Quantcast
Channel: Girişim Haber - Eğitim / Üniversite
Viewing all 757 articles
Browse latest View live

Bir Kadın Olarak Dünyaya Meydan Okudum!

$
0
0

İTÜ Mezunlar Derneği’nin öğrenci platformu olan İTÜ Mezunları Derneği Kulübü tarafından her sene düzenlenen Different Futures Summit, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde aynı bölümü bitirmiş fakat okuduğu bölümden çok farklı alanlarda kariyer yaparak başarılı olmuş mezunları bir araya getirdi.

“Bölümün Hayallerinin Önüne Geçmesin” mottosu ile düzenlenen Different Futures Summit, okuduğu bölüm doğrultusunda kariyer yapan alanında lider mezunlara da yer vererek gelecek planları konusunda kararsız gençlerin kariyer planlama ile ilgili soru işaretlerini ortadan kaldırmayı hedefliyor.

Gerçekleştirilen zirveye konuşmacı olarak katılan İTÜ Jeofizik Mühendisi mezunu Remax Dünya Rekortmeni Evrim Kırmızıtaş Başaran katıldığı panelde "Bir kadın olarak dünyaya meydan okudum" dedi.

İlk defa bir kadın gayrimenkul danışmanı olarak Dünya Birinciliği Ödülü’nü alan Evrim Kırmızıtaş Başaran hemcinslerine örnek bir iş kadını olarak özverili çalışmalarının karşılığını aldığını belirterek iş hayatındaki başarılı kimliğini hayatın her alanına taşımanın önemine dikkat çekti.

İleride çocuklarına başarılı bir anne portresi hediye etmek istediğini özellikle vurgulayan Kırmızıtaş “Çocuklarıma bir anne olarak her daim örnek olmam gerekiyor. Elde ettiğim başarılar biliyorum ki onları ileride gururlandıracak. Bu yüzden adımı çalıştığım emlak şirketinde dünya birincisi olarak görmek beni ayrıca mutlu edip yeni başarılara yelken açmak için motive ediyor “ dedi.

Hayatta en büyük zenginliğin mutlu bir aileye sahip olmak olduğuna her zaman inandığını belirten Kırmızıtaş Başaran "Ailenizi arkanıza alın, onların desteği ile hedefinize ulaşmak için sınırları aşın." diyerek başarısının sırrını açıkladı.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


İstanbul'da 10 Okula Tekno-Önder Geliyor

$
0
0

Eğitim ve öğrencilerin imam hatipler özelinde gelişimi ile ilgilenen ÖNDER İmam Hatipliler Derneği bünyesinde Bilim ve Teknoloji Komisyonu kuruldu. Komisyonun ilk faaliyeti ise TEKNO-ÖNDER adı altında okullarda teknoloji sınıfı oluşturmak. Bu amaçla pilot bölge olarak seçilen İstanbul’da 10 okulda çalışmalara başlandı.

ÖNDER Bilim ve Teknoloji Komisyonu, 2018 yılı Kasım ayında faaliyetlerine başladı. Komisyonun başında ise ÖNDER Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Üniversitesi Teknokent Genel Müdürü Yasin Erol bulunuyor.

Gençler Yeni Nesil Teknolojileri Üretecek

ÖNDER bünyesinde Bilim ve Teknoloji Komisyonu kurulmasını iki yıldır konuştuklarını belirten ÖNDER Genel Başkan Yardımcısı Yasin Erol, “Çünkü imam hatiplerin tek başına mezun ettikleri öğrencileri sadece imam, hatip ya da buna yakın alanlarla istihdam edilebilir önyargısını bizim yok etmemiz gerekiyor” dedi.

Öğrenciler arasında sayısal alanlara yatkınlık, proje imam hatipler ve uluslararası imam hatiplerin ortaya çıkmasının kendilerini bu yönde bir çabaya yönlendirdiğini kaydeden Yasin Erol, sözlerine şöyle devam etti: “Tabi ki temel kriterimiz, öğrencilerimiz temel meslek derslerini dört dörtlük öğrensinler ama aynı zamanda yeni nesil teknolojileri de öğrensinler hatta üretsinler. Teknolojiyi üretenler bu nesiller arasından da çıksın diye bir fikir teatisinde bulunduk, tüm bunların fizibilitesini yaptık. Gördük ki okullarda ciddi bir talep var. Aileler çocuklarının iyi bir Kuran talebesi, iyi bir hadis talebesi, iyi bir fıkıh talebesi ama aynı zamanda iyi bir mühendis, tıpçı, iktisatçı, olmalarını istiyor. Herşey talep doğrultusunda gelişti.”

10 Okulda TEKNO-ÖNDER

Komisyonun yapacağı ilk faaliyet ise daha önceden belirlenen ve pilot olarak seçilen 10 okulda TEKNO-ÖNDER adı verilen teknoloji kulüplerinin kurulması. Bunun için ise ÖNDER’le birlikte Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve T3 Vakfı elini taşın altına koyarak bir çalışma başlattı. Bu çalışmaya göre önce okullarda teknoloji kulüpleri kurulacak. Bu kulüplerin başında bir öğrenci başkan bir de kodlama eğitimi almış bir öğretmen olacak. Bu projenin nihai noktasını ise her okula bir kodlama ve robotik sınıfının açılması oluşturuyor.

Her Ay Bir Söyleşi Olacak

Yapılan çalışmanın ayrıntılarını aktaran Yasin Erol, kulüplerin TÜBİTAK’tan süreli yayınları talep edeceklerini ve bu yayınların düzenli olarak TÜBİTAK tarafından gönderileceğini söyledi. Bu şekilde bilim köşeleri oluşturulacağı bilgisini veren Erol, bu kapsamda ayrıca alanlarında uzman kişiler tarafından söyleşilerin de yapılacağını, her okulda her ay 200-300 kişinin katılacağı geniş katılımlı bu söyleşilerin düzenleneceğini aktardı. Bu kulüplerde bilim kafelerinin de olacağını ve burada bilim belgeselleri ve sinema filmlerinin izleneceğini belirten Erol, ayrıca oluşturulan akıl oyunları sınıfında da dama, satranç gibi oyunlar ile öğrencilerin rekabetçi zihinlerini de zinde tutmayı hedeflediklerini kaydetti.

İlk Aşama: Eğitimcilerin Eğitimi

Projede ilk olarak eğitimcilerin eğitileceğini belirten Yasin Erol, bu amaçla her okuldan bilişim alanında ya da temel bilimler denilen fizik kimya matematik alanında iki öğretmeni belirlediklerini söyledi. Bu çerçevede belirlenen isimlere, robotik kodlamanın nasıl yapılacağına dair müfredat aktarılacak. Yaklaşık olarak sıkıştırılmış programlarla 40 saatlik bir ders programıyla öğretmenlere bu yöndeki bilgiler yüklenmiş olacak. Eğitim başladıktan sonra da bu öğretmenler zaman zaman merkezlere davet edilerek bilgileri yenilenecek.

Dene Yap Atölyeleri Kullanılacak

İstanbul genelinde 2’si ortaokul ve 8’i lise olmak üzere 10 okul belirlediklerini belirten Yasin Erol, bunu da henüz altyapısı oluşmamış, bu imkanlara ulaşamayan dezavantajlı okullardan belirlediklerini aktardı. Bugün bir robotik kodlama sınıfı oluşturmak için 50 ila 400 bin TL arasında değişken maliyetlerin ortaya çıktığının da altını çizen Yasin Erol, bu amaçla T3 Vakfı’na ait “Dene Yap Atölyeleri”nin olduğu lokasyonlardaki okulların belirlendiğini ve ilk eğitimlerin bu atölyelerde verileceğini kaydetti. Ancak plana göre, bu merkezlerdeki eğitim uzun süreli olmayacak, çünkü her okulun en kısa zamanda kendi robotik kodlama sınıfı ve akıl oyunları sınıfının olması hedefleniyor.

Türkiye’de Teknoloji Altyapısı Oluşuyor, 70’e Yakın Teknokentimiz Var

Türkiye’nin teknoloji konusunda geldiği noktayı da anlatan İstanbul Üniversitesi Teknokent Genel Müdürü ve ÖNDER Genel Başkan Yardımcısı Yasin Erol özetle şu bilgileri verdi: "Türkiye’de teknoloji geliştirme kapasitesi altyapısı eğer sabredersek oluşuyor. Teknokentler sayesinde oluşturuyoruz, TÜBİTAK sayesinde oluşuyor, KOSGEB sayesinde oluşturuyoruz. Yetersizliğimiz tabi ki aşikar, ama şöyle düşündüğümüz zaman bugün San Francisco’da Slikon Vadisi’ndeki mantık başarıya ulaştığı yıllardan 50 yıl önce faaliyete geçmiş. 50 yıllık sabırlı bir yatırım döneminden bahsediyoruz. Öyleyse biz de ülke olarak aynı sabırlılıkla bu alanlarımıza bu tür yatırımlarımızı sabırla bıkmadan usanmadan yapmak zorundayız. Bizler de eninde sonunda ideal noktaya geleceğimize tam olarak inanmamız gerekiyor. Malum inanmak ve harekete geçmek başarmanın çok önemli unsurları. Ancak şuna inanıyorum ki onların 50 yılda geldikleri noktaya, bizler çok daha hızla gelebilme şansına sahibiz. Yeter ki zindeliğimizi hiç kaybetmeyelim. 

Türkiye’de ilk teknokent 1999 yılında ODTÜ’de kuruldu. İstanbul Üniversitesi Teknokenti 2012 yılında kuruldu. Türkiye’de teknokentlerin ortalama ömrü 10 yıl civarındadır. Ve şunu belirtmek gerekir ki; teknokentlerin temel yapı taşı teknoloji transfer ofisleridir. Biz teknoloji transfer ofislerini ülke olarak biraz geç kurmuş durumdayız maalesef. Teknoloji transfer ofisleri ülkemizde 2010 yılından sonra kurulmaya başlanmış. Ben o nedenle teknokentlerin gerçek doğum tarihini 2010 sonrasına koyuyorum. Dolayısıyla 2010 yılından sonra dünyaya gelmiş bir teknokent faaliyetinin bugün gelmiş olduğu mesafe fena bir mesafe değil. Şimdi her halükarda 70 e yakın teknokentimiz var. Bu teknokentlerde 10 bine yakın teknoloji firmamız AR-GE yapıyor. Biz bu farkı çok kısa sürede kapatacağız, çünkü bizden önceki deneyimlere, tecrübelere ve bilgilere de sahibiz.

Onların 50 yılda aldıkları mesafeyi bugün biz 20 yılda alacağız. Güvenli ödeme sistemlerinde, kişi tanıma sistemlerinde, önemli biyoteknoloji alanlarında, kanser araştırma ve tanı kiti oluşturma alanlarında, yenilenebilir enerji sistemlerinde, güneş enerjisi fotovoltaik panellerinin odaklanma hücrelerinin yapımlarında ve insansız hava araçları dediğimiz savunma sanayiyle ilgili yapılan işlerde ülke olarak önemli mesafeler katettik. Yazılım konusunda Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nden aldığımız yazılımları artık kendi içimizde üretebiliyoruz. Adım adım ilerliyoruz. Visa ve Marter Card’ın alternatifi Türkiye’nin Milli Ödeme Yöntemleri (TROY) bizim teknokentimizde yani 7 yıllık bir teknokentte dünyaya geldi."

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri 1 Şirket İçin Bilr Yaşatılmaya Değer

Sadece 1 faydalı çıktı için bile Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin desteklenmeye ve yaşatılmaya değer olduğunu dile getiren Erol, "Çünkü bu alanlarda ortaya çıkarılan 1 değerinin, yüksek teknolojik ürünler kategorisinde olduklarından dolayı ülkeye etki değeri son derece yüksek seviyede olacaktır. Apple, Google, Amazon gibi şirketler Amerika Birleşik Devletlerinde binlerce girişimin içinden çıkmış birkaç en başarılı girişimler olarak ön plana çıkmış ve bu girişimler çok milyar dolarlık hatta trilyon dolarlık değerlere ulaşmışlardır. Öyle ise bizler de doğru çıktıları alabilmek için, sabırla bu girişimleri desteklemek zorundayız ve ortaokul ve liselerimizden itibaren bu kapasitenin daha donanımlı hale gelebilmeleri için teknoloji üretimini önemseyen iklimi sürekli zinde tutabilmeli ve gereken desteği sonuna kadar vermeliyiz." dedi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Acıbadem Üniversitesi Kuluçka Merkezi 2019 Çağrısı Açılmıştır!

$
0
0

Acıbadem Üniversitesi Kuluçka Merkezi, uluslararası ve ulusal düzeyde sağlık alanında iş fikri yaratan, çözüm üreten girişimcileri desteklemeye devam ediyor. Türkiye’deki sağlık ekosisteminin gelişmesine katkı sağlamak hedefiyle yola çıkan Acıbadem Üniversitesi Kuluçka Merkezi girişimcilere hem danışmanlık hem de altyapı desteği sağlıyor.

Girişimciler, Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi akademisyenlerinden bilimsel danışmanlık almanın yanı sıra üniversitenin sektörel işbirlikleri sayesinde güçlü bir iş ağından da yararlanma fırsatına sahip oluyor. Merkez, iş fikirlerinin projeye dönüşebilmesi için gerekli ortamı da biyoteknoloji ve bilişim altyapısı ile girişimciye sunuyor.

Acıbadem Üniversitesi Kuluçka Merkezinin Girişimcilere Sunduğu Olanaklar

  • Ofis olanakları
  • Acıbadem Üniversitesi akademisyenlerinin bilimsel desteği
  • Biyoteknoloji altyapısına erişim
  • Prototipleme atölyesine erişim
  • İş modeli kanvası, FMSH ve şirket kurulumu ile ilgili eğitimler ve yüz yüze danışmanlık imkanı
  • Acıbadem Sağlık Grubu ve partner kuruluşlarından yönlendirme ve danışmanlık alma imkanı
  • Potansiyel yatırımcı, müşteri ve iş ortaklarına erişim
  • Başarılı girişimlere yatırım, altyapı, ayni katkı desteği

 Bu olanaklardan yararlanmak isteyen girişimci okurlarımızın 31 Mart 2019 tarihine kadar başvuru işlemlerini gerçekleştirmeleri gerekiyor.

Acıbadem Üniversitesi Kuluçka Merkezi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz kulucka.acibadem.edu.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Nevzat Erdağ'ın "Girişimciye On Adımda Yol Haritası" Kitabı Çıktı!

$
0
0

Yaklaşık 20 yıldır farklı sektörlerde firmaların Mali Müşavirliğini, Mali Danışmanlığını ve Yönetim Danışmanlığını yap­an, bunun yanında verdiği eğitimler ve kaleme aldığı kitapları ile Eğitimci, Yazar olarak iş dünyasına bilgi aktaran Nevzat Erdağ'ın 17. kitabı olan "Girişimciye On Adımda Yol Haritası" kitabı çıktı ve raflarda yerini aldı.

Muhasebe, vergi ve iş hukuku konularında girişimcilerin ve girişimci adaylarının adeta baş ucu kitabı olacağını düşündüğüm bu yeni eserin içeriğine baktığımızda sizleri bekleyen ana konu başlıkları şöyle;

  • İşe Başlamadan Önce Yapılması Gerekenler
  • İş Kurmaya Karar Verdikten Sonra Yapılması Gerekenler
  • İş Kurarken Atılması Gereken İlk Adımlar
  • Girişimci Ticarete Nasıl Başlayacak? Ne Tür Bir İşletme Kurmalı?
  • Vergi Mükellefiyeti İle Girişimcinin İlişkisi Nedir, Ödevleri Nelerdir?
  • Muhasebe Süreci Nasıl İşler? Muhasebe İle İlgili Bilmeniz Gerekenler
  • Girişimcinin SSK'lı mı Bağkur'lu mu Olacağı Neye Göre Belirlenir?
  • Girişimcinin SGK'lılarına Karşı Sorumlulukları ve Görevleri Nelerdir?
  • Girişimci İşletmesinden İstediği Gibi Para Çekebilir mi? Bunun Bir Kuralı Var mı?
  • Girişimi Muhasebeci mi Olmalı? Muhasebe ile Alakalı Neleri Bilmeli, Muhasebesini Nasıl Denetlemeli?
  • Girişimci Muhasebesel ve Vergisel Hatalardan İşletmesini Nasıl Koruyabilir? Vergi Denetimlerinde Nelerle Karşılaşabilir?
  • Kötü Giden İşletme Nasıl Kapatılır? Girişimciyi Neler Bekliyor?
  • Girişimcinin Devlete Karşı Sorumlulukları Ne Zaman Bitiyor?
  • 2019 Yılındaki İşletme Yükümlülüklerinizi Biliyor musunuz?
  • Girişimci Hangi Güncel Desteklerden Faydalanabilir?

Gördüğünüz üzere kitap bir işletmenin kurulmasından kapatılmasına kadar olan bütün süreçlerde muhasebe ve vergi penceresinden girişimcilere bir "yol haritası" niteliğinde.

Eğitimci, Yazar Nevzat Erdağ, girişimcilik hakkında şu tespitlerde bulunuyor ve yeni kitabını şöyle özetliyor:

"Girişimcilik konusu son zamanlarda çevremizde çok fazla duyduğumuz bir şey. Herkes bir iş peşinde, herkes girişimci. Tabi bu kötü bir şey değil, aksine iyi bile diyebiliriz. Herkes bir şeylere girişirse, başarısız olanlar çok fazla olur ama bu başarılı olacakların sayısı da aynı şekilde artar demektir. Yeter ki girişimciler, neyi niçin yaptıklarının farkında olsunlar.

Yurdumuzda girişimcilik ve yöneticilik niteliklerine sahip insanların potansiyel girişimcilerin teşvik edilerek ekonomik areneya girmelerinin sağlanması gerektiğini, ayrıca mevcut küçük ve orta ölçekli işletme, sahiplerinin girişimcilik ve yöneticilik konularında eğitilmesi ve kendilerini yetiştirmeleri gerektiğine inanıyorum.

İşini bilen girişimcinin işletmesinide bilip hakim olması önemlidir.Bir girişimci muhasebeci veya vergi uzmanı olmayacak ama bu konularda bilgi sahibi olmalı ki işletmesini doğru yönetebilsin Ben bu kitapta girişici adaylarına ve girişimcilere şirket kurma kararından şirket kapatmaya kadar tüm süreçlerde ihyiyaç duyacağı bilgileri kısa öz anlaşılabilir olarak aktarmaya çalıştım.

Kitabın, okuyan ve bilgi arayan herkese yararlı olmasını ve katkıda bulunmasını diliyoruz."

Tekrar ifade etmekte beis görmüyorum; üstad Nevzat Erdağ tarafından kaleme alınan "Girişimciye On Adımda Yol Haritası" kitabı özellikle muhasebe ve vergi konularında girişimcilerin başucu kitabı olmayı hakediyor.

Kitabı, Bilge Yayınevleri başta olmak üzere tüm kitapçılardan ve online mağazalardan edinebilirsiniz.

Nevzat Erdağ Kimdir ?

Mali Müşavir, Yönetim Danışmanı, Bağımsız denetçi, Eğitimci, Yazar olan ERDAĞ; profesyonel olarak çeşitli firmalarda muhasebe, finans, dış ticaret departmanların da üst düzey yönetici olarak çalışmıştır. Vergi ve sosyal güvenlik alanında birçok çalışmalarda görev almış, Türkiye’de vergi ve sosyal güvenlik alanında birçok kuruma danışmanlık ve eğitimler vermiştir. Halen farklı sektörlerde firmaların Mali Müşavirliğini, Mali & Sosyal Güvenlik Danışmanlığını ve Yönetim Danışmanlığını yapmaktadır. KanalA Haber, Meslekte Birlik, Girişim Haber ve www.nevzaterdag.com adreslerinde yazılar yazmaktadır. Ayrıca uzlaştırmacı, bilirkişi, konkordato komiserliği gibi formasyonlarıylada danışmanlıklar vermektedir. Erdağ'ın yazar kimliğiyle 14 adet mesleki, 3 adet sosyal içerikli olmak üzere toplamda 17 yayınlanmış kitabı bulunuyor.

Nevzat Erdağ'ın çalışmaları hakkında daha detaylı bilgi edinmek için www.nevzaterdag.com ve www.konvoydanismanlik.com web adreslerini ziyaret edebilir, sitemiz Girişim Haberüzerindeki makalelerini www.girisimhaber.com/yazar/nevzat-erdag sayfasından takip edebilirsiniz.

Haberimizi işletme sahibi girişimci okurlarımız ve girişimci adayları başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

15-21 Nisan'daki Failure Week’te Başarısızlığın Tadını Çıkarın!

$
0
0

“Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Yine dene, yine yenil, daha iyi yenil.” mottosu ile İTÜ GİNOVA - İTÜ Girişimcilik Kulübü işbirliğinde bu sene üçüncüsü düzenlenecek Failure Week kapsamında atölyelerden oyunlara, panellerden “iş batırdım gecesi”ne birçok etkinlik 15-21 Nisan 2019 tarihleri arasında İTÜ Maçka Mustafa Kemal Amfisi’nde sizleri bekliyor. 

Failure Week’e katılanlara, başarının çokça takdir gördüğü günümüzde, başarıya giden yolda hataların, inişlerin, vazgeçişlerin oluşturduğu olumsuz duygulara kapılmadan başarısızlığı gururla sahiplenip yola devam etmenin ve sonunda zafere ulaşmanın öneminin gösterilmesi hedefleniyor.

Başarı ile başarısızlığın ne denli iç içe geçtiğini yakından gözlemleyeceğiniz zirvede dinleyeceğiniz başarısızlık hikayelerine çok şaşıracaksınız. Bakış açıları ile onları diğerlerinden ayrıştıran farkı daha yakından gözlemleyeceksiniz.

15-21 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek Failure Week hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.failureweek.org web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İngilizce Konuşmanızı Kolaylaştıran Girişim: CoSpeak!

$
0
0

Günümüzde ingilizce bilip konuşamayan ya da konuşurken çekinen bir sürü insan var. Ve bu algı bir türlü kırılmış değil, özellikle de yeni öğrenenler için. İşte tamda bu noktada ingilizce pratiği yapmak isteyen kişiler ile farklı ülkelerden yabancı eğitmenleri bir araya getiren bir platformu huzurlarınıza sunuyoruz.

TÜBİTAK tarafından Sosyal Girişimcilik alanında da 1. lik ödülüne layık görülen öğrenci tabanlı CoSpeak girişimi, dil okullarından farklı olarak ingilizce öğretmez geliştirir. Var olan ingilizcenizi en iyi şekilde geliştirmenize olanak sağlar. Girişim insanların kendilerini baskı altında hissetmeyeceği, derste kendi fikirlerini dile getirirken aynı zamanda başkalarının fikirlerinden de yararlanabileceği samimi ve keyifli bir ortam hazırlar.

İngilizcesini geliştirmek isteyen kişileri seviyelerine göre, maksimum 4 kişilik gruplar halinde yabancı eğitmenler eşliğinde İstanbul'un (Beşiktaş, Kadıköy, Mecidiyeköy v.b) merkezi semtlerinde bulunan nezih kafelerinde buluşturup 1 saat boyunca konuşma ve dinleme becerilerini geliştirmelerine imkan verir. Katılımcılar, kendilerine uygun saati ve lokasyonu seçip dersleri websitesi üzerinden alabiliyorlar. Aynı zamanda websitesi üzerinden, eğitmenlerin bilgilerine ve işlenecek dersin konularını önceden inceleyebiliyorlar. Ders sonunda ise eğitmenler, site üzerinden katılımcılara geri bildirimler vererek gelişimine yardımcı oluyorlar.

CoSpeak hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.cospeakapp.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Ana Dili Dijital Olan Gençler Daha Kolay İş Bulabilecek!

$
0
0

Kadir Has Üniversitesi teknoloji iletişimi kavramını daha geniş topluluklara yaymak adına 26 Mart Salı günü “Teknoloji İletişimi Zirvesi” düzenledi.

Teknoloji İletişimi Zirvesi, TÜSİAD Eski Başkanı ve Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik,Türkiye Bilişim Vakfı Kurucu Başkanı ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı, Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Soner Canko ve Monster Notebook CEO’su İlhan Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

“Dijital Bir Ekonomiye Geçiş Yaparak Çağı Yakalayabiliriz”

TÜSİAD Eski Başkanı ve Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik; “Yeni bir teknoloji devrinin başlangıç noktasındayız. Uluslararası ticaret savaşları gündemdeyken, gelişmiş ülkeler dijital dönüşüm için mevcut güçlü ekosistemlerini korumaya çalışıyor. Türkiye'nin de içinde bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler olarak teknoloji ile gelen "yıkıcı inovasyonun" dinamiklerine ayak uydurarak küresel piyasada nasıl daha sağlıklı bir yer edinebiliriz diye çalışıyoruz. Türkiye olarak, küresel dinamiklerin hızla değiştiği bu dönemde yüksek katma değerli teknolojilerin üretildiği, teknoloji iletişiminin sağlandığı,dijital bir ekonomiye geçiş yaparak çağı yakalayabiliriz" dedi.

“Ana Dili Dijital Olan Gençlerimiz Daha Kolay İş Bulabilecekler”

Erol Bilecik, "Dünyadaki sosyal medya kullanımlarında Instagram'ı en çok kullanan ülke olarak birinciliği İsveç ile paylaşıyoruz.Bu çağda dijital okur-yazarlığa sahip iş gücü gerekliliği yeni iş modellerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Tabii ki buna bağlı olarak dijital yeteneklere ihtiyaç arttı. 2030 yılında ortalama 86 milyon pozisyon,dijital yeteneklere sahip kişiler bulunamadığı için doldurulamayacak. İK karşısında geçmişte olduğu gibi yabancı dil büyük bir öncelik olmayacak, ana dili "dijital" olan gençlerimiz daha kolay iş bulabilecekler. Bu yeni dili öğrenmezsek iletişim çağındailetişimsizlik yaşarız” dedi.

“Gençler Teknoloji İletişimi ile Anlamayı ve Yönetmeyi Öğrenmeli”

Türkiye Bilişim Vakfı Kurucu Başkanı ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı, "Türkiye’de sürdürülebilir Blockchain ekosistemi oluşturarak, bu teknoloji ile yeni dönem iş yapış biçimlerinin önündeki zorlukların giderilmesine yönelik bir paylaşım platformu oluşturmak amacıyla "BlockchainTürkiye"yi kurduk. Teknolojiye uygun davranış şekillerini geliştirmek amacıyla çalışıyoruz. Gençlerin gelecek hakkında öngörüde bulunarak planlamayı öğrenmelerini tavsiye ediyoruz. Blockchain finans dünyasına uyum sağladığı zaman finans dünyasını depreme uğratacak. Teknoloji ile küresel olarak var olan sözleşmelerin tamamı değişecek. Gençler teknolojilerin başta finans olmak üzere tüm sektörlerdeki sözleşmelere getireceği bu esnekliği teknoloji iletişimi ile anlamayı ve yönetmeyi öğrenmeli" dedi.

Kadir Has Üniversitesi'nden Siber Güvenlikte Dünya Çapında Başarı”

Kadir Has Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölüm Başkanı Dr. Hasan Dağ, "Dijital çağda verilerden ciddi ürün ve servisler geliştirmek zorundayız. THY gibi değerli şirketlerimiz dijital çağda ürün ve servislerini geliştirerek dünya devi oldular. Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi bünyesindeki Siber Güvenlik Merkezi'ndeki çalışmalarımız kapsamında 2 doktora öğrencimizin oluşturduğu ekip dünyanın en büyük veri bilimi yarışma platformu Kaggle’da Microsoft'un dünya çapında var olan virüslü yazılımlar üzerine yaptığı yarışmada 2 bin 426 ekip içerisinden dünya 5’incisi oldu. Dijital yetenekli öğrencilerimiz ile gurur duyuyoruz ve dijital yetenekler yetiştirmek ve yetenekleri geliştirmek üzerine çalışıyoruz" diye konuştu.

“Teknoloji İletişimcisi Pozisyonu Şirketlerin Verimini Yükseltecek”

Teknoloji iletişiminin önemi gün geçtikçe arttığına dikkat çeken Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim üyesi Dr. Sertaç Doğanay,“Ünlü bilim insanı Marie Curie’nin dediği gibi: “Hayatta hiçbir şey korkutucu değildir, yeter ki anlaşılabilir olsun” Artık daha az korkmak için daha fazla ve daha iyi anlama zamanı. Teknoloji iletişimi dersimiz ile yakın gelecekte “Teknoloji iletişimcisi”unvanına sahip daha çok kişi olacak. Yeni teknolojilerin, özellikle teknik terimlere hakim olmayan kişiler tarafından anlaşılır hale getirilebilmesi için teknoloji ve iletişim disiplinlerinin güçlerini birleştirmesi gerekiyor. Şirketlerde“Teknoloji iletişimcisi” pozisyonunu gördüğümüzde bu gücün birleşmesi ile verimin çok daha fazla artacağına inanıyoruz. Bu amaçla Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde “Teknoloji iletişimcisi” olabilecek düzeyde öğrenciler yetiştirmek üzere çalışıyoruz. Öğrencilerimizin eğitimlerini ve vizyonlarını‘Teknolojideki değişim, onu anlama kabiliyetimizi aştığında ne olacak’ sorusunun yanıtına yönelik geliştirmek üzere yaptığımız etkinlikler kapsamında Teknoloji İletişimi Zirvesi’ni düzenliyoruz. Etkinliğe katılan yöneticilerden de yakın gelecekteki yapılanmalarında şirketlerinde bir “Teknoloji İletişimi” pozisyonu açma konusunu değerlendirmelerini bekliyoruz” dedi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Küyerelleşme: Küresel Markaların Yerel Hareket Etme Stratejileri

$
0
0

Mitsubishi Electric ve İnomist İletişim'den iki önemli isim global markaların lokal iletişim faaliyetleri üzerine deneyimlerini İstanbul Aydın Üniversitesi'nde geleceğin iletişimcileri ile paylaştı.

Mitsubishi Electric ve İnomist, İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileriyle buluştu. Fakültenin Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü bünyesindeki PR Atölye tarafından düzenlenen seminerde konuşmacı olarak yer alan Mitsubishi Electric Türkiye Reklam ve Halkla İlişkiler Ekip Lideri Savaş Ceneviz ve İnomistİletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Sibel Selvi Arslantürk, küresel markaların iletişimde yerelleşme stratejileri üzerine deneyimlerini aktardılar.

Toplumlar ve Ülkeler Birbirine Yakınlaştı

Çin’den, Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa’ya kadar uzanan ve 1870’li yıllarda kavram olarak kullanılmaya başlanan İpek Yolu’nun dünyaca ünlü önemli bir ticaret yolu olduğunu hatırlatan Mitsubishi Electric Türkiye Reklam ve Halkla İlişkiler Ekip Lideri Savaş Ceneviz, bu sayede farklı coğrafyalardan farklı kültürlerin etkisiyle yepyeni bir dünya düzenine adım atıldığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü; “Kağıt üretimi, matbaa ve damıtma tekniği gibi buluşların İpek Yolu ile Avrupa’ya kadar geldiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla globalleşmenin ilk adımlarının da İpek Yolu’yla birlikte başladığını düşünmek mümkün. Ticaret yollarının, taşımacılık teknolojilerinin ve hava, deniz, kara yolu alanındaki ulaştırma sistemlerinin gelişimi toplumları ve ülkeleri hızlı bir şekilde birbirine yakınlaştırdı. Sonuç olarak ülkeler yepyeni markalarla ve ürünlerle tanışır hale geldi.”

Markalar Toplumların Dinamiklerine Uyum Sağlamalı

Markaların toplumların kültürü ile entegrasyonunun kritik öneme sahip olduğunun altını çizen Savaş Ceneviz; “Eğer global bir markaysanız, bulunduğunuz toplumun dinamiklerine uyum sağlamanız oldukça önemli. Aksi taktirde ciddi marka krizlerini yönetmek durumunda kalabilirsiniz. Örneğin, 43 ülkede direkt operasyonları bulunan Mitsubishi Electric, klimadan asansöre, endüstriyel otomasyon sistemlerinden uzay sistemlerine kadar pek çok farklı alanda faaliyet gösteren dünya devlerinden biri. Markamızın global stratejilerinin ışığında yerelleştirme çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Gerek ürün odaklı iletişim çalışmalarımızda gerek kurumsal iletişimde global bakış açımız ile yerel zenginliklerimizin senkronizasyonu konusunda hassasiyet gösteriyoruz. Türkiye, bünyesinde birçok rengi, çeşitliliği barındıran kıymetli bir ülke ve global bir marka olarak bu çeşitliliği iletişim stratejilerimizde göz önünde bulundurmak en önemli gündem maddelerimizden biri” diye konuştu.

Global ve Yerel Zenginlikleri Etkili Kullanan Markalar Fark Yaratır

Genç iletişimcilerin global ve lokal dinamikleri çok iyi analiz ederek yönetecekleri markalara özel stratejiler geliştirmelerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Ceneviz, “Global ve yerel zenginlikleri etkili kullanan markalar, kendi kategorilerinde fark yaratan çalışmalara imza atabilirler” diyerek sözlerini tamamladı.

Küresel Düşün, Yerel Hareket Et

İletişim tarihi incelendiğinde 1950’li yıllarda küreselleşmenin hız kazanmasıyla birlikte başlayan ve süregelen küresel iletişim stratejilerine ilişkin tartışmaların odak noktasında, “mesajların hedef gruplara iletilmesinde izlenecek yollar” olduğuna dikkat çeken İnomist İletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Sibel Selvi Arslantürk, iletişimde standardizasyon ve adaptasyon yaklaşımları hakkında bilgi verdi. Bazı küresel markaların Marshall McLuhan’ın deyimiyle dünyanın “global bir köy” olduğu düşüncesinden hareketle standardizasyon yaklaşımı bağlamında tek tip iletişim stratejisini faaliyet gösterdikleri tüm ülkelerde uyguladıklarını belirten Sibel Selvi Arslantürk, ülkelerin dil, din, kültür, gelenek, yaşam tarzı, iklim koşulları, yasal düzenlemeler gibi farklılık arz eden pek çok faktörünü dikkate alarak adaptasyon stratejisini uygulayan markalar olduğunu da vurguladı. Her iki yaklaşımın birden uygulandığı birleşik iletişim stratejilerinden de bahsetmenin mümkün olduğunu ifade eden Arslantürk, “küresel düşün, yerel hareket et” anlayışı çerçevesinde 1980’li yıllarda fikri temelleri atılan ve 1992’de İngiliz sosyolog Roland Robertson tarafından literatüre kazandırılan “küyerelleşme” kavramı hakkında bilgiler aktardı.

İletişim Krizleri Yaşamamak İçin Yerel Toplumun Derinlemesine Analizi Şart

Glokalizasyon olarak da Türkçe’de kullanılan küyerelleşme teriminin, küresel markaların ürün, hizmet ve iletişimlerinde hem kendi menşelerinden esintiler bulundurmaları hem de yer aldıkları pazarların yerel kültürlerine uyarlanmaları olarak özetlenebileceğini bildiren Arslantürk sözlerine şöyle devam etti; “Bazı global markalar tamamen yerel pazara özel ürünler ürettiği gibi iletişimde de yerel dinamikler doğrultusunda stratejiler geliştiriyorlar. Ancak elbette markalarının küresel gücünü ve ana marka duruşunu yerel pazarlarda da korumaya devam ediyorlar. Ülkemizde de Türk kültürü ve değerleri ile uyumlu özel ürünler geliştiren ve iletişim mesajlarını bu doğrultuda uyumlaştırarak tüketiciye ulaşan çok başarılı global markalar olduğunu görüyoruz. Dünya genelinde glokalizasyon uygulamalarını göz ardı eden ya da tam başarı sağlayamayan markaların ise yerel pazarlarda büyük iletişim krizleri sonucu itibar kaybı yaşadıklarına, hatta bazı pazarlardan çekilmek durumunda kaldıklarına şahit oluyoruz. Bu maddi ve telafisi zor manevi kayıpların önüne geçebilmenin yolu ise marka ismi, ürünün içeriği, rengi, ambalaj tasarımı ve reklamlardaki imgeler, markanın konumlanması ve konvansiyonelden dijitale tüm mecralardaki iletişim çalışmalarında yerel pazardaki hedef grupların ihtiyaçları, davranışları, satın alma alışkanlıkları, istekleri, geliri, kültürü gibi tüm unsurların dikkatlice analiz edilmesinden geçiyor. Bu gözlemlerin toplamı markanın iletişim stratejisini oluşturuyor.”

Global Markaların Lokal İletişim Stratejileri İçin Yerel Ajanslar Önemli

Global markaların lokal pazara uyumlaştırma stratejisinin, küresel iletişim mesajlarının yerel dile çevirisinden çok daha kapsamlı ve kritik önem taşıyan bir konu olduğunun altını çizen Arslantürk, bu çalışmaların ancak o ülkenin dinamiklerini tanıyan yerel iletişim ajansları tarafından sağlıklı bir şekilde yönetilebileceğini vurgulayarak hizmet verdikleri global markalar için hayata geçirdikleri çalışmalardan örnekler verdi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


2019 Yılı İtibariyle Dünya Robot Nüfusu 2,5 Milyon Oldu!

$
0
0

Boğaziçi Üniversitesi Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0 Platformu’nun düzenlediği 'Dijital Transformasyon ve Endüstri 4.0 Platformu Toplantısı'nda robobotik alanında dünya çapında yapılan çalışmalar masaya yatırıldı.

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Boğaziçi Üniversitesi Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0 Platformu’nun Başkan Yardımcısı Sertaç Yerlikaya Boğaziçi Üniversitesi’nin endüstri ile ilişkileri bağlamında özellikle KOBİ’lerin dijital dönüşümüne yönelik sağladığı katkılardan ve projelerden söz etti. Yerlikaya, Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde hizmete girecek olan Boğaziçi Üniversitesi’nin yeni teknoparkı BUDOTEK bünyesinde platform olarak yer alacaklarını, BUDOTEK’e katılan KOBİ’lere yönelik dijital dönüşüm yol haritası hazırladıklarını ve pilot çalışmalara dört şirket ile başladıklarını ekledi.

Boğaziçi Üniversitesi Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0 Platformu olarak İstanbul Sanayi Odası ve TÜRKKONFED gibi kurumlarla da bu çerçevede iş birliklerinin hayata geçirildiğini vurgulayan Yerlikaya, Boğaziçi Üniversitesi ve Sanayi Bakanlığı iş birliğiyle Dijital Dönüşüm Eğitimleri’nin 9 Mart itibariyle BÜYEM çatısı altında başladığını ifade etti.

Dünya Robot Nüfusu Hızla Artıyor

Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği öğretim üyesi Prof.Dr.Işıl Bozma ise toplantıda "Dünyada ve Türkiye'de Robotik Alanında Yapılan Çalışmalarda Son Durum"üzerine katılımcılara bilgi verdi. 2015 yılı itibariyle dünya robot nüfusunun 1.5 milyon olduğunu, 2019’da bu rakamın yüzde 12 artarak 2,5 milyona ulaştığını belirterek bu alanda başı Asya ülkelerinin çektiğini kaydetti. Robotik alanda gelişmişliğin önemli göstergelerinden birinin ‘’10 bin kişiye düşen robot sayısı’’ olduğu bilgisini veren Bozma, Türkiye’de bu rakamın 18 olduğunu, Asya genelinde ise 550 olduğunu belirtti. Türkiye’de toplam 8 bin robotun endüstriyel alanda kullanıldığını aktaran Prof. Bozma önümüzdeki 10-15 yıl içinde robotların üretimden ev hayatına, tarımdan güvenliğe hayatımızın bir parçası olacağını ekledi. Bozma, insanla birlikte etkileşime giren ve insana yardımcı olan robotların hayatımızda daha fazla olacağına dikkat çekti.

Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Evren Samur, "Güncel Yumuşak Robot Uygulamaları" başlığı altında günümüzde silikon, plastik, kumaş, lastik gibi malzemelerin kullanıldığı yumuşak robotların daha fazla kullanılmaya başlandığını belirtti. Endüstriyel robotların çok ağır ve sınırlı kullanım alanına sahip olduğunu vurgulayan Samur son yıllarda malzeme alanındaki gelişmelere bağlı olarak sağlık, arama kurtarma gibi alanlarda yumuşak robotların yaygınlaştığını ekledi. Samur ayrıca H2020 projesi kapsamında gıda endüstrisinde kullanılacak bir yumuşak robot projesi üzerine çalışmalarını sürdürdüklerini aktardı.

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğretim üyesi Emre Uğur ise "Esnek Üretim ve Akıllı Manüplasyon Robotları" başlıklı sunumunda robotların artık belli işlerde ve alanlarda insanlarla birlikte çalışabilecek biçimde tasarlandığını belirtti. Uğur, yarattığı etkileri hayal ederek hareketlerini anlamlandıran robotlar üzerine sürdürdükleri Imagine projesi başta olmak üzere üniversite bünyesinde yaptıkları çalışmalardan örnekler verdi.Toplantının ‘’Robotik ürünler’’ başlığında ise Tolga Cankurt (HKTM), Dr. Ali Ufuk Peker (Adastec) ve Sinan Kuşdoğan (SK Robotik) endüstri tarafındaki uygulamaları ele aldılar.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Sanayide Mühendis ve Kadın Olmak MAKTEK'te Konuşulacak

$
0
0

Bu sene ilk kez kapılarını açacak olan MAKTEK Konya Fuarı, 11 Nisan Perşembe günü sanayide kadın istihdamını artırmayı amaçlayan ‘Sanayide Mühendis ve Kadın Olmak’ isimli önemli bir panele ev sahipliği yapacak.

Tezmaksan Akademi, Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD), Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) ve Faydasıçok Vakfı işbirliğiyle düzenlenecek olan  ‘Sanayide Mühendis ve Kadın Olmak’ panelinde ‘nitelikli iş gücü’, ‘sanayi ve eğitim kurumları arasındaki işbirliğinin artırılması’, ‘kız öğrencilerin iş hayatına katılımı’ gibi konular masaya yatırılacak.

Tezmaksan Müşteri İlişkileri Koordinatörü Yalçın Paslı moderatörlüğünde 11 Nisan Perşembe günü 14.00-16.00 saatleri arasında düzenlenecek ‘Sanayide Mühendis ve Kadın Olmak’ isimli panelde sektöründe büyük başarılara imza atmış konuşmacılar deneyimlerini paylaşacak. Etkinliğe konuşmacı olarak; Seger A.Ş Genel Müdürü Tülin Sezer, Mesa Makina Döküm İcra Kurulu Başkanı Şeyma Ayhan, Şakalak Tarım Teknik Müdürü Hatice Keskin, MVD İnan Takım Tezgahları Yönetim Kurulu Başkanı A. Vasıf İnan, Yamazaki Mazak Turkey Genel Müdürü Fatih Varlık ve Akım Metal Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Salih Böyet gibi önemli isimler katılacak.

Geleceğin Kadın Sanayicileri Bu Panelden Çıkacak

Gerçekleştirilecek olan panelin halka açık olduğunu belirten Yalçın Paslı konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu; “Türkiye’deki üniversite sayısı ve buna bağlı öğrenci sayısının artıyor olmasına rağmen, sanayi ve eğitim kurumları arasındaki uçurum gözle görülür şekilde büyüyor. Bir başka temel sorunumuz ise üniversitelerden mezun olan kız öğrencilerimizin çalışma hayatına kısıtlı olarak katılıyor olmaları. Hem sanayideki iş gücüne katılım hem de kız öğrencilerimizin iş hayatına katılımını desteklemek amacıyla bu konuya kendini adamış Tezmaksan Akademi, TİAD, TAYSAD ve Faydasıçok Vakfı ilgilileri bir araya gelerek Konya’da 11-13 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Maktek Konya fuarında faklı bir çalışmanın altına imza atmaya karar verdik.11 Nisan Perşembe Konya’da bulunan Selçuk Üniversitesi, KTO Karatay Üniversitesi, Konya Teknik Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Konya Gıda ve Tarım Üniversitesinde eğitim alan kız öğrencilerimizi fuara davet ederek teknolojik gelişmeleri yakından görme imkânı sağlamanın yanı sıra konferans salonunda farklı sektörlerde yaptıkları çalışmalarla başarılara imza atan kadın ve erkek konuşmacılarımızla bir araya getirerek iş hayatına dair tecrübe paylaşımlarında bulunacağız. Yapacağımız bu çalışma sadece Konya ile sınırlı kalmayacak olup, diğer şehirlerde de farklı konuşmacılarla paylaşımlara devam edeceğiz” .

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Üniversiteliler, 2242 Araştırma Proje Yarışması Başvuruları Başladı!

$
0
0

Ön lisans ve lisans öğrencilerinin, ülkemizin ihtiyaç duyduğu tüm alanlarda bilimsel çözümler üretmelerini ve bu doğrultuda bilgi ve becerilerini geliştirmelerini teşvik etmek amacıyla açılan 2242-Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışma'sının başvuruları devam ediyor. Son başvuru tarihi 10 Mayıs 2019.

TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı'nca ön lisans ve lisans öğrencilerinin, ülkemizin ihtiyaç duyduğu tüm alanlarda bilimsel çözümler üretmelerini ve bu doğrultuda bilgi ve becerilerini arttıracak projeler geliştirmelerini teşvik etmek amacıyla 2242 Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışmaları düzenleniyor.

2019 yılında yedinci kez düzenlenecek olan yarışma "Akıllı Şehirler ve Ulaşım",  "Bilgi ve İletişim Teknolojileri", "Eğitim", "Enerji ve Çevre",  "Gıda ve Tarım",  "Makine İmalatı ve Otomotiv", "Sağlık", "Savunma, Uzay ve Havacılık", "Sosyal Yenilikçilik ve Girişimcilik" kategorilerinde başvuruya açılmış olup, 10 Mayıs 2019 tarihine kadar başvuru yapılabilinecek.

2242 Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışmaları hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tubitak.gov.tr/bideb/2242 web adreisini ziyaret edebilir, başvuru işlemlerinizi ise buradan gerçekleştirebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TÜBİTAK TTO Destekleme Programı 2019 Yılı Çağrısı Açıldı!

$
0
0

1513 kodlu TÜBİTAK Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO) Destekleme Programı 2019 Yılı Çağrısı açıldı. Son başvuru tarihi 31 Temmuz 2019.

1513 kodlu TÜBİTAK Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı ile yükseköğretim kurumlarında üretilen bilgi ve teknolojinin, uygulamaya dönüştürülerek ticarileştirilmesine ve bu süreç sonucunda ekonomik, sosyal ve kültürel değer kazanmasına yardımcı olmak, üniversite ve özel sektör kuruluşları arasında işbirliği oluşturmak, mevcut işbirliklerini artırmak, sanayinin ihtiyaç duyduğu bilgi ve teknolojinin üniversitede üretilmesine yardımcı olmak, bu işbirlikleri sonucunda üniversite ve sanayi arasında bilgi ve teknoloji aktarımına ve somut çıktıların geliştirilmesine katkı sağlamak için kurulmuş teknoloji transfer ofislerinin (TTO) geri ödemesiz olarak desteklenmesi amaçlanıyor.

TÜBİTAK 1601 Yenilik ve Girişimcilik Alanlarında Kapasite Artırılmasına Yönelik Destek Programı çerçevesinde açılmış olan 1601-2014-1, 1601-2015-6, 1601-2016-3 ve 1601-2017-1 çağrılarından en az bir tanesinde destek almış olan yükseköğretim kurumları adına yapılan başvurular kabul edilecek.

Bu şartı sağlayan yükseköğretim kurumları adına, aşağıda sıralanan kuruluşlar başvuru yapabilir:

  • İlgili yükseköğretim kurumu bünyesinde üniversite – sanayi işbirliğine ve üniversitede üretilen bilginin ekonomik değere dönüşmesine katkı vermek üzere faaliyet gösteren birimler,
  • 07/12/2017 tarih ve 30263 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumları Teknoloji Transfer Ofisi Yönetmeliği’ne göre faaliyet gösteren sermaye şirketleri

Proje önerileri basılı ve ıslak imzalı olarak iki kopya halinde 31/07/2019 tarihi mesai bitimine kadar aşağıda belirtilen adrese teslim edilmeli. Teslim tarihi olarak evrakın TÜBİTAK’a giriş tarihi esas alınacak.

1513 TÜBİTAK Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO) Destekleme Programı 2019 Yılı Çağrısı hakkında daha detaylı bilgi edinmek, ayrıca çağrı duyurusu, proje öneri formu, bütçe formu, performans göstergeleri gibi ilgili dökümanlara ulaşmak için www.tubitak.gov.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Sanayide Kadın Olmak Zor, Ama Başarılı Olmak Kolay!

$
0
0

MAKTEK Konya Fuarı kapsamında gerçekleşen ‘Sanayide Mühendis ve Kadın Olmak’ panelinde başarılı işlere imza atmış olan mühendis kadınlar, kız öğrencilerle tecrübelerini paylaştı. Büyük ilgi gören panelde konuşmacılar; sanayide kadın mühendis olmanın zor olduğunu, ancak kadın olmanın verdiği avantaj ile başarıya daha kolay erişilebileceği vurgusu yaptı.

Bu sene ilk kez kapılarını açan olan MAKTEK Konya Fuarı, sanayide kadın istihdamını artırmayı amaçlayan önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Tezmaksan Akademi, Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD), Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) ve Faydasıçok Vakfı işbirliğiyle düzenlenen ‘Sanayide Mühendis ve Kadın Olmak’ isimli panelde sektöründe büyük başarılara imza atmış mühendis iş kadınları tecrübelerini anlattı.

Panelin moderatörlüğünü yapan Tezmaksan Müşteri İlişkileri Koordinatörü Yalçın Paslı “Üniversitelerden mezun olan kız öğrencilerimizin çalışma hayatına kısıtlı olarak katılıyor. Hem sanayideki iş gücüne katılım hem de kız öğrencilerimizin iş hayatına katılımını desteklememiz gerekiyor” dedi.

MESA Makine Döküm Ticaret A.Ş İcra Kurulu Başkanı Şeyma Ayhan gerçekleştirilen seminerin, özellikle mühendis olmak isteyen kız çocukları için önem taşıdığını belirterek “Seminerin kız çocuklarımıza mühendis olarak özel sektörde kariyer ve başarı elde etme, aynı zamanda kadın girişimci olmak için cesaret ve özgüven sağlamada ciddi katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Aile şirketleri olan mühendis kızlarımıza da aile şirketlerinde başlayacakları iş yaşamlarında yol haritaları sunacağını düşünüyorum. Kızlarımızın rol modellerden dinledikleri başarı ve hayat hikayelerinin kendilerine ilham olacağına ve onların hikayelerinde de çarpan etkisi oluşturacağına inanıyorum” açıklamasında bulundu.

Tülin Tezer: "Ön Yargıları Yendim"

Seger Ses ve Elektrikli Gereçler San. A.Ş. Genel Müdürü Tülin Tezer ise çalışma hayatının ilk yıllarında bazı önyargılarla karşılaştığını belirterek “Özellikle ilk 10 yıl kalite bölümünde proses kontrol görevim sebebiyle atölye ortamında çalışırken, insanlar atölye ortamında, preshanede, plastik enjeksiyonda yada kaplama atölyesinde kadın görmeye çok alışkın olmadıkları için bazı önyargılar elbette ki oldu. Ancak bu önyargıları çok fazla ciddiye almadım. Çünkü ben sorumlu olduğum işleri en iyi şekilde yaparsam, kararlı olursam ve yaptığım işte bir fark yaratırsam bu önyargıların kırılacağına inandım ve öyle de oldu” dedi.

Hatice Kesin: "Mühendislik Mesleğinin Cinsi Yok, Vazgeçmeyin, Kariyer Yapın"

Şakalak Tarım Makineleri Teknik Müdürü Hatice Kesin de mühendislik mesleğinin cinsi olmadığını belirterek “Mühendislik için gerekli olan Matematik zekâsı ve yaratıcılık yeteneği de cinsiyete bağlı değildir. Erkekler gibi kadınlar da bu mesleği başarılı bir şekilde icra edebilir ve etmektedir. Sadece Çocukluktan itibaren yerleşen bir algı söz konusudur. Erkek çocukları pozitif bilimlere yatkındır, kız çocukları ise sosyal bilimlere yatkındır algısı kızlarımızın meslek tercihlerini etkiliyor. Bu algının sonucu olarak mühendislik bölümlerinde kadınlar hem öğrenci hem de öğretim üyesi olarak düşük paya sahibiz. Ben 25 yılı aşan çalışma hayatımda mesleğimi hep çok severek ve isteyerek yaptım. Genç mühendislere tavsiyem asla işinizden vazgeçmeyin ve kariyer yapın” dedi.

Haberimizi mühendislik fakültelerinde okuyan kadın okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Liseli Öğrenciler İthalata Son Veren Üretime İmza Attı!

$
0
0

Kayseri'de bir lisedeki döküm atölyesinde, kentin içme suyu şebekesinde kullanılan ve daha önce İngiltere, Almanya gibi ülkelerden ithal edilen döküm malzemeleri öğretmen-öğrenci iş birliğiyle üretiliyor.

Kayseri'de, Merkez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin Metalurji Bölümü öğrenci ve öğretmenleri, daha önce Almanya ve İngiltere'den ithal edilen, içme suyu şebekesinde kullanılan döküm malzemelerini üreterek ülke ekonomisine katkıda bulunuyor.

2018'de Üretilen Malzemelerle Yaklaşık 600 Bin Lira Ciroya Ulaşıldı

"Bölge Sanat Okulu" adıyla 1942'de temelleri atılan Merkez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde, 2 bin 500 öğrenci eğitim görüyor. Lisenin Metalurji Bölümü öğrencileri, öğretmenlerinin önderliğinde, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresinin (KASKİ) muhtelif içme suyu şebekesinde kullanılan döküm malzemelerini, evlere su götürülmesini sağlayan kelepçeleri, ana boru tamiratlarında kullanılan hazır tamir gereçlerini ve vana muhafaza kapaklarını üretiyor.

Okulda döküm yapmayı uygulamalı öğrenen 41 öğrenci, döner sermayeden elde edilen kazanç sayesinde de aile bütçesine katkı sunuyor. Özel kıyafetleri ve baretleriyle titizlikle çalışan liseli ustalar, iş güvenliği kurallarına dikkat ederek, birkaç gün öncesinden kalıbını hazırladıkları malzemelerin dökümünü yapıyor. Kalıptan çıkarılan, temizlenen ve boyanan malzemeler, ambalajlanarak firmalara sunuluyor. Türkiye'de aktif çalışan sayılı atölyelerden biri olan döküm atölyesinde 2018'de üretilen malzemelerle yaklaşık 600 bin lira ciroya ulaşıldı. Üretilen malzemelerin bilgisayar ortamındaki tasarım, model ve çizimi de aynı okulun Makine Model Bölümü öğrencileri tarafından yapılıyor. 

Almanya ve İngiltere'den İthalata Son

Metalurji Bölümü Alan Şefi Murat Çalışlar, AA muhabirine, öğrencisi olduğu okulda 1997'den bu yana görev yaptığını söyledi. Bölümlerinin 12 ay boyunca döner sermayeyle çalıştığını anlatan Çalışlar, "Öğrencilerimiz aile bütçesine katkı sağlayacak bir ücret alıyor. Bu da öğrencileri buraya bağlıyor. Mesleklerinde kendilerini güzel yetiştiriyorlar. Mezun olduklarında işsiz kalma problemi yaşamıyorlar. Geçen hafta İskenderun Demir Çelik Fabrikasından arayıp bölüm mezunu öğrencilerimizden istediler. Sadece 4 işsiz öğrenci bulabildik. Aranan meslek kollarından birisi." diye konuştu. 

Çalışlar, talepte bulunulan ürünün tasarımından ambalajlanmasına kadar her aşamasında bulunduklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "Makine Model Bölümü'müzde tasarımı yapılan ürün türlü aşamalardan geçiyor ve ambalajlanıyor. Bizden önce bu ürünlerin büyük bölümü ithal ediliyordu. İlk yaptığımız ürünü KASKİ, İngiltere'den ithal ediyordu. 15 yıldır bu ürünü biz üretiyoruz. Daha sonra Almanya'dan da ithal edilen bazı ürünleri üretmeye başladık. Bu yıl, indüksiyon ocağıyla beraber katma değeri yüksek ürünler üreterek yaklaşık 1 milyon lira civarında ciro hedefliyoruz."

AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

eSIM Teknolojisi, 2020'de Türkiye'de Kullanılmaya Başlanacak

$
0
0

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Yeni Nesil ARGE Kulübü, Bilişim Teknolojileri Kulübü ve IEEE Öğrenci Kulübü tarafından bu yıl ilki düzenlenen WEEKENG 2019 ’Hafta sonu Teknoloji Zirvesi’, teknoloji dünyasının profesyonelleriyle teknoloji sevenleri buluşturdu.

Zirvede yapay zeka, endüstri 4.0, 5G haberleşme, blok zincir, otonom veritabanı, 3D organ modelleme, moleküler görüntüleme dijital dönüşüm unsurları farklı yönleri ile ele alındı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu'nun da katıldığı zirvede, Türkiye'nin mobil iletişimde 5G'ye geçiş süreci ve cep telefonu teknolojileri konuşuldu. Karagözoğlu, 2020 yılında Türkiye’nin eSIM teknolojisine hazır hale geleceğini açıkladı.

"Alt Yapımız 2020 Yılına Hazır"

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, zirve öncesi Demirören Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. SIM kartsız telefonlarla çok yakında karşılaşılacağını dile getiren Karagözoğlu, "BTK olarak aldığımız kurul kararıyla eSIM’ler konusunda operatörlerimiz önümüzdeki yıl şubat ayına doğru düzenlemeyi yapmış olacaklar. eSIM teknolojisi 2020 itibari ile Türkiye’de de kullanılabilir hale geliyor olacak" dedi.

Elektronik SIM olarak tanımlanan, eSIM uygulamasının detaylarını anlatan Karagözoğlu, "Kullanıcı telefonuna bir profil yükleyecek. Böylelikle operatör değişikliği yapmak istediğiniz zaman herhangi bir fiziksel SIM kart değişikliği yapmaksızın, elektronik SIM üzerinde, ilgili operatör üzerinden hizmet almaya başlanabilecek. Türkiye’de ithal etmeye başladığımız bir takım ürünlerde şu anda eSIM teknolojisi zaten gelmeye başladı. Türkiye’de de ilgili cihazlarda hem fiziksel hem de eSIM teknolojisi mevcut" diye konuştu.

"Yerli ve Milli Olması Önceliğimiz"

Alt yapının tamamen yerli ve milli olarak kurulmasının öncelikli hedefleri olduğuna dikkat çeken Karagözoğlu, "2020 yılında alt yapımız eSIM için hazır olmuş olacak. Burada BTK olarak bu alt yapının tamamen yerli ve milli olarak kurulmasını önceliklendiriyoruz. Operatörlerle bir araya gelerek bu süreci başlatmış durumdayız. Nesnelerin interneti dediğimiz yapıyı konuştuğumuz zaman burada artık nesne kavramı gündeme geliyor ve artık nesnelerin içinde fiziksel olarak bir SIM kart koymanız çok zor. Bunlar fabrikadan çıkarken kendi üzerlerinde elektronik SIM’lerle birlikte geldiği için ilgili ülkeye veya mekana geldiğinde direkt operasyona geçebilecekler ve siz bunu uzaktan da profil değişikliği yaparak, isterseniz operatör değişikliği yapabileceksiniz. Güvenlik önlemlerinin hepsini değerlendiriyoruz. Bu süreçte bütün koşullar için tedbirler alarak eSIM’leri halkımızın kullanımına açıyor olacağız" ifadelerini kullandı.

"5G’ye Geçen İlk Ülkelerden Olacağız"

5G teknolojisi ile otonom araçlar ve robotların ön plana çıkacağını vurgulayan Karagözoğlu, "2020’de 5G’ye geçen ilk ülkelerden olma hedefimiz var. Bu hedef için şu anda 5G vadisinde testlerimiz devam ediyor. Bunları firmalarımıza açtık, start-uplarımızı açtık ve burada artık 5G’yi deneyimleyip, ürün üretebilecek alt yapıları oluşturuyoruz" dedi.

"Pişman Olacağınız Dijital İzler Bırakmayın"

FSMVÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Yılmaz Çamurcu ise, iletişim teknolojisinin alt yapısının ileride çok fazla değişeceğini belirterek gençlere tavsiyelerde bulundu. Çamurcu, gençlere ’siber gençler’ dediğini ifade ederek, "Yazılımdan kazanılan para, bilgisayar teknolojilerinden kazanılan para, dünya ölçeğinden baktığımızda çok daha üst düzeylere ulaşacak. Bu gelişmeler karanlık fabrikalara yani insansız fabrikalara, robotların daha fazla çalışacağı teknolojilere doğru bir gidiş olacak. Her alanda biz teknolojiyi isteyeceğiz. Gençler ileride pişman olacağı dijital izler bırakmamalılar. Gelecekte, pişman oldukları takdirde insanların bir kısmı, soyadlarını değiştirecek deniyor. Bütün bunlara çok dikkat edilmeli. Gençlere tavsiyem şu, biz siber genciz ama kimseyi incitmeyiz" diye konuştu.

Bugün de devam eden zirvede ise sağlık sektöründeki dijital dönüşüm konuşuldu. Medikal sektörde ARGE'nin önemi, sağlıkta kullanılan robotlar ve yapay zeka, 3D organ modelleme başlıklarında alanın uzmanları bilgi verdi.

Hürriyet kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Liseli Gençlerin Dijital Becerilerini Geliştirecek İşbirliği!

$
0
0

Liseli gençlerin, kod yazmadan robot yapımına kadar birçok konuda akademisyenlerden ve iş dünyasındaki tecrübeli isimlerden eğitim alacağı proje için Milli Eğitim Bakanlığı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), Yıldız Teknopark ve Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri A.Ş arasında bir işbirliği protokolü imzalandı.

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlük binasında geçtiğimiz günlerde gerçekleşen imza törenine, YTÜ Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner, Uyumsoft AŞ Başkanı Mehmet Önder, Uyumsoft AŞ Genel Müdürü Hüseyin Şahin ve ilgili kurumlardan yetkililer katıldı. Proje kapsamında, teknolojik değişimlerin hızına ayak uydurabilecek kabiliyet ve yeteneklere sahip gençlerin, daha lise çağlarında ellerinden tutularak yetiştirilmesi hedefleniyor. 

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Yıldız Teknopark’ında 5 Nisan 2019 tarihinde imzalanan işbirliğine göre yürütülecek programın hedefleri arasında:  

  • Yeni yetişen gençlerin, teknolojik imkanlar ve değişime hızlı ayak uydurabilmelerinin sağlanması;
  • Gençlerin, kendi yeteneklerini ürün ve sistemlere dönüştürmesine destek verilmesi;
  • İleri düzeyde yüksek teknolojik zekaya sahip ve potansiyel yetenek deposu olan gençlerin yeteneklerinin körelmesinin önlenmesi;
  • Gençlerin sahip oldukları yeteneklerle değişim ve dönüşümün bulundukları alanlarda en etkili şekilde yaşanmasına destek verilmesi;
  • Dijital becerilerin geliştirilmesine yönelik içerikler üretebilecek öğrenciler yetiştirilmesi yer alıyor.

Seçici kurul tarafından seçilecek liseli gençler, yaklaşık 10 kişilik laboratuvar sınıflarda kod yazmadan robot yapımına kadar birçok konuda akademisyenlerden ve iş dünyasındaki tecrübeli isimlerden eğitim alacak.

"Gelecekteki Meslek Seçimlerine Katkıda Bulunuyoruz"

Kamu ve özel sektör kurumları ile işbirliği yapmanın önemine değinen Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, şunları söyledi:“Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği için her alanda işbirliğini geliştireceğiz. Bu alandaki çalışmalarımız kapsamında ilk defa lise öğrencileri için yaz okulu açtık. Gelecekteki meslek seçimlerine katkıda bulunacak olan bu yaz okulunda, liseli gençler yazılımdan elektroniğe, makineden kimyaya, enerjiden gıdaya kadar birçok sektör hakkında bilgi sahibi oluyor. Bunun dışında disiplinlerarası çalışmaya imkan sunan Sosyopark ve Sanat ve Tasarım Parkı kurduk. Sosyopark göç, mobbing gibi sosyal konulara çözüm üretirken, Sanat ve Tasarım Parkı, teknopark şirketlerinde patenti alınmış olan ürünlerin görsel tasarımlarını gerçekleştiriyor. Böylece, disiplinler arası çalışarak, hem iyi projelerin çıkışına altyapı oluşturuyoruz, hem de kaynak israfının önüne geçiyoruz.” dedi.

"Çocuklarımızın Zihinlerini Ateşlemeyi Amaçlıyoruz"

Eğitime destek olabilecek tüm kurumlarla işbirliği yaptıklarını ifade eden İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, şunları kaydetti: “Yerel yönetimler, üniversiteler, meslek örgütleri gibi eğitime destek olabilecek tüm yapılarla işbirliği yapıyoruz. Hayata geçirdiğimiz işbirlikleri ile yapay zekanın, robotik kodlamanın ve bunu bütünleştiren tüm unsurların çocuklarımızın zihinlerini ateşleyip, geliştirmesini amaçlıyoruz. Çocuklarımızı, geleceğe tek boyutlu yetiştirmemeye gayret ediyoruz. Onları bilişimle yazılım ile teknoloji ile yetiştirirken; sanatı kültürü de unutmuyoruz. Çocuklarımızı akıl ve ruh birlikteliğini sağlayacak şekilde geliştiriyoruz. Amacımız, bugünün ve geleceğinin becerileri ile donanmış, bu becerilerini de insanın faydasına kullanabilen, hem bilime sevdalı, hem kültüre sanata duyarlı ve meraklı, aynı zamanda ahlaklı ve nitelikli çocuklar yetiştirmek.” dedi. 

"Ekosistemler Ne Kadar Güçlü Olursa, O Kadar Güçlü Olunur"

Teknopark’taki kuluçka firmaları dahil bütün firmalarla yönetim olarak iç içe olduklarını ifade eden Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner, “Yazılım, donanım, enerji, savunma sanayi, kimya, ilaç, elektronik gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren 430 firmada 7 bin 500’ün üzerindeki Ar-Ge personeline ev sahipliği yapıyoruz. Yönetim olarak, teknoparkımızdaki firmalar Teknoloji Transfer Ofisimiz vasıtası ile üniversite-sanayi işbirliğini gerçekleştiriyoruz. Bugünün ve geleceğin dünyasında, kuracağımız ekosistemler ne kadar nitelikli olursa, bizler de ülke olarak, şirketler olarak o kadar güçlü oluruz. Gençlerimizi, geleceğe hazırlamak için kamu ve özel sektör kurumlarıyla her alanda işbirliği yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

"Çocukların Teknolojik Zekalarının Eğitim Hayatları Boyunca Canlı Tutulması Önemli"

Gençlerin, küçük yaşlardan itibaren yeteneklerinin gelişmesinin önemini anlatan Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi: “Gençlerimizin, küçük yaşlardan itibaren yeteneklerinin gelişmesi önemli. Bu nedenle onları geleceğe bugünden hazırlamayız. Öğrenciler, okullarda sınav yarışına girdiklerinde diğer alanlardaki motivasyonlarını kaybedebiliyor, teknolojik zeka başta olmak üzere birçok konuda yaklaşım ve istekleri körelebiliyor. Bu projeyle öğrencilerin teknolojik zekalarının, eğitim süreleri boyunca azalmadan canlı tutulmasını sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.

Dijital değişim ve dönüşümün hızla gerçekleşmeye devam ettiğini kaydeden Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Genel Müdürü Hüseyin Şahin,“Bilişim sektörü, bu değişimin ve dönüşümün itici gücü. Ülkemizin geleceğin dünyasında yarışta olması için yetkin bireylerin yetişmesi önemli. Gelecekte yeni meslekler doğacak ve bu mesleklerin temelinde teknolojik gelişmeler de olacak. Uyumsoft olarak, bu sürece öncülük ederek destek vermekten gurur duyuyoruz.” dedi.  

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

11’inci Yıldızlı Projeler Yarışması’nın Kazananları Belli Oldu!

$
0
0

Yıldız Teknopark, Yıldız Teknoloji Transfer Ofisi ve Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübü iş birliğinde ‘Fikrini geleceğe taşı’ sloganı ile düzenlenen 11’inci Yıldızlı Projeler Yarışması’nın kazananları belli oldu. 

Bu sene 11'inci kez düzenlenen yarışmaya 500’e yakın projenin başvurdu, iki kategoride altı proje ise ödüle layık görüldü. Yarışma başladığından bugüne ise 11 yılda 44 üniversiteden 2.500 proje Yıldızlı Projeler Yarışması’nda yarıştı.

Proje sunumlarının ardından ödüle layık görülen girişimler şu şekilde sıralandı:

11’inci Yıldızlı Projeler Yarışması’nın Kazananları 
KategoriKazanan Girişim / Girişimci
Startup
  1. Gugagon / Önder Güzel,
  2. Teşhis ve Tedavi Amaçlı Zeki Robotik Rehabilitasyon Sistemi / Mehmet Emin Aktan,
  3. Phototherma Hybrid Solar Panel / Erhan Demircioğlu
Öğrenci 
  1. Atık Kauçuklardan Enerji Depolama Sistemleri ile Uyumlu Aktif Karbon Geliştirilmesi / Erdem Mutlu,
  2. Sesle Oynanan Oyun / İrem Kömürcü,
  3. Dişçilik Sektöründe Yerli Medikal Teknoloji Üretim / Mustafa Doğan

Dereceye giren proje sahiplerinden birinciye 10 bin, ikinciye 5 bin, üçüncüye 2.500 TL verilirken, Türkiye’nin en büyük kuluçka merkezi olan Yıldız Kuluçka Merkezi’nde özel ofis, Yıldız Prototip Atölyesini kullanım hakkı, mentorluk ve sponsor özel ödülleri gibi farklı ödüller de verildi.

Yıldızlı Projeler Yarışması hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.yildizliprojeler.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

BUBA Campus, Girişimcilerin Yeni Adresi Olma İddiasıyla Açıldı!

$
0
0

İletişim, denizcilik, sağlık, turizm, agritech, biotech, fintech, regtech gibi pek çok dikeyde fikirleri olan girişime ev sahipliği yapacak olan BUBA Campus, 29 Nisan Pazartesi günü Maslak’taki binasında açıldı.

Yaklaşık 1000 m2 kapalı alanda kurulan BUBA Campus, fikir ve kuluçka aşamasında veya minimum yaşamsal ürüne (MVP) sahip teknoloji tabanlı girişimlerin, gelecek hedeflerine ulaşmasında eğitimden mentorluk ve koçluğa, değerlemeden, fikri mülki haklara ve melek yatırıma kadar ihtiyaç duyacakları tüm desteği kendi bünyesinde sağlayacak.

Boğaziçi Üniversitesi mezunlarınca kurulan güçlü yatırım ağlarından BUBA Ventures ve Türkiye’nin önde gelen Kurumsal Gelişim, Koçluk ve Mentorluk platformlarından House of Human’ın ortak girişimiyle kurulan BUBA Campus açılışı, girişimcilere yönelik "Para", "Akıl" ve "Yol" konulu paralel panellerle gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasını yapan BUBA Ventures Başkanı Timuçin Bilgör: “Türkiye’deki girişimcilik ruhunun beslenmesi, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisinin arttırılması, girişim ekosisteminin geliştirilmesi her zaman en büyük hedefimiz oldu. İnovatif fikir sahibi olan girişimcilere iş fikri aşamasından yatırıma, şirketleşmedenticarileşmeye kadar olan süreçte, ofis ve altyapının yanı sıra eğitim ve mentorluk ile stratejik danışmanlık hizmetlerini sunan bir merkez olan BUBA Campus’ü açmaktan gurur duyuyoruz. BUBA Campus’te yer alacak girişimcilere Kurucu ortağımız House of Human’ın eğitim, yönetim, koçluk ve mentorluk konusundaki tartışmasız tecrübesi ve bilgi birikimi ile parayı, akıl ve bilimle birleştiren bir yol inşa ettik. Bu kampüste BCB, Bosphorist Teknoloji Fonu, TÜGİM, AC gibi birçok iş ortağımızı bir araya getirdik. Dışarıdan taşımalı sistem yerine, BUBA Campus’te paydaşlarımızın her birinin ofisi veya masası bulunmakta. Oluşturduğumuz bu güç birliği ile girişimler 360 derece destek alacak. Biliyoruz ki, varılmak istenen hedefte fikir ve cesaret önemli; ancak bunların deneyimle, uzmanlıkla bir araya gelmesi ve yatırımla desteklenmesi, girişimcinin bu yolda hızını arttıracak ve hata payını en aza indirgeyecektir. Bizler bunun için buradayız.” dedi.

Timuçin Bilgör’ün ardından söz alan House of Human Kurucu Ortağı Nuri Murat Avcı ise şunları söyledi: “Dünyada koçluğun duayen ismi Sir John Whitmore, performansın formülünü şöyle tanımlıyor. Performans= Potansiyel - Parazit. Girişimcinin önünde iki temel parazit mevcut. Biri iç parazit ki bu, girişimcinin kendi olumsuz düşünce yapısının ve tecrübe bilgi eksikliğinin ürettiği parazitler, diğeri ise dış parazit ki bu da girişimcinin çevresi, girişimcilik ekosistemi ve yakınlarının ürettiği parazitler. İşte biz House of Human olarak, kuruluşuna liderlik ettiğimiz TÜGİM ve AC’nin de destekleri ile bu parazitlere odaklanarak BUBA Campus’te girişimcilerimizin potansiyelini performansa çevirmesine katkı sağlayacağız. Türkiye, 82 milyon nüfusu ile önemli bir potansiyel ama bir o kadar da iç ve dış parazite sahip bir ülke. Bu parazitleri ortadan kaldırmak adına biz elimizden geleni yapacağız. Hedefimiz BUBA Campus’te 6 şar aylık dönemlerde minimum 20’şer girişime ev sahipliği yapmak ve eğitim, mentorluk, koçluk yatırım ağımızla buluşturmak.”

Etkinlik, paneller sonrası yapılan keyifli bir kokteyl ile sona erdi.

BUBA Campus hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bubacampus.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Üniversitelilerin Sosyal Sorumluluk Proje Fikirleri Ödüllendirildi!

$
0
0

Kredi Kayıt Bürosu’nun hayata geçirdiği sosyal sorumluluk proje fikirleri yarışması ‘Hayal Edin Gerçekleştirelim’in kazananları açıklandı. Türkiye genelinde 162 farklı üniversiteden, 2 bine yakın projenin başvurduğu yarışmada büyük ödülün sahibi Beyaz Titreşim projesi oldu. 

Kredi Kayıt Bürosu’nun, üniversite öğrencilerinin sosyal sorumluluk konularındaki farkındalıklarını ve toplumsal sorunlara karşı duyarlılıklarını artırmak amacı ile başlattığı ve yoğun ilgi gören ‘Hayal Edin Gerçekleştirelim’ yarışmasının altıncı döneminin kazananları belli oldu. Türkiye genelindeki 162 farklı üniversitede ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi gören öğrencilerin Çevre, Eğitim, Sağlık ve Spor, Findeks Finansal Okuryazarlık, Kültür- Sanat ile Toplumsal kategorilerinde 2 bine yakın proje başvurusu alındı. Yarışmada 6 kategorinin birincileri ise şöyle sıralandı:

Hayal Edin Gerçekleştirelim Yarışmasının Kazanları
KategorilerProje AdıÖğrencilerin AdlarıÜniversite
Çevre Kategori BirincisiArıların DansıHilal Nur Yergök, Ayşe Nur Yakut, Beyza DumlupınarEge Üniversitesi
Eğitim Kategori BirincisiGüvenli Geleceğe Robotek’le El EleSadık Atakan Aksakal, Hacer Yenişar, Sahure ÇağlarAnadolu Üniversitesi
Findeks Finansal Okuryazarlık BirincisiSayaçla SaklaEzgi Arslan, Açelya TaşkıranMarmara Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi
Kültür-Sanat Kategori BirincisiSanat İçin ÜretDiren Anıl DemirMarmara Üniversitesi
Sağlık ve Spor Kategori BirincisiBeyaz TitreşimEda Özgür, Emre Meriç, Zindan ÇakıcıKadir Has Üniversitesi – Galatasaray Üniversitesi
Toplumsal Kategori BirincisiAlzheimer’ı Önle Çocukları ÜşütmeDoğukan Mert Kaldırım, Sibel Cansu Akdeniz, Bedirhan KöseoğluIsparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi

Sağlık ve Spor kategorisinde birinciliğe layık görülen proje, aynı zamanda yarışmanın büyük ödülünün de sahibi oldu. Törende ‘Hayal Edin Gerçekleştirelim’ web sitesi üzerinden sosyal medya oylamasıyla seçilen projeye ‘Sosyal Medya Ödülü’, tüm kategoriler arasından en yüksek puanı alan projeye ‘Büyük Ödül’ ve her kategorinin ‘Birincilik’, ‘İkincilik’, ‘Üçüncülük’, ‘Dördüncülük’ ve ‘Beşincilik’ ödülleri takdim edildi.

10.000 TL’lik Büyük Ödülün Sahibi "Beyaz Titreşim" Projesi Oldu

Yarışmada ‘Büyük Ödül’ü, jüriden en yüksek puanı alarak Sağlık ve Spor kategorisindeki Beyaz Titreşim adlı projeleri ile ve Kadir Has Üniversitesi’nden Eda Özgür, Emre Meriç ve Galatasaray Üniversitesi’nden Zindan Çakıcı’nın oluşturduğu grup kazandı. Sağlık ve Spor kategorisinde de kategori birincisi olan, yoğun titreşimle çalışan elektrikli el aletleri kullanan makine operatörlerinde yaygın olarak görülen beyaz parmak hastalığı konusunda farkındalık oluşturmanın amaçlandığı Beyaz Titreşim projesi, 10.000 TL’lik büyük ödülün sahibi oldu.

5.000 TL’lik Sosyal Medya Ödülü Can Saati Projesi’nin Oldu

‘Sosyal Medya Ödülü’ ise Karabük Üniversitesi’nden Esna Yaşik, Emine Sürek ve Edanur Korkmaz ’a ait Can Saati projesine verildi. Proje sahibi 5.000 TL’lik ödülü almaya hak kazandı. Yarışmada kategori birincileri 5.000 TL, kategori ikincileri 3.000 TL, kategori üçüncüleri 2.000 TL, kategori dördüncüleri 1.000 TL ve kategori beşincileri 500 TL para ödülünün sahibi oldu. 2013 yılında başlayan ve üniversitelilerin yıldan yıla ilgisinin arttığı “Hayal Edin Gerçekleştirelim” proje fikir yarışmasına bugüne kadar 8 bine yakın başvuru yapıldı.

www.hayaledingerceklestirelim.com web sayfasını ziyaret ederek Hayal Edin Gerçekleştirelim yarışması hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

"Bu Gençlikte İŞ Var!" Programının 2019 Kazananları Açıklandı!

$
0
0

Üniversite öğrencilerine, yenilikçi bakış açısı ve girişimcilik yetkinliği kazandırmak amacıyla eğitimden networkinge, kuluçkadan mentorluğa kadar geniş yelpazede destek sağlayan bir girişimcilik programı olan “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” Programının 2019 yılı kazananları İstanbul'da gerçekleştirilen ödül töreninde açıklandı. 

5'i yurt dışından olmak üzere 81 şehir, 178 üniversiteden 2990 gencin 1118 iş fikriyle başvurduğu “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” Girişimcilik Programı'nın ödül töreninin finaline “Algdeha”, “Kisar - Bal Kutusu”, “DsyApp”, “Kodit” ve “Teknofarm” olmak üzere beş ekip kaldı.

Fiba Grup sponsorluğunda Swissotel The Bosphorus'da gerçekleştirilen ödül töreninin açılış konuşmasını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski yaptı. Kaslowski konuşmasında, TÜSİAD'ın girişimciliğe verdiği önem ve bu alandaki çalışmalarına değinerek; “Girişimcilik her şeyden önce bir kültür meselesi. Biz bu kültürün tohumlarını Türkiye'de son birkaç yıldır atıyoruz. Başarılı ve dünyada ses getiren girişimleri yeni yeni çıkartıyoruz. Bu anlamda kat etmemiz gereken yol uzun ama potansiyelimiz de bir o kadar yüksek! Fikir ve girişim özgürlüklerinin desteklendiği, gençlere ve girişimcilere olan güvenin arttığı bir Türkiye'de rekabet gücü yüksek ve dünyada adından söz ettirecek girişimlerin daha hızlı yeşereceğine inanıyoruz.” dedi.

“TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” Programının 2019 Yılı Kazananları 
ÖdüllerProjeDetaylar ve Ekip Üyeleri
75.000 TRY'lik Birincilik ÖdülüAlgdeha 

Küresel ısınma ile balıkların yağ hacminin düşmesi ve buna bağlı endüstrilere sürdürülebilir kaynak arayışından yola çıkarak, hayvansal ürünleri mikroorganizmalardan elde etmeyi hedefler.

Rehberi: Lale Ergin, Borusan Holding

  • Mert Furkan Filizoğlu (İstanbul Üniversitesi),
  • Mehmet Can Sucu (İstanbul Üniversitesi)
50.000 TRY'lik İkincilik ÖdülüKisar - Bal Kutusu

Bal üretim verimliliğini arttırırken, geleneksel yöntemleri endüstri 4.0 standartlarına taşır, arı yaşamını korur. 

Rehberi: Yeşim Sümerkan, UBS

  • Nabican G. Özdemir (Başkent Üniversitesi),
  • Bahadır G. Özdemir (Başkent Üniversitesi),
  • Hakan Aktan (Nişantaşı Üniversitesi),
  • Mahmut Serkut Öğüt (Başkent Üniversitesi),
  • Ayçanur Tekin (Başkent Üniversitesi) 
25.000 TRY'lik Üçüncülük ÖdülüDsyAppDisleksiye çoklu çözüm üreterek daha geniş bir kitleye hitap eden ve alanında uzman kişilerin işini, mobil platforma taşıyarak kolaylaştıran bir sosyal girişim uygulamasıdır.

Rehberi: Öget Kantarcı, GittiGidiyor

  • Esra Ablak (İzmir Ekonomi Üniversitesi),
  • Büşra Bektaş (İzmir Ekonomi Üniversitesi),
  • Öykü Demirhan (İzmir Ekonomi Üniversitesi),
  • Deniz Öztürk (İzmir Ekonomi Üniversitesi),
  • İnan Evin (İzmir Ekonomi Üniversitesi)

Melek yatırımcılar ve girişimcilik ekosisteminin önde gelen isimlerinden oluşan TÜSİAD “Bu Gençlikte İŞ Var!” Programının bu döneminde finalist beş ekip anlaşmalı kuluçka merkezlerine doğrudan girme hakkı kazandı. Finalist ekiplerden biri ise TÜSİAD Yönetim Kurulu ile Silikon Vadisi'ne gitme fırsatı yakaladı. Program kapsamında yarı finale kalan ekipler, ödül töreni alanında kurulan proje pazarında, TÜSİAD rehberlerinin desteğiyle geliştirdikleri iş fikirlerini katılımcılara anlatma imkanı buldular. Ödül töreninde ayrıca, TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Programının Girişimcilik Kampı'na en fazla öğrenci gönderme hakkını elde eden Karabük Üniversitesi'ne TÜSİAD Girişimcilik Bayrağı verildi.

www.bugenclikteisvar.com web adresini ziyaret ederek “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” Girişimcilik Programı hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 757 articles
Browse latest View live