi imkanları ile listeleyerek kullanıcıların tasarruf etmesini ve karar verme sürecini akıllı hale getirmesini sağlayan BenzinLitre; dinlenme tesisleri, yol yardım, sigorta teklifi gibi araç sahiplerinin farklı ihtiyaçlarına da çözüm getiriyor.
  • Hextech Green: Sebze yetiştiriciliğine yeni bir devir başlatacak, üreticilerin afetlerden etkilenmeden doğal fideler yetiştirebileceği, tüketicilerin mutfaklarında kendi doğal sebzelerini yetiştirebileceği tarım makinesi üretimi yapıyor.
  • Drivee: Trafik kazalarını otomatik algılayarak, acil müdahale ekiplerinin olay yerine hızlıca ulaşmasını ve yaralıların hayata tutunmasını sağlıyor.
  • Kodeco: Kodeco ekibinin geliştirdiği modüler platforma sahip L6/L7e sınıfı elektrikli mini araç Ecomod; hedef pazarların ulaşım, lojistik ve F&B hizmeti gibi ihtiyaç çeşitliliği düşünülerek ortak şasi ve güç aktarımı platformu ile birlikte birçok opsiyonel yapı parçası tasarlanarak geliştirildi.  
  • Mips: Erkeklerin sperm sağlığını evde ölçmesini sağlayan cihaz sayesinde erken teşhis ve tedavi takibi rahatlıkla yapılabiliyor.
  • FilameX: 3 boyutlu yazıcı kullanıcıları başta olmak üzere üretim ile ilgilenen herkesin zevkle kullanabileceği geri dönüşüm odaklı tasarlanmış mini filament üretim makinesidir.
  • Hippist: Türkiye'den sanat, dekorasyon, aksesuar ve moda konularında üretim yapan bağımsız tasarımcıların başta İngiltere olmak üzere Avrupa ve Kuzey Amerika pazarında hak ettikleri payı alabilmeleri için kurulmuş mikro e-ihracata dayalı bir e-ticaret sitesidir.
  • Hyggefood Company: Bitkisel mikrobesinler ile hayvansal ürünlerin alternatiflerini üretir. Hyggefood Company'nin ilk ürünü Hyggefisk; bitkisel mikrobesinler ile üretilen ve içeriğinde 13 vitamin, 9 mineral, L-carnitne ve KoenzimQ10 barındıran yeni nesil bir havyardır.
  • Innoyum: Atık yumurta kabuğunu değerlendirerek, içeriğindeki yumurta zarını tasarlanan makine ile ayırmayı ve eklem sağlığında kullanılan takviye edici gıdanın aktif bileşeni olan doğal/hidrolize yumurta kabuğu zarı tozu ürünü üretmeyi hedefliyor.
  • Intenseye: Akıllı şehirler, perakende müşteri analizi, ulaşım, trafik izleme ve eğitim sektörlerine yönelik yapay zeka tabanlı video analiz servisleri sunuyor.
  • Iltema: Isı yayan tekstillerin geliştirilmesi için çalışıyor.
  • Kobaküs: Tüm banka hesaplarının bir tek platform üzerinden, aynı anda ve yüksek güvenlikle yönetilmesini sağlıyor.
  • Köpüklü-Akıllı Türk Kahvesi Makinesi: Nesnelerin interneti tabanlı Akıllı Türk Kahvesi Makinesi, çekirdek kahveyi öğüterek taze ve lezzetli Türk kahvesi çözümü sunuyor.
  • Laska Energy: Kauçuk bazlı atıklardan termo-kimyasal yöntemle değerli ham maddeler ve elektrik enerjisi elde ediyor.
  • Micro-S Biyoteknoloji: Yararlı mikroorganizmalar ile ‘doğalı’ doğalına çevirme, doğa ürünlerinin verimlerini artırma ve hastalıkları önleme için çalışıyor.
  • Otomazone: Türkiye’nin en büyük pazar paylarından biri olan endüstriyel market yani elektrik, otomasyon ve hammadde malzeme tedariğinde yeni bir dönem başlatmayı hedefliyor.
  • PetSurfer: Pet sahipleri ile sevgi dolu, güvenilir pet bakıcılarını pazar yeri modeliyle buluşturan Türkiye'nin yeni nesil pet platformudur.
  • Phoneix: Baca gazından hidrojen elde edilmesi ve yakıt olarak kullanımı alanında çalışıyor.
  • Reminis App: Kullanıcıların, etkinliklerde çekilen fotoğraflarına yüz tanıma teknolojisi ile anında ulaşmasını sağlıyor.
  • Stokbankası: Gıda perakendeciliğinde şirketler arası süreçleri çift taraflı entegrasyon ile yürütülmesini sağlayan online B2B platformu olarak hizmet veriyor.
  • Vagustim: Migren tedavisinde kullanılan kişisel medikal cihaz Vagustim, parasempatik sinir sisteminin önemli bir siniri olan vagus sinirini uyararak baskılanan parasempatik aktiviteleri artırıyor. Kulaktaki vagus sinirini düşük şiddet elektrik akımıyla uyaran Vagustim, stres faktörlerini yarattığı olumsuz faktörleri ortadan kaldırarak, stresle ilişkili migrene son veriyor.
  • watchX-Kodlanabilir Akıllı Saat: Kullanıcıların, ürün kutusu içerisinden çıkan parçaları basit işlemlerle birleştirerek, kendi akıllı saatini kendisi yaptığı bir kodlama eğitim kitidir.
  • Wollox Education: Microsoft, Mac, Linux, Pardus işletim sistemlerinin bağlı olduğu her türlü bilgisayarın ekranını ve ekranın yansıtıldığı her alanı interaktif (dokunmatik) hale getiren ve bunu yapmak için yazılım yüklemesi gerektirmeyen dünyadaki tek üründür.
  • Wport: Wordpress altyapısı kullanan web sitelerini, Android ve iOS uygulamalara dönüştürülmesini sağlıyor.

Big Bang Start-up Challenge etkinliği hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz bigbang.itucekirdek.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Disleksik Çocukların Eğitimini Destekleyen Girisim: Auto Train Brain!

$
0
0

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Doktora Öğrencisi Günet Eroğlu, okul hayatında ve öğrenmede güçlük çeken disleksik çocuklara yönelik “Auto Train Brain” isimli mobil uygulamayı geliştirdi.

Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Doktora öğrencisi Günet Eroğlu, disleksik çocuklara yönelik nörogeribildirime dayalı mobil telefon uygulaması geliştirdi. Günet Eroğlu, kendi yaşam tecrübesinden yola çıkarak tasarladığı ve geliştirdiği yazılım konusundaki doktora çalışmasını Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Selim Balcısoy ve Öğretim Üyesi Müjdat Çetin danışmanlığında yürütüyor.

“Auto Train Brain” adlı mobil uygulama, özgül öğrenme güçlüğünün bir alt grubu olan ve ilaçla tedavisi henüz mümkün olmayan disleksinin etkilerini azaltıyor ve çocukların okul başarısının artmasında yardımcı oluyor.

Uygulama Disleksik Çocukların Okuma Hızını Artırıyor ve Hata Oranları Düşüyor

“Auto Train Brain” adlı mobil uygulama, çocukları görsel ve işitsel oyunlarla destekliyor ve kendi beyin sinyallerini kendilerine geri besleyerek (nörogeribildirim) iyileştiriyor. 1000’den fazla sağlıklı ve 17 disleksik kişi üzerinde test edilen mobil uygulamada elde edilen bulgulara göre, birinci kullanımdan itibaren beynin önemli parametrelerinde iyileşme, 20’nin üzerinde kullanımdan itibaren disleksik çocukların bilişsel performanslarında artış gözleniyor.

60 Disleksik Çocuğa Ücretsiz Klinik Araştırma Fırsatı

Auto Train Brain uygulaması için, Klinik Araştırma Etik Kurul Onayı alındı. Kasım ayında başlayacak olan Klinik Araştırma’ya 7-10 yaş arası 60 disleksik çocuk katılabilecek. Disleksik çocuklara, eğitim öncesinde Disleksi Vakfı tarafından Türkiye'ye getirilen ve özgül öğrenme güçlüğünü teşhise yarayan TILLS adlı bir psikometrik test uygulanacak ve bu çocuklar 2 ay içerisinde 60 seans Auto Train Brain seansı alacak. Eğitimin tamamlanmasının ardından 6 ay sonra TILLS testi yenilenerek çocuklarda Auto Train Brain eğitiminden kaynaklanan bilişsel performans artışı izlenecek. Bu çalışma, gönüllü disleksik çocuklar ve aileleri için ücretsiz.

Disleksi Vakfı’ndan Destek

Auto Train Brain uygulaması aynı zamanda Disleksi Vakfı tarafından da destekleniyor. Uygulama vakfa özel eğitim için gelen disleksik çocuklara ücretsiz olarak uygulanmakta. Auto Train Brain uygulaması Aralık ayında gerçekleşecek Disleksi Kongresi’nde ayrıca kitlelere tanıtılacak. 1-7 Kasım haftası aynı zamanda Disleksi Farkındalık Haftası olarak bilinmekte.

Sabancı Üniversitesi Sanayi İşbirlikleri ve Teknoloji Lisanslama Ofisi (İLO) ile patent başvurusu yapılan “Auto Train Brain” mobil uygulaması hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.healthmobilesoftware.com web adresini ziyaret edebilir, uygulamayı Google Play Store ve App Store'dan ücretsiz bir şekilde indirebilirsiniz.

Haberimizi disleksi çoçukları veya yakınları olan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

‘İlk İşim Girişim’ 2018 Yarışmasının Ödülleri Sahiplerini Buldu!

$
0
0

Çalık Holding, YıldızTeknopark ve Yıldız TTO ortaklığında bu yıl dördüncüsü düzenlenen,‘Yeni Girişimler’ ve ‘Yeni Fikirler’ olmak üzere iki kategoride gerçekleştirilen ‘İlk İşim Girişim’ yarışmasının kazanan projeleri belli oldu.

Yıldız Teknik Üniversitesi, Çalık Holding, Yıldız Teknopark ve Yıldız Teknoloji TransferOfisi (TTO) ortaklığında düzenlenen; inovatif, topluma faydalı ve aynı zamanda ticarileşme potansiyeli yüksek olan iş fikirlerinin ortaya çıkmasını kolaylaştırmayı amaçlayan‘İlk İşim Girişim’ yarışmasının kazananlarına ödülleri, 6 Kasım’da Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde düzenlenen törende takdim edildi.

Ülkemizde girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılmasını, vizyoner genç girişimcileri ortaya çıkarmayı, yenilikçi ürün ve fikirlerin ticarileşmesine fırsat tanımayı ve uluslararası pazarlarda yer almalarını teşvik etmeyi hedefleyen yarışmanın finalistleri jüri önünde gerçekleştirdikleri sunumlarla projelerini anlattılar.

Yeni Girişimler ve Yeni Fikirler Ödüllendirildi

İlk İşim Girişim Yarışması 2018’in kazananları iki ayrı kategoride farklı ödüllerin sahibi oldu.

‘Yeni Girişimler’ kategorisinde Meinox İlaç Teknolojileri projesiyle Fatih Kocabaş birinci olurken, Sanal Gerçeklik Teknolojisi ile Göz Tembelliği Tedavisi Destek Sistemi projesiyle Ufuk Çoban ikinci ve Haus Freeze Dry projesiyle Hazel Topçu üçüncü sırada yer aldı. İlk üç dereceye girenler ödüllerini Sanayi ve Teknolojisi Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Bahri Şahin, Çalık Holding Bankacılık Grup Başkanı Galip Tözge ve Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof.Dr. Mesut Güner’in elinden aldılar. Ödül kazanalar Yıldız Kuluçka’da kapalı, açık ve sanal ofis imkânlarına da sahip olacaklar.

‘Yeni Fikirler’ kategorisinde başarı göstererek dereceye giren yarışmacılar arasında FilameX – Mini 3D Filament Ekstrüzyon Makinesi projesiyle Burak Horuz birinci olurken, Blok – Z projesiyle ErhanYıldırım ikinciliği ve Md-Led Therapy projesiyle Talha Korkmaz üçüncülüğü kazandı. Bu kategoride dereceye giren tüm adaylara ayrıca Yıldız Ön Kuluçka Merkezi’nde 6 ay boyunca ücretsiz ofis imkanı sunulacak.

Dr. Çetin Ali Dönmez: “Tüm Girişimcilerin Destekçisiyiz”

Ödül töreninde bir konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, girişimciliğin artık Türkiye’de yerleştiğine vurgu yaparak gençlere seslendi:“Türkiye’nin geleceği sizlersiniz. Ülkemizin büyümesine olan inancınızı kaybetmeyin. Çalışmalarınız sırasında fizibiliteyi iyi yapmalısınız. Mühendis arkadaşlar, bulduğunuz fikirlerin fizibilite çalışmasını yaparken işletme, finans, bankacılık ve iktisat konularında bilgi sahibi olan arkadaşlarınızın bilgi birikiminden mutlaka faydalanın. Her yaşta her şeyi yapmak mümkün, hiçbir şey için geç değil. Gayret sizi ve ülkenizi yükseltir” ifadelerini kullandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak tüm teknoparkların arkasında olduklarını vurgulayan Dönmez, “Tüm girişimcilerin destekçisiyiz. Başta Çalık Holding ve Yıldız Teknopark’a ve böyle bir olanağın gerçekleşmesinde katkısı bulunan herkese teşekkürlerimi sunarım” dedi.

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin de üniversite-sanayi iş birliğinin önemine dikkat çekerek, toplumun tüm paydaşlarının milli hedeflerimizi maksimize etmek için çalışmaya devam etmesi gerektiğini söyledi. “Eğitim ve araştırma sadece üniversitelerin işi değil, sanayi şirketlerinin de işi olmalı ve bu doğrultuda üniversiteler ile sanayi arasında güçlü iş birliği olmalı” diye konuşan Şahin, “Esas olan bilginin üretilmesi, üretilen bu bilginin ticarileşmesi. Girişimcilerin bilgi ve bilim ile destekleyici çalışmalar yapmaları, üniversitelerin de buna öncü olmaları gerekiyor” dedi.

Çalık Holding Bankacılık Grup Başkanı GalipTözge, “Biz Grup olarak Türkiye'nin üreten ve değer yaratan, rekabet edebilen bir ülke olma yolundaki dönüşümünü hızlandırmak için girişimciliğin çok önemli bir rol oynadığına inanıyoruz. Bu ekosistemi oluşturmak, büyütmek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek konusunda kararlıyız.” dedi. Gençlerin girişimcilik heveslerinin grup olarak kendilerini heyecanlandırdığını belirten Tözge, genç girişimcilere başarılı olmak için azimle, vazgeçmeden, pes etmeden çalışmalarını tavsiye etti.

Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner, “Girişimci maaşlı iş bulamayan kişi ya da işsiz değildir. Fikri olup onu hayata geçirmek isteyen, bunun için çalışan, çabalayan kişidir. Ancak fikir toplam işin yüzde 20’sidir, hayata geçirmekse ekip işidir. Başarı, fikir pazara sunulduğunda gelir” dedi. Güner sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyadan ve ülkemizden çıkan örnekler bilimin ne kadar değerli olduğunu sürekli kanıtlıyor. Bilim sayesinde, tonlarca ürün satıp kazanacağınızdan çok daha fazla gelir elde edebilirsiniz. Ülkemizde girişimciliğin artmasından, devlet ve STK teşviklerinin de her geçen gün artarak girişimcilik ekosistemini beslemesinden, bu ekosistemin bir parçası olarak mutluluk duyuyoruz.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

​BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri Sahiplerini Buldu!

$
0
0

İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen“Genç Sosyal Girişimci Ödülleri” sahiplerini buldu. Topluma pozitif katkı sağlamış 10 sosyal proje,İstanbul Bilgi Üniversitesi santrali İstanbul Kampüsü’nde düzenlenen törende ödüllerini aldı.

Uluslararası Gençlik Vakfı (International Youth Foundation), Laureate Uluslararası Üniversiteler Ağı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından hayata geçirilen BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri’nin 8’incisi için Mayıs ayında başlayan süreç, 8 Kasım Perşembe akşamı ödüllerin verilmesiyle sona erdi. Hayata geçirilmiş ve sosyal fayda sağlamış toplam 78 proje arasından zorlu değerlendirme kriterlerini geçen 10 proje iki ayrı seçici kurul tarafından değerlendirildi.

İşte Genç Sosyal Girişimci Ödüllerini Kazanan 10 Proje

İçinde yaşadıkları topluma pozitif katkı sağlamayı başarmış genç sosyal girişimcilerin liderlik becerilerini geliştirmelerini amaçlayan organizasyonda bu yılın kazananları; Joon, EAGD (Elektronik Atıkların Geri Dönüşümü), 81 İle Dokun, Tolkido, Toyi, Kent ve Çocuk, SOGLab, Code forGood, Tak Takıl ve Rumii oldu.

Ödül töreninin açılış konuşmalarını BİLGİ Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Dr. Ecmel Ayral ve Sosyal İnovasyon Merkezi Kurucusu Suat Özçağdaş gerçekleştirdi.

Ecmel Ayral: Girişimci Yenildikçe Kazanan Kişidir"

BİLGİ Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Dr. Ecmel Ayral, “Sosyal girişimcilik kavramı, BİLGİ’nin genlerinde var olan bir yaklaşım. Girişimcilik, eleştirel ve özgür düşünceyi, sonuç odaklılığı, sürekli sorgulamayı, kendi yaptığından memnun olmamayı, yenilgiyi, yenilgiden sonra ayağa kalkma yetkinliklerini içeriyor. Önemli olan girişimciliğe adım atma hevesine ve becerisine sahip olabilmek. Girişimci yenildikçe kazanan kişidir. Bizim asıl amacımızsa hep yeni girişimler yapmak ve bunu topluma katkı olarak dönüştürmek, sosyal etki ve toplumsal döngü yaratmak” dedi.

Sosyal İnovasyon Merkezi Kurucusu Suat Özçağdaş, “Dünyamızın içinde bulunduğu durum bizi karamsarlığa sürüklese de bunları aşma cesaretine sahip olan, bunları aşmak için yola çıkmış girişimcilerle karşılaşıyoruz. BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri aracılığıyla 8 yıldır çok sayıda sosyal girişimci, sivil toplum aktörü, iş dünyasının içinde sosyal fayda yaratan girişimciler bizimle birlikte oldu. Kendilerine bir yurttaş olarak saygılarımı sunuyorum” dedi.

Ödül töreninde BİLGİ Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Dr. Ecmel Ayral, Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı Genel Sekreter Yardımcısı Liana Varon ve 2011 BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri Finalisti Avukat Gökden İpek Yosunlu’nun katılımıyla “Türkiye’de Sosyal Girişimcilik” başlıklı bir panel düzenlendi.

8 Yılda 80 Proje Seçildi

Sosyal girişimcilik anlayışının yaygınlaşmasını amaçlayan yarışmada bugüne kadar toplam 80 proje ödüllendirildi. Proje ile Türkiye’deki genç sosyal girişimcilere ulaşmak, ihtiyaç duydukları konularda onlara eğitim fırsatı sunmak, onları ödüllendirmek, gençlerin kendilerini ve fikirlerini tanıtmalarına yardımcı olmak amaçlanıyor. Yarışma sonunda seçilen genç sosyal girişimciler, bilgi ve tecrübelerini birbirleriyle paylaşırken, aynı zamanda liderlik vasıflarının geliştirilmesi ve topluma sağladıkları faydanın sürdürülebilmesi için mentorluk desteği alıyor. Kazanan projeler ayrıca 2500 Amerikan Doları tutarında maddi destek ve Youthactionnet® tarafından düzenlenen "Küresel Genç Sosyal Girişimciler" programına başvuru yapma hakkı kazanıyor.

BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bilgiggo.org web adresini ziyaret edebilirsiniz. 

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Tolga Bizel: Gençler Yeni Disiplinler İçin Hazırlanmalı!

$
0
0

Türkiye ve dünyada teknolojinin geldiği konum ve gelecek hedeflerinin masaya yatırıldığı, Selçuk Üniversitesi Mühendislikte Gelişim Topluluğu tarafından düzenlenen 2. Geleceğin Teknolojileri Zirvesi’nde, Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, dijital fabrikalar ve robot teknolojileri konulu sunumuyla konuşmacı olarak yer aldı. 

Yapay zeka, değişim, blokchain, geleceğin meslekleri, girişimcilik, inovasyon, savunma teknolojileri, markalaşma, 5G ve dijital dönüşüm konularında uzman sektör temsilcileri ile Konya’daki üniversite öğrencileri ve sanayicileri buluşturan 2. Geleceğin Teknolojileri Zirvesi 6-8 Kasım tarihleri arasında Selçuk Üniversitesi’nde gerçekleşti. Selçuk Üniversitesi Mühendislikte Gelişim Topluluğu (MÜGET) tarafından düzenlenen etkinlikte MitsubishiElectric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, dijital fabrikalar ve robot teknolojileri konulu sunumuyla yer aldı. Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konsepti ile geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmanın mümkün olduğunu anlatan Bizel, yeni endüstri evresine hazırlıklı olmaları için öğrencilere tavsiyelerde de bulundu. 

Üretim Sistemleri Gibi Ürünler de Sürekli İnternete Bağlı Olacak

Dijital ve akıllı üretim çağında üretilen her bir ürünün, günümüzün modern sistemlerinden farklı olarak ayrı bir seri numaralı kimliğe sahip olması ve belleklerinde sadece bazı temel bilgileri değil kendi geçmişlerini de tutmasının planlandığını anlatan Tolga Bizel, sözlerine şöyle devam etti. “Bu ürünler tıpkı üretildikleri makineler gibi sürekli internete bağlı olacak ve dolayısıyla konumları ve durumları her an kolaylıkla belirlenebilecek. Alıcıları sayesinde bulundukları çevreyi inceleyip gerektiğinde yine kendi yetenekleri ölçüsünde fiziksel tepki verebilecekler ve bunu yaparken de internete bağlı diğer cihazlarla gerçek zamanlı olarak bilgi alışverişinde bulunabilecekler. Kişiselleştirilmiş ihtiyaçlara göre hazırlanan bir ürün fabrikada üretilirken değiştirilebilecek ve bunun kontrol altına alınacağı sistem yapısı sağlanacak.”

Nesne ve Eşyalar İnsanlarla ve Kendi Aralarında Haberleşecek

“Nesnelerin İnterneti” (Internet of Things) kavramının, nesne ve eşyaların internete bağlanarak veri alışverişi yapması ve bulut üzerinden hem insanlarla hem de birbirleriyle iletişim içerisinde olması şeklinde tanımlanabileceğini ifade eden Tolga Bizel, konuyla ilgili şu bilgileri aktardı;“Yeni sanayi evresinin merkezinde hiç şüphesiz üretim bulunuyor. Son dönemde şirketlerin ilgi odağı olan Sanayi 4.0 ve şirketlerin teknoloji yatırımları üzerinde büyük bir etki yaratan “Nesnelerin İnterneti” konusuyla birlikte teknoloji ve haberleşmenin önemi daha da artıyor. Bu noktada biz de Mitsubishi Electric olarak, iş modellerimizi yeniden tasarlıyor ve performansımızı arttırmak için teknoloji yatırımlarımızı hangi alanlara yoğunlaştırmamız gerektiğini belirliyoruz. Köklü inovasyon mirasımız ve üstün teknolojimiz ile geliştirdiğimiz yenilikçi çözümlerle fabrikaların altyapısını, sistemlerini ve proseslerini dijital çağa uygun şekilde dönüştürüyoruz.

e-F@ctory ile Geleceğin Dijital Fabrikalarını Bugünden Kurmak Mümkün

Yeni endüstri evresinin mevcut sanayinin bilgisayarlaştırma yönünde teşvik edilmesi ve yüksek teknolojiyle donatılması olarak özetlenebileceğini söyleyen Bizel, şu bilgileri aktardı; “Dijital dönüşüm çağında makineler çevrelerinde olup bitenleri anlayabilecek ve birbirleriyle internet protokolleri aracılığı ile iletişim kurabilecek duruma geliyorlar. Bu sayede fabrikalardaki üretim hatlarının kişisel bazlı ihtiyaçlara göre optimize edilmesi sonucunda pazardaki rekabet koşullarına ayak uydurmak daha kolay hale gelecek. Mitsubishi Electric olarak bu yeni endüstri evresine e-F@ctory konseptimiz ile yanıt veriyoruz. e-F@ctory ile geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmak mümkün. Bu süreçte robotlar arası veri transferinin de giderek hızlanması ve birbirleriyle konuşabilen ileri robot teknolojileri sayesinde robotlar artık kendi kendilerini daha detaylı ve koordineli olarak kontrol edebiliyor. Bugün e-F@ctory ile robotlar üretim hattındaki diğer ürünlerle de haberleşebiliyor. Bilgileri insan kontrolünden bağımsız olarak hem kendi aralarında hem de fabrikayı kontrol eden ana sistemle paylaşıp verimliliği artırmak için hazırlar. Çünkü e-F@ctory konseptinde fabrika otomasyonunda yer alan tüm ürünler birbirleriyle entegre ve açık bir mimari ile çalışıyor.”

Gençler Yeni Disiplinler İçin Hazırlanmalı

Temel bilimler ışığı ile başlayan endüstrileşme çalışmaları sonucunda çok farklı sektörlerde pek çok yeni iş disiplininin oluştuğunu belirten Bizel, ilk olarak Japonya’da ortaya atılan “mekatronik” kavramının çok hızlı bir biçimde diğer ülkelerde de yaygınlaştığını söyledi.

Endüstri evrelerinin gelişimine bakılarak yorumlandığında bu yaygınlaşmanın tesadüf olmadığının altını çizen Bizel, öğrencilere Sanayi 4.0 evresine hazırlıklı olmaları için tavsiyelerde bulundu; “Genç neslin hızla dijitalleşen dünyadaki yeni disiplinleri iyi anlayıp yorumlamaları ve gerekli hazırlıkları yapmaları çok önemli. Bu süreçte sağladıkları hız ve kolaylıklar sayesinde robotların hayatımızdaki rolü de her geçen gün artıyor. Dolayısıyla ağırlıklı olarak sanayi, bilim ve sağlık alanlarında kullanılan endüstriyel robotları programlayabilecek, üretim hatlarına entegrasyonunu sağlayabilecek ve yeni robotlar tasarlayabilecek mühendislerin yetiştirilmesi önem kazanıyor. Bu noktada Mitsubishi Electric Türkiye olarak 6 eksenli endüstriyel robotumuzu üniversitelerin mühendislik fakültelerine hibe ederek robot eğitim merkezleri kurulmasına katkı sağlıyoruz. Gençlerin eğitimine katkıda bulunmak için hayata geçirdiğimiz çalışmaları önümüzdeki dönemde de artırarak sürdüreceğiz.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Yarının Eğitimi Zirvesi'nde "Eğitimde Fırsat Eşitliği" Konuşuldu

$
0
0

Eğitimde başarılı olmuş ülkeleri incelemek amacıyla her yıl bir zirve organize eden Yarının Eğitimi Platformu, Yıldız Teknik Üniversitesi Kongre Merkezi’nde bir araya geldi. Yarının Eğitimi Zirvesi’nde konuşan Güney Koreli eğitim uzmanları gerçekleştirdikleri eğitim mucizesini ve ekonomik gelişimi anlattı. Başarının kaynağında istikrar, sabır ve kültürel olarak eğitime değer vermekten kaynaklandığı ifade edildi.

Sanbot : “Siz İnsanlar Daha Yaratıcı Olabilirsiniz Ama Biz Daha Çalışkanız” 

Yarının Eğitimi Zirvesi, 17 Kasım Cumartesi günü Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde gerçekleşti. Eğitim dünyasının ve basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği zirve, Sanbot isimli yapay zeka robotun karşılaması ile başladı.“Siz insanlar daha yaratıcı olabilirsiniz ama biz daha çalışkanız” dedi. Zirve, Acıbadem Okulları Genel Müdürü İdris Topçuoğlu’nun açılış konuşmasıyla devam etti. Yarının Eğitimi Zirvesi’nin, dünyadaki eğitim modellerinden ilham alma ve hayata geçirme projesi olduğunu ifade eden Topçuoğlu zirvenin toplanma nedenini özetle, “Dünyayı gezemeyenler için biz dünyanın eğitimini Türkiye’ye getirmek istedik.” diyerek açıkladı.

Güney Kore Eski Başbakan Yardımcısı ve Gyeonggi Bölgesi Eğitim Müdürü Lee Jae Joung, Seul National Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ki Seok Kim, Biruni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel gibi konuşmacıların sunumlarıyla devam eden zirvede eğitimin ekonomi üzerindeki etkisi, öğrenme ve eğitimde güncel konular ve gelişmeler, eğitimde 4.0 ve geleceğin eğitimi, 21. yüzyılda eğitim yöneticiliği, öğretmenlik ve dijital dünyaya uyum, uluslararası eğitim modelleri ve sürecin nasıl yönetildiği gibi eğitime dair konular masaya yatırıldı.

Lee Jae Joung: "Öğretmenlerimize Demokratik Yurttaşlığı Öğretiyoruz"

Konuşmasına Türkiye’ye gelir gelmez kendisini evinde gibi hissettiğini, tarihi bağları güçlü iki ülke olduğumuzu ifade ederek başlayan Lee Jae Joung, Güney Kore’de inovatif okul projesine 13 okulla başladıklarını ve şu an bölgelerinde 540 okulun inovatif okul olarak adlandırıldığını söyledi. Hayal okulu projelerinden bahseden Joung, geleneksel eğitim ile inovatif eğitim modelini karşılaştırdı.

Joung,“Geleneksel eğitim bilgiyi hatırlamak ve cevap vermek demekti. Öğretmenin görevi ise bilgiyi aktarmaktı. Şimdi sanayide 4.0’ı yaşıyoruz. Toplum ve eğitim ilerliyor. Her şey birbiriyle bağlantılı ve akıllı. Bu değişim ve dönüşüm çağında eğitimi nasıl ele almalıyız? Biz, öğretmenlere demokratik yurttaşlığı öğretiyoruz ve öğrencilerine de bunu öğretmelerini istiyoruz. Güney ve Kuzey Kore arasında olumlu adımlar atılıyor. Öğrenciler barış nedir, insanlık haysiyeti nedir gibi kavramları anlasınlar istiyoruz. Amacımız, insanlık barışını koruyacak nesiller yetiştirmek” dedi.

Ortak çalışma ve orkestrasyonun önemine vurgu yapan Lee Jae Joung, çeşitliliğe saygı göstermenin ve öğretmenin öğrencileri bu yönde motive etmelerinin önemli olduğunu söyledi. Hayal Okulu (Dream School) projesinin amacını ise “Öğrencilerin, kendi kendine hayal kurarak sorunları çözebilmesi” olarak tanımladı.

Ki Seok Kim: “Güney Kore’de Eğitim Pali Pali”

Eğitim ve eğitimin ekonomi üzerinde etkisi üzerine bir konuşma yapan Prof. Dr. Ki Seok Kim, konuşmasına “Türkiye ile Güney Kore’nin ezelden beri kardeş. Türk askeri 1953’e kadar bizimle savaştı. Bu nedenle ben buna ‘kan kardeşliği’ diyorum. Türkiye, bizim için dövüşmekle kalmadı, bizim için okullar da açtı. Bu nedenle, bizim bir başarımız varsa onu sizinle paylaşmalıyız ve birlikte yükselmeliyiz” dedi. Savaş zamanında Türk askerleri tarafından sahiplenilen Ayla isimli kıza da değinen Kim, sahnede Türkçe ve Korece ‘Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur’ şarkısını söyleyerek Yarının Eğitimi Zirvesi katılımcılarından büyük alkış aldı.

Kore’de eğitimin 1950’den bu günlere geçirdiği serüveni fotoğraflarla anlatan Kim, “Güney Kore, eğitimi merkeze koyan bir ülke ve her aile çocuklarını mutlaka okutur.” dedi. Açık havada, bomba düşen bir yerin yakınında ve çatısı olmayan mekânlarda eğitim alan öğrencileri gösteren Kim,“Güney Kore’de eğitim pali pali” dedi. Pali Pali’nin yerel bir ifade olduğunu açıklayan Ki Seok Kim, açıklaması zor olmakla beraber bu kelimenin yavaş ama istikrarlı ilerlemek anlamı taşıdığını ifade etti.

Eğitimde Fırsat Eşitliğine Dikkat Çekildi

Prof. Dr. Ki Seok Kim, Güney Kore’de ailelerin eğitime büyük kaynak ayırdığını söyledi. “Kalite gereklidir ancak fırsat eşitliği de önemlidir. Kore’de varlıklı ailelerin çocukları daha başarılı değildir. Süper zengin bir aileden gelmeyenler de yüksek skorlara ulaşabilir” dedi.

 Prof. Dr. Adnan Yüksel: Dünyadaki En Büyük Zafer İnsanın Kendini Keşfetmesi 

Beyin ve öğrenme üzerine konuşma yapan Biruni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel, beynin nasıl öğrendiği ve eğitim ürettiği konusunda detaylı bir sunum yaptı. Dünyada en büyük zaferin insanın kendini keşfetmesi olduğunu söyleyen Yüksel, “Taklit yapmayacağız. Kendimize has bir eğitim sistemine ihtiyacımız var. Tek ihtiyacımız çok daha fazla çalışmak” diyerek her ülkenin kendi özgün serüvenini takip ettiğini, Türkiye’nin de mecburen ve mutlaka ilerleyeceğini ancak bunun çok daha erken gerçekleştirilmesi için çok çalışmak gerektiğini ifade etti.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Apple'dan Kadın Girişimcilere ve Yazılımcılara: Girişimcilik Kampı!

$
0
0

Teknoloji devi Apple, endüstride yöneticilik ve bilgisayar programcılığı gibi alanlarda kadınların daha fazla varlık göstermesine olanak sağlayacak özel bir program başlatıyor. 

Kadın girişimcileri ve programcıları Cupertino’daki merkezinde kampa alacak olan Apple, iki hafta boyunca eğitim verecek. Kampta kodlamadan tasarım ve pazarlamaya çeşitli çalışmalar yapılacak. 

Girişimcilik kampları, Ocak ayından itibaren her üç ayda bir düzenlenecek. Apple her kursa, uygulama geliştiren firmada kurucu ya da uygulama programcısı olan 20 kadını davet edecek. Her firmadan en fazla üç kadının kabul edileceği eğitim kampı için tüm masrafları da Apple karşılayacak.

Apple'da diğer birçok teknolojisi firmasında olduğu gibi yüksek maaşlı programcılık işlerinde erkeklere olan bağımlılığını azaltmaya çalışıyor. 2017 verilerine göre Apple’da teknoloji alanında çalışanların sadece yüzde 23’ü kadın. 

Apple’ın yeni programının piyasaya ne kadar etkisi olacağı belirsiz. Google de kadınlara teknoloji alanında kariyer yapmaları için eğitimler sunuyor ancak, bu eğitimler iş piyasasında çok çeşitlilik yaratmadı. 2017 verileri Google çalışanlarının yüzde 25’inin kadın olduğunu gösteriyor.

Endüstri uzmanları teknoloji firmalarının, erkek egemen hiyerarşide kadınlara ayrımcılık uyguladığını savunuyor. 

Yaklaşan Girişimcilik Kampları Çizelgesi

  • 28 Ocak-8 Şubat 2019
  • 1–12 Nisan 2019
  • 22 Temmuz-2 Ağustos 2019
  • 14-25 Ekim 2019

Başvuruları alınmaya başlanan ve eğitimleri Apple çalışanları/uzmanları tarafından verilecek olacan Apple Girişimcilik kampları hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz developer.apple.com/entrepreneur-camp web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Amerika'nın Sesi kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

SOCAR'dan Liseli Gençler İçin: İnovatif Düşünme ve Girişimcilik Projesi

$
0
0

Hayata geçirdiği dev projelerle Türkiye ve Azerbaycan ekonomisine güç katan SOCAR Türkiye, gençleri yarınlara hazırlamak için yeni bir “İnovatif Düşünme ve Girişimcilik” projesine başlıyor. 

Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan “İnovatif Düşünme ve Girişimcilik” projesi, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi ve SOCAR Türkiye Dış İlişkiler Başkanı Murat LeCompte’un imzaladığı bir protokolle hayata geçti. Gençlerin inovatif düşünme becerilerini geliştirmek için “Dersimiz: Girişimcilik” adıyla başlattığı projeyi duyuran SOCAR Türkiye, mesleki ve teknik ortaöğretimin niteliğini de artırmayı hedefliyor. 

Tüm dünyada ekonomilerin büyümesi için çıkış yolu olarak görülen ‘girişimcilik’, üretim ve istihdama katkısından dolayı Türkiye ekonomisi açısından da büyük önem taşıyor.İzmir’de Aliağa İlçe Eğitim Müdürlüğü faaliyet alanı içindeki 8 lise ile Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü faaliyet alanı içindeki 2 lisede öğrenim gören tüm lise öğrencilerini kapsayan SOCAR Türkiye İnovatif Düşünme ve Girişimcilik Projesi’nin, iki eğitim öğretim yılı sürmesi planlanıyor.

Proje ile gençlerin sosyal beceri, inovatif düşünme, yenilikçi fikirler ortaya çıkarabilme ve sunabilme potansiyellerinin artırılması hedefleniyor. Bu kapsamda gerçekleştirilecek atölye çalışmaları, eğitimler, yarışmalar ve iş kampları sonucunda ortaya çıkan projeler arasından seçim yapılacak. Sonrasında hayata geçirilecek hızlandırıcı çalışmalarla, seçilmiş projeler için kamu ve özel kurumların hibe programlarından destek bulunması ve bu projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişimcilik Ekosistemine 21 Milyon Liralık Ödül Ve Yatırım!

$
0
0

Dünyanın girişimcilere en fazla kaynak sağlanan etkinliği ‘Big Bang Start-up Challenge’ bu yıl da büyük bir katılımla gerçekleşti. Başvuran binlerce girişim arasından sıyrılarak, final etkinliğinde sahneye çıkmaya hak kazanan 20 finalist ve fuayede yer alan bazı yarı finalist gruplar ile ikinci tur yatırımlarını alan İTÜ Çekirdek girişimleriyle birlikte 21 milyon TL’lik ödül ve yatırıma ulaşıldı. 

İTÜ Çekirdek Erken Aşama Kuluçka Merkezi’nin her yıl yeni girişimlerin en iyilerini ödül ve yatırımlarla buluşturduğu ‘Big Bang Start-up Challenge’ yarışması üç bini aşkın katılımcıyla gerçekleşti. Final etkinliğinde, binlerce girişim arasından sıyrılarak sahneye çıkmaya hak kazanan 20 teknoloji girişimi; Akıllı Magnet, AkıllıBES, BenzinLitre, Hextech Green, Drivee, Kodeco, FilameX, Hippist, Hyggefood Company, Intenseye, Iltema, Kobaküs, Laska Enerji, Micro-S Biyoteknoloji, Otomazone, PetSurfer, Reminis App, Vagustim, watchX-Kodlanabilir Akıllı Saat, Wollox oldu. Final sahnesinde 21 milyon TL’yi aşan kaynağa ulaşmak için girişimlerini anlatan gruplar arasında aldıkları ödül miktarıyla ilk üçte yer almaya hak kazanan girişimler, 771.000 TL ile Reminis APP, 437.000 TL ile WatchX-Akıllı Kodlanabilir Saat ve 415.000 TL ile FilameX oldu.

Big Bang sahnesinde yer alan girişimlere ve fuaye alanında yer alan yarı finalistlere dağıtılan ödül ve yatırımların duyurulmasına ek olarak, ayrıca geçtiğimiz yıllarda Big Bang sahnesinde yatırım almış olan bazı girişimler de Big Bang 2018 sahnesinde ikinci tur yatırımlarını aldılar. İkinci tur yatırımını alan bu girişimler toplamda 12 milyon TL’lik bir yatırım miktarına ulaşmayı başardı.

Ev sahibi İTÜ ARI Teknokent, beş girişime İTÜ Çekirdek kapalı ofis ödülü, altı girişime ise Innogate ödülü verirken, diğer girişimlere ise İTÜ MAGNET ve açık ofis ödülleri verdiğini duyurdu. Etkinlikte ayrıca İstanbul Sanayi Odası, Elginkan Vakfı, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği, Enerjisa Enerji, Allianz, Anadolu Efes, Anadolu Sigorta, ING Bank, TEB, Softtech, Arıkovanı, Koç Finans, 3M Türkiye, Innova ve Vodafone’nun da bulunduğu 40’ı aşkın destekçi, 10 yatırımcı şirket ve yatırımcı ağı ile 2 bireysel yatırımcı da geleceğe odaklanan girişimcilere yatırım ve hibe desteğinde bulundu. 

Rektör: “Hiçbir Ayırım Gözetmeden Tüm Girişimcileri Tüm Gücümüzle Destekliyoruz”

‘Big Bang Start-up Challenge’ın bu yıl diğer yıllara kıyasla daha yoğun bir katılımla gerçekleştiğini aktaran İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, “İTÜ Çekirdek olarak 2012 yılından beri toplam 1.797 girişime ve 4.233 girişimciye destek verdik. 50 milyon TL’yi aşkın yatırım alan İTÜ Çekirdek girişimlerinin toplam değerlemesi 650 milyon TL’yi, toplam cirosu ise 65 milyon TL’yi aştı. Sadece 7 yılda 388 girişimin aldığı desteklerle başarılı olmasını ve şirketleşmesini sağlayan İTÜ Çekirdek, 1.400’den fazla istihdam yarattı. Bu yıl da İTÜ Çekirdek’e ülkemizin dört bir yanından binlerce kişi başvurdu. Sahneye çıkacak girişimcileri belirlerken hiç bu kadar zorlanılmamıştı. Big Bang ile Türkiye’de girişimciliği desteklemeye ve başarılı iş fikirlerini doğru yatırımcılarla buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.

Deniz Tunçalp: “Gelin Bu İşbirliğine Katılın, Daha Büyük Bir Aile Olalım”

İTÜ ARI Teknokent olarak dünyada eşi benzeri olmayan bir ekosistem kurguladıklarını belirten,İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Deniz Tunçalp, “Girişimcilerimiz aylardır bugün için çalışıyorlar. Çok heyecanlılar. Biz de çok heyecanlıyız. Big Bang ile özel sektör kuruluşlarını hibe ve ödül vermeye, yatırım yapmaya davet ederek girişimcilik ekosistemini büyütmeye çalışıyoruz. Sayısı her yıl artan ana paydaşlarımıza tek tek teşekkür ediyorum. Bir de çağrı yapmak istiyorum; gelin bu işbirliğine katılın. Daha büyük bir aile olalım. Daha fazla girişimciyi başarıya ulaştırmak için hepinizin katılımına ihtiyacımız var” dedi.

Doç. Dr. Tunçalp, Avrupa’nın en iyi 2’nci, dünyanın ise en iyi 3’üncü kuluçka merkezi İTÜ Çekirdek’e ait hem rakamsal verilerin hem de girişimcilerin piyasa başarılarının çok iyi ilerlediğini de belirtti. Doç. Dr. Tunçalp sözlerine şöyle devam etti,“Türkiye’nin ilk dijital fabrikalarından birini, İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteği ile İTÜ ARI Teknokent bünyesinde hayata geçiriyoruz. Prototipini üretmek isteyen tüm girişimciler aradıkları çözümü burada bulacak. Ülkemizde şimdiye kadar bir araya gelmemiş bir makine parkını bir araya getiriyoruz. Önümüzdeki günlerde bunu tüm Türkiye’ye hizmet verir halde açacağız.”

İş dünyası, girişimciler ve geleceğin teknolojilerine şahit olmak isteyenler tarafından yoğun bir katılımla gerçekleşen etkinlikte final sahnesinde başarı elde eden ekipler İTÜ Çekirdek Erken Aşama Kuluçka Merkezi’ne dâhil edilerek 1 yıl boyunca ücretsiz olarak İTÜ Çekirdek’in sunduğu tüm olanaklardan da yararlanabilecek.   

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

MÜSİAD ile YediHilal’in Düzenlediği Ticaret Mektebi Başlıyor!

$
0
0

MÜSİAD ile YediHilal’in birlikte düzenlediği “Ticaret Mektebi” projesinin tanıtımı Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. İş dünyasından önemli isimlerin katılımlarıyla gerçekleştirilen programda, çalışmanın koordinatörlüğünü üstlenen Mehmet Cebeci tarafından katılımcılara sunum yapıldı ve projenin yol haritası ortaya konuldu.

7-8-9 Aralık 2018 tarihleri arasında, MÜSİAD Genel Merkez’de, Üniversiteli öğrencilere yönelik gerçekleştirilecek olan projenin “Ticaret Mektebi Kamp Programı”ndan sonra bir dönem sürmesi hedefleniyor. Belirlenen müfredat programı ile birlikte, usta-çırak ilişkisine dayalı saha çalışmalarının başlaması öngörülüyor.

Çalışmanın yürütücüleri olan YediHilal Genel Başkanı Mustafa Enesoğlu ve MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Kerim Altıntaş, yaptıkları açılış konuşmalarında Usta-çırak ilişkisine dayalı, ticaret ahlakına sahip, helal-haram sınırına dikkat eden ve özellikle gençlerde tacirlik ile ilgili yeni ufukların çizilmesi gerektiren düşünceyi ortaya koymak istediklerini belirttiler.

Ticaret Mektebi çalışma lansmanı, katılımcıların soru ve değerlendirmeleriyle sona erdi.

Ticaret Mektebi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.musiad.org.tr ve www.yedihilal.org web adresleri ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi  tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dünyanın Trend Konuları İTÜ Trendler Zirvesinde Konuşulacak

$
0
0

İstanbul Teknik Üniversite Yatırım Kulübü tarafından düzenlenen Trendler Zirvesi, 14-15 Aralık tarihlerinde İTÜ Maçka Kampüsü’nde düzenlenecek. Bu yıl zirvede dünyaya her geçen gün biraz daha entegre olan ve hızla gelişen teknolojinin doğurduğu ihtiyaçlarla birlikte, organizasyonların daha etkin ve verimli olması amacıyla ortaya çıkan dijital dönüşümün bir parçası olan ''Dijital Meslekler'' konusunu ele alınacak.

Her sene birbirinden farklı konuları ele alarak üniversite öğrencilerinin, gelişen dünya ile birlikte çağa ayak uydurabilmelerine imkân sağlayan Trendler Zirvesi bu yıl 14-15 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek. İTÜ Yatırım Kulübü tarafından düzenlenen zirvede bu yıl dijital dönüşüm ve dijital meslekler konuları konuşulacak.

Bu yıl 1500 öğrencinin katılması planlanan zirvede, öğrenciler dijital dünyanın önemli isimleri ile bir araya gelerek kariyer hayatlarına yön verme imkânı bulacak. Teknoloji İletişimcisi Dr. Sertaç Doğanay, Egon Zehnder Global Telecom Practice Leader Burcu Bıçakçı, Anadolu Hayat Emeklilik Head of PMO Başak Cengiz, Deputy Manager Burak Ergüven, İnfina Yazılım Kurucu Ortağı Burak Aslanpay, İnfina Yazılım Ürün Yöneticileri Ömer Akif Dede ve Haluk Özek öğrenciler ile dijital dönüşümü konuşacak önemli isimlerin bir kısmı.

Trendler Zirvesi, alanında uzman konuşmacılar ve söyleşilerle dijitalleşen dünyada kariyer hayatına yön vermek isteyen öğrencilerin yol göstericisi olmayı hedefliyor.

Trendler Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.trendlerzirvesi.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Fikri Bağımsızlık İktisadi Bağımsızlıkla Desteklenmeli!

$
0
0

İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk;“Fikren bağımsız olabilmemiz için öğrencilerimiz kendi kendine düşünme kabiliyetini geliştirmeli, üniversitelerimiz de düşünce üretmeli. Fikri bağımsızlık, iktisadi bağımsızlıkla desteklenmeli" dedi.

İleri teknolojiden savunmaya, inşaattan sağlığa, sektörlerinde kendini ispatlamış 49 ülkeden 150 yatırımcı, İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi,Ticaret Bakanlığı'nın desteği veİbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) iş birliğinde düzenlenen Fırsatlar Zirvesi'nde bir araya geldi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından desteklenen 'BADEER I. İş Dünyası ve Yatırım Fırsatları Zirvesi'nin açılışına BADEER Yatırım Platformu Yürütme Kurulu Başkanı Bader El-Saeed, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk katıldı.

Zirvenin açılışında konuşan İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, üniversite olarak sektörle iş birliğine önem verdiklerini belirterek, bu nedenle BADEER I. İş Dünyası ve Yatırım Fırsatları Zirvesi"ne destek verdiklerini söyledi. İbn Haldun Üniversitesi, BADEER I. İş Dünyası ve Yatırım Fırsatları Zirvesi'nde danışman üniversite olarak yer alıyor. Uluslararası yatırım nasıl yapılır, hangi alanlara yapılmalı gibi konularda danışmanlık yapılıyor.

"Fikri Bağımsızlık İktisadi Bağımsızlıkla Desteklenmeli"

İbn Haldun Üniversitesi’nin Türkiye'de uluslararası öğrencilere yüksek oranda hizmet veren, öncü üniversitelerden biri olduğunu dile getiren İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk mottolarının fikri bağımsızlık olduğuna dikkat çekerek,"Biz fikri bağımsızlığın, hem siyasi hem de iktisadi bağımsızlığın temeli olduğunu düşünüyoruz. Fikren bir başka ülkeye, bir başka medeniyete bağlı olan, bir başka medeniyeti taklit eden insanlar ortaya orijinal bir şeyler çıkaramaz. Fikren bağımsız olabilmemiz için öğrencilerimizin kendi kendine düşünme kabiliyetine sahip olması lazım. Ülkemizdeki üniversitelerimizin düşünce üreten üniversiteler olması lazım. Fikri bağımsızlığın da, iktisadi bağımsızlıkla desteklenmesi lazım. Bir ülke ekonomik olarak güçlü değilse fikren bağımsız olmaz. Bunun da farkındayız. Onun için bu tür yatırım zirvelerine destek vermeye, danışmanlık yapmaya devam edeceğiz"

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Bilgi Sosyal Kuluçka Merkezi Yeni Dönem Başvuruları Başladı

$
0
0

Bilgi Sosyal Kuluçka Merkeziİstanbul İsveç Başkonsolosluğu desteği ile İstanbul’da bulunan, zarar görebilir ve hassas gruplar alanında çalışan STK’ların ve yurttaş girişimlerinin kurumsal yapılarını stratejik olarak geliştirmeye destek olmak amacıyla yeni bir "genel kapasite gelişimi" programına başlıyor.

2014 Aralık ayından beri İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Sivil Toplum Çalışmaları Merkezi bünyesinde faaliyetlerine devam eden Bilgi Sosyal Kuluçka Merkezi bugüne kadar 72 STK ve yurttaş girişimine doğrudan kuluçka hizmeti sunarak kurumsal gelişimine destek oldu. Bu destekler çeşitli atölyelere katılımdan danışmanlığa, fiziki mekan olanağı sağlamaktan eğitimlere kadar geniş bir yelpazede gerçekleşti. Bunlara ek olarak Sosyal Kuluçka Merkezi 2014’ten beri mentorlarla desteklediği tematik kuluçka programları da yürütüyor.

Bu çerçevede Sosyal Kuluçka Merkezi,İstanbul İsveç Başkonsolosluğu desteği ile İstanbul’da bulunan, zarar görebilir ve  hassas gruplar alanında çalışan (çocuk, kadın, engelli, mülteci, etnik azınlıklar, LGBTİ gibi sosyal desteğe ihtiyacı olan)  STK’ların ve yurttaş girişimlerinin kurumsal yapılarını stratejik olarak geliştirmeye destek olmak amacıyla yeni bir "genel kapasite gelişimi" programına başlıyor.

Programın Amacı Nedir?

Program, zarar görebilir ve  hassas gruplar alanında çalışan kuruluşların ve yurttaş girişimlerinin önceliklerini belirlemelerini sağlayarak kurumsal kapasitelerini geliştirmek amacıyla hayata geçiriliyor. Kurumların kendilerine odaklanmaları sağlanarak hem kurum içinde sorun çözme yetilerinin geliştirilmesi, hem de örgütsel gelişimlerinin desteklenmesi hedefleniyor.

Böylece farklı sosyal sorunlara yönelik farklı çözümler üreten birlikteliklerin sayısının artmasına katkı yapılacak; toplumda ve sivil toplum düzleminde çok seslilik ve sorun çözme becerisinin artması için demokratik bir kültürün gelişmesi teşvik edilmiş olacak. 

Program Hangi Tarihler Arasında?

Program, Ocak 2019 ve Mayıs 2019 arasında toplam 4 ay süre ile gerçekleştirilecek.

Başvuranlarda Aranan Özellikler Nelerdir?

  • Zarar görebilir ve  hassas gruplar alanında (çocuk, kadın, engelli, mülteci, etnik azınlıklar, LGBTİ gibi sosyal desteğe ihtiyacı olan gruplar)  çalışıyor olmak,
  • Kar amacı gütmeyen bir tüzel kişiliğe sahip olmak (dernek, vakıf, vb.) ya da tüzel kişiliğe sahip olmayan ve bir sosyal sorunu çözmeye yönelik faaliyet yürüten bir yurttaş girişimi olmak,
  • Tüzel kişiliği bulunsun ya da bulunmasın ilgili sivil girişim bünyesindeki ekibin en az 1 yıldır beraber çalışıyor olması,
  • Tüzel kişiliği olmayan sivil girişimlerin en az 5 kişilik bir ekibe sahip olması 
  • Programın faaliyetlerine sürekli olarak katılacak iki kişinin bulunması,
  • Program döneminde ekibin (Ocak – Mayıs 2019) İstanbul’da bulunması (çalışılan konu/hedef kitle İstanbul dışında olabilir),
  • Tüm ekibin Ocak - Mayıs 2019 döneminde program bünyesinde odaklanılacak konulara  yönelik motivasyon, zaman ve kapasiteye sahip olması,
  • Hak temelli bir yaklaşımla sosyal sorunların çözümüne odaklanılması.
  • Kurumun ihtiyaçlarıyla Sosyal Kuluçka Merkezi'nin sağlayacağı katkıların örtüşüyor olması.

Sağlanacak İmkanlar Nelerdir?

  • Sosyal Kuluçka Merkezi çalışanlarından danışmanlık,
  • Kurumun ihtiyacına yönelik uzmanlığı bulunan bir mentor, 
  • İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Santral Kampüsü’ndeki Sosyal Kuluçka Merkezi’nde ofis alanı,
  • Eğitimleri/toplantıları desteklemek amacıyla atölyeler,
  • Hukuki destek ağından yararlanma,
  • Alanda çalışan deneyimli örgütlere yapılacak çalışma ziyaretlerine katılma.​

Unutmayın, İlgilenenlerin başvuru formunu doldurarak 17 Aralık 2018 tarihi saat 17:00’ye kadar göndermeleri gerekiyor. Sonuçlar 24 Aralık 2018 tarihinde açıklanacak.

Bilgi Sosyal Kuluçka Merkezi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.sosyalkulucka.bilgi.edu.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz. 

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Endüstri Mühendisliği Hackaton PRODUCTHON Sizi Bekliyor!

$
0
0

Türkiye çapında tüm endüstri mühendisliği üniversite öğrencilerinin katılımına açık olan Producthon etkinliği başlıyor. Dünyanın ilk endüstri mühendisliği hackaton’u Producthon için son kayıt tarihi 1 Şubat 2019.

Producthon, online eğitim, eğitimde öğrenilenlerle kod yazmadan ürün geliştirerek yarışmaya katılım ve iş dünyasına özel ürün üretme olmak üzere üç adımda gerçekleştirilecek. Birinci aşamada Producthon.comüzerinden ön kayıt yapan öğrenciler, online eğitim sürecine dahil olacak, başarılı olanlar sertifika almaya hak kazanacaklar ve eğitimde öğrendikleri ile kod yazmadan ürün geliştirebilecekler. İkinci aşamada ise en başarılı ürünü geliştirenler Producthon ana etkinliği hackaton’a bireysel ya da ekip olarak katılacaklar. Tüm gün süren etkinliğin bitiminde başarılı projeler ödüllendirilecek. Projenin üçüncü aşamasında ise öğrenciler, sunulan firmaların ihtiyaçlarını öğrenip, onlara özel ürün geliştirecekler, firmaların yarışmalarına katılacaklar.

Endüstri Mühendisliğim Platformu ve Octopod iş birliği ile hayata geçirilen hackaton etkinliği ile geleceğin mühendisleri, kodlama bilgisi gerekmeden ürün geliştirmeyi öğrenip yeni bir uzmanlık edinecek, hem de sertifika ve ödüller kazanabilecekler.

Proje ile üniversite sanayi iş birliklerini farklı bir boyuta taşımak istediklerini belirten Octopod Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Balo,“Projeyi, Endüstri Mühendisliğim Platformu ile doğrudan piyasada kullanılabilecek, gelir getirici ve katma değer üreten sonuçlar elde edecek şekilde kurguladık. Bu nedenle projemiz, sadece eğitim verip bilgi vermek odaklı değil. Öğrenciler hem öğrenecek, hem gerçek müşterilerin gerçek ihtiyaçları için çözüm üretecek, hem de kendilerine gelir elde etme fırsatları yakalayacaklar” diyor.

Öğrenciler, proje bitiminde geliştirdikleri ürünleri Octopod ürün satış platformu Octopodyum ile iş dünyasının beğenisine de açabilecekler.

UnutmayınProducthon için son kayıt tarihi 1 Şubat 2019Producthon hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.producthon.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. 

Haberimizi endüstri mühendisi okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dijital Dönüşümün Yolu Yapay Zekadan Geçiyor

$
0
0

Yapay zekanın günümüz teknolojilerine etkileri, otonom sistemler, robot uygulamaları, derin öğrenme, makine öğrenimi, görüntü işleme ve büyük veri konuları Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Endüstri Mühendisliği Kulübü tarafından düzenlenen "IndEvo'18" etkinliğinde masaya yatırıldı.

Mitsubishi Electric'in destekleriyle gerçekleştirilen etkinlikte konuşmacı olarak yer alan Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, dijital dönüşümün yolunun yapay zekadan geçtiğini belirtti.

Yapay Zeka İş Modellerini Değiştirecek

Sanayi 4.0’ın beraberinde getirdiği dijital dönüşüm ve akıllı üretim sistemlerinin, toplumları ve dünya dengelerini değiştirecek kavramlar olduğunu söyleyen Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, “Birbirine bağlı üretim makineleri ve insan etkileşimiyle birlikte yeni bir üretim anlayışının oluşacağı önümüzdeki dönemde; sanayiciler, şehirler, devletler ve araştırmacıların sürekli gelişecek ve değişecek olan rekabet ortamına uyum sağlayabilmek amacıyla pek çok farklı alanda çalışmalara imza atacakları öngörülüyor. Sanayicilerin üretim aşamalarında, hükümetlerin ülke ve iletişim altyapılarında, yerel yönetimlerin şehir altyapılarında ve araştırmacıların Ar-Ge çalışmalarında öncelikleri Sanayi 4.0’ın gerekliliklerine yanıt verebilmek olacak. Bilişim ve teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde akıllı şehirler, akıllı binalar ve akıllı fabrikaların sayısının hızla artması bekleniyor. Mobil iletişim, giyilebilir cihazlar, akıllı araçlar, akıllı evler ve Nesnelerin İnterneti gibi teknolojiler çok daha geniş çapta ve daha güncel kişisel verinin şirketlerin kullanımına açılmasına imkan tanıyacak. Bu noktada, kişisel veriye ulaşımın kolaylaşması ve yapay zeka uygulamalarının artması ile geleneksel iş modellerinin değişmesi bekleniyor. Bu değişim sürecinde dijital dönüşümün işletmelerin olmazsa olmazı haline geleceğini söylemek mümkün.” dedi.

Global Rekabet İçin Hızlı, Esnek ve Kişiselleştirilmiş Üretim Şart

Günümüzün koşullarında rekabet edebilmek için daha hızlı ve esnek fabrikalara ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Bizel sözlerini şöyle devam ettirdi, “Dünyada bir dakika içerisinde online alışveriş siteleri üzerinden ne kadar ticaret yapıldığına baktığımızda neden büyük bir değişime ihtiyaç olduğunu daha rahat anlayabiliyoruz. Yeni çağda tüketiciler, üreticileri değişime zorluyor. Bu değişim sadece hızla da ilgili değil, aynı zamanda tüketicilerin kişiselleştirilmiş ürün talepleri de her geçen gün artıyor. Bu noktada, belli bir ürün üretmek için kurulmuş olan bir üretim bandının, değişen ihtiyaçlar ve pazar koşulları nedeniyle çok kısa bir süre içinde başka bir ürün üretecek şekilde revize edilmesi gerekli olabiliyor. O üretim hattının yatırımını, en ergonomik şekilde otonom olarak kendi kendini şekillendiren makinelerden ve robotlardan oluşan bir sistem kapsamında yeni ihtiyaçlara uydurabilme kabiliyeti aslında endüstrinin yeni evresini tanımlıyor. Dolayısıyla üreticilerin global piyasalarda rekabet edebilme gücünün artması için bu değişime ayak uydurulması oldukça önemli.”

Yeni Robotlar Tasarlayabilecek Mühendisler Yetişmeli

Temel bilimler ışığında başlayan endüstrileşme çalışmaları sonucunda farklı sektörlerde pek çok yeni iş disiplininin oluştuğunu dile getiren Bizel, öğrencilere Sanayi 4.0 evresine hazırlıklı olmaları için şu tavsiyelerde bulundu;“Genç neslin hızla dijitalleşen dünyadaki yeni disiplinleri iyi anlayıp yorumlamaları ve gerekli hazırlıkları yapmaları çok önemli. Bu süreçte sağladıkları hız ve kolaylıklar sayesinde robotların hayatımızdaki rolü de her geçen gün artıyor. Dolayısıyla ağırlıklı olarak sanayi, bilim ve sağlık alanlarında kullanılan endüstriyel robotları programlayabilecek, üretim hatlarına entegrasyonunu sağlayabilecek ve yeni robotlar tasarlayabilecek mühendislerin yetiştirilmesi önem kazanıyor. Bu noktada Mitsubishi Electric Türkiye olarak 6 eksenli endüstriyel robotumuzu üniversitelerin mühendislik fakültelerine hibe ederek robot eğitim merkezleri kurulmasına katkı sağlıyoruz. Gençlerin eğitimine katkıda bulunmak için hayata geçirdiğimiz çalışmaları önümüzdeki dönemde de artırarak sürdüreceğiz.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Okullarda Sıfır Atık Eğitim Projesi Başlatılıyor!

$
0
0

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve TEMA Vakfı işbirliği ile okullarda Sıfır Atık Eğitim Projesi başlatılıyor. Sıfır Atık Projesi, TEMA Vakfı gönüllüleri ve okul öğretmenlerinin işbirliğinde ilkokul öğrencilerine ulaşacak.

Okullarda Sıfır Atık Eğitim Projesi’nin işbirliği protokolü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı tarafından 25 Aralık’ta, Ankara’da imzalandı.

İlk etapta 50.000 çocuğa ulaşılması planlanan proje ile doğal varlıkların korunması, çevre dostu tüketim alışkanlıklarının kazandırılması ve atık yönetimi ile ilgili konularda çocuklara farkındalık sağlanması hedefleniyor.

Sebahattin Dökmeci: "Proje ile Gelecek Nesillere Tasarrufu ve Verimliliği Aktaracağız"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Sebahattin Dökmeci proje ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Dünya nüfusu hızla artarken yükselen tüketim, doğal varlıklar üzerindeki baskıyı artırıyor. Bu nedenle kaynakların verimli kullanılmasının önemi bir kez daha anlaşılıyor. Son yıllarda tüm dünyada sıfır atık uygulama çalışmaları hem bireysel hem kurumsal olarak yaygınlaşıyor. Bakanlığımızın son dönemde yaptığı çalışmalarla atık konusunu bir sorun olmaktan ziyade, hammadde ve yeni ürünlere dönüşecek bir kaynak olarak görmeye başladık. Yaşanabilir çevre, marka şehirler ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıklarımızı kontrol altına almak, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir bir dünya bırakmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak Sıfır Atık Projesi’ni başlattık. 2023’e kadar bütün ülkede sistemin yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz. Bakanlığımızca yürütülen Sıfır Atık Projesi ile atık oluşumunu azaltacak, israfı önleyecek, atıkları kaynağında ayrı toplayarak geri dönüşüme kazandıracak ve ekonomiye katkı sağlayacağız. Sıfır atık sisteminin etkin ve verimli bir şekilde uygulanması, yaygınlaştırılması, sürdürülebilir çalışmaların gerçekleştirilmesi için eğitim ve bilgilendirme çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Bu noktada da çocuklarımızın ve gençlerimizin projeye katılım sağlaması uygulamaların gelecek nesillere taşınması açısından önem arz etmektedir. Şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı ve TEMA Vakfı ile birlikte gelecek nesillere konunun önemini anlatabilmek için okullarda Sıfır Atık Projesi’ne başlıyoruz. Çocuklara israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, oluşan atık miktarının azaltılmasını, etkin toplama sisteminin kurulmasını ve atıkların geri dönüştürülmesi sürecini anlatacağız. Kısacası gelecek nesile tasarrufu ve verimliliği aktaracağız” dedi.

İsmail Çolak: "Proje Ülkemizin Bugününe Değil, Geleceğine Hizmet Ediyor"

Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürüİsmail Çolak ise, “Doğayı gelecek nesillere daha yaşanabilir bir halde bırakmak en öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Bu nedenle geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı bugünden doğa bilinci ile yetiştirmemiz gerekiyor. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde başlayan Sıfır Atık Projesi kapsamında TEMA Vakfı’nın doğa eğitimi konusundaki deneyimiyle geliştirdiği Sıfır Atık Eğitim Projesi bu noktada çocuklarımızın bilinçlenmesi için önemli bir kazanım sağlayacaktır. Sıfır Atık Eğitim Projesi’ni okullarda öğretmenlerimiz TEMA Vakfı gönüllüleriyle birlikte uygulayacaktır. Yapılan çalışmalar ülkemizin sadece bugününe değil, aynı zamanda geleceğine de hizmet ediyor. Uzun yıllar devam edecek olan proje ile tüm kademedeki çocuklara ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

Deniz Ataç: "Çocuklar 5D ile Atık Yönetimi Felsefesini Tanıyacak"

Doğal varlıklarımızı korumaya yönelik başlatılan "Sıfır Atık" projesini çok değerli bulduklarını belirten TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Bu önemli projeye biz de çocuklarımıza yönelik geliştirdiğimiz eğitim projemizle katkı sağlamak istedik. İl temsilciliklerimiz ve gönüllülerimiz sayesinde Milli Eğitim Bakanlığımız ile yıllardır Türkiye’nin 81 ilindeki okullarda doğa eğitim programları yürütüyoruz. Doğa eğitimlerimizi destekler nitelikte geliştirdiğimiz Sıfır Atık Eğitim Projesi ile de geleceğimiz çocuklarımızın doğal varlıkların korunması, çevre dostu tüketim alışkanlıkları ve atık yönetimi ile ilgili konularda farkındalık kazanmasını amaçlıyoruz. Bu eğitim ile çocuklarımızı 5D olarak tanımlanan aşamalı bir atık yönetimi felsefesi ile tanıştırmak istiyoruz. 5D Felsefesi: 1-Düşün ve Gerekli Değilse Tüketme, 2- Daha Az Tüket, 3- Değerlendir ve Yeniden Kullan, 4- Değiştir ve Farklı Amaçla Kullan, 5- Dönüştür ve Doğaya Geri Kazandır gibi tüketim ilkelerinden oluşuyor. Çocukların 5D ile “Sıfır Atık” kavramlarını tanımalarını ve atık oluşumunu nasıl engelleyeceklerini fark etmelerini hedefliyoruz. İlk etabında Ankara’da başlayacak olan Sıfır Atık Eğitim Projesi’ni tüm Türkiye’de yaygınlaştırıp çok daha fazla çocuğa eriştirmek için çalışmalarımız devam edecek. Bu süreçte emeği geçen tüm kurum ve kişilere teşekkür ediyoruz” dedi.

Herkes Tarafından Benimsenmesi Gereken Atık Yönetimi Felsefesi: 5D

Herkes tarafından önemle üzerinde durulması gerek beş aşamalı atık felsefesini bir kez daha maddeleri ile paylaşalım. İşte 5D Felsefesi'nin aşamaları;

  1. Düşün ve Gerekli Değilse Tüketme,
  2. Daha Az Tüket,
  3. Değerlendir ve Yeniden Kullan,
  4. Değiştir ve Farklı Amaçla Kullan,
  5. Dönüştür ve Doğaya Geri Kazandır

Doğayı sevme ve koruma konusunda çoçuklarda önemli bir etki bırakacağını ve uzun vadede bilinçli nesiller eşliğinde ciddi sonuçlar elde edeceğimizi düşündüğümüz proje haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bilim ve Teknolojinin Lider Kadınları Zirve'de Buluşuyor

$
0
0

Boğaziçi Üniversitesi, bilim ve teknoloji dünyasını (sayıları erkeklere oranla oldukça az olan) kadınların gözünden görmek ve gelecekte bu alanında çalışmak isteyen kadınları cesaretlendirmek amacıyla "Bilim ve Teknolojide Lider Kadınları Zirvesi" adında bir etkinliğe imza atıyor.

Boğaziçi Elektroteknoloji Kulübü& IEEE Öğrenci Kolu tarafından bu yıl 5'incisi organize edilecek Bilim ve Teknolojide Lider Kadınlar Zirvesi, 16 Şubat 2019 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de gerçekleştirilecek.

Etkinlik "Tecrübe Konuşuyor", "Networking", "Konuşma ve Paneller" ve "Girişimcilik Oturumları" olmak üzere dört bölümden oluşacak. 

Etkinliğin kesinleşen konusmacıları arasında

  • Doç. Dr. Sema Dumanlı Oktar – Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi
  • Gönenç Seçil Tarakcıoğlu – Arge Müdürü – Triodor Software
  • Doç. Dr. Duygu Sağ Wingender – Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fak. Temel Tıp Bilimleri Böl. Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı
  • Dr. Gözde Durmuş – Stanford Üniversitesi Tıp Fak. Biyokimya Böl. Araştırma Görevlisi
  • Murat Yeşildere – Kurucu – Egon Zhender
  • Bahar Savaş – ING Bank
  • Dilek Duman – COO – DenizBank
  • Defne Tozan – Ülke Genel Müdürü – IBM
  • Özlem Bayram – Bölgesel İş Geliştirme Müdürü – Neomobile
  • Meltem Yeğen – Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı – Fujitsu
  • Prof. Dr. Erhan Erkut –Rektör Yardımcısı –MEF Üniversitesi

gibi önemli isimler bulunacak.

Bilim ve Teknolojide Lider Kadınlar Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.buecieee.com/liderkadinlar web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 758 articles
Browse latest View live