Quantcast
Channel: Girişim Haber - Eğitim / Üniversite
Viewing all 757 articles
Browse latest View live

Çocuklar Hayallerindeki Şehri Scratch Cup’ta Tasarlayacaklar

$
0
0

QNB Finansbank, 2015 yılından bu yana öncülüğünü üstlendiği kodlama eğitimlerini bu yıl Mart ayında Habitat ile birlikte başlattığı “Minik Eller Kod Yazıyor” projesi ile sürdürüyor. Scratch ve CodyRoby eğitimi verilen bu yeni proje paralelinde de Türkiye’de ilk kez Scratch Cup düzenlenecek. 8-14 yaş arası çocukların başvurabileceği Scratch Cup’ta çocuklar ‘Benim Şehrim’ teması ile hayallerindeki şehri tasarlayacaklar. Yarışmanın son başvuru tarihi 30 Kasım 2019.

QNB Finansbank 2015 yılında çocuk ve genç odaklı “Minik Eller Büyük Hayaller” Kurumsal Sosyal Sorumluluk Platformu’nu hayata geçirdi. Bu platformda çocukların yenilikçi, yaratıcı, analitik, güvenilir, teknolojik, çözümcü, farklı düşünen ve pozitif kişilik özelliklerine sahip olmaları hedefleniyor. Platform çatısı altında çocukları ve gençleri geleceğe hazırlamak amacıyla matematikten kodlamaya, kültür-sanattan eğitime kadar birçok alanda proje gerçekleştiriliyor. QNB Finansbank, 2015 yılından bu yana sürdürdüğü ve şimdiye kadar 20 binden fazla çocuğa ulaştığı kodlama eğitimlerini bu yıl farklı bir proje ile sürdürüyor.

Mart 2019’da Habitat Derneği ile iş birliği yapan QNB Finansbank, Scratch ve CodyRoby eğitimlerini içeren “Minik Eller Kod Yazıyor Projesi”ni hayata geçirdi. Proje kapsamında çocuklara, MIT (Massachusetts Institute of Technology) tarafından geliştirilen lisanslı bir kodlama eğitimi programı olan Scratch ile eğitim veriliyor. Projede verilen 8 saatlik kodlama eğitimlerinin 2 saatinde CodyRoby öğretilirken, çocukların bilgisayar ve herhangi bir kod programı yardımı olmadan sadece zeka ve el becerisiyle algoritmik düşünce becerilerini geliştirmeleri hedefleniyor. Ardından 6 saatlik bir eğitim ile sınıf ortamında Scratch’in dünyasını keşfetmeleri için çalışmalar yaptırılıyor. Sctrach, kullandığı blok kodlama sayesinde sanat ve kodlamayı birleştirerek çocuklara daha yaratıcı olabilecekleri bir süreç sunuyor.

Mart ayından bu yana 14 kentte bini aşkın öğrenciye eğitim verilen proje kapsamında yıl sonuna kadar 22 şehirde toplam 3 bin öğrenciye ulaşılması hedefleniyor. Eğitimlere yaz döneminde de devam edilecek projeyle Adana, Adıyaman, Ankara, Antalya, Aydın, Çanakkale, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Isparta, İstanbul, İzmir, Kars, Kayseri, Kırklareli, Mardin, Ordu, Sinop, Tekirdağ, Trabzon ve Uşak illerinde çocuklarla eğitim çalışmaları gerçekleştiriliyor.

Minik Eller Kod Yazıyor Projesi kapsamında ayrıca Türkiye’de ilk kez ‘Scratch Cup’da düzenlenecek. Yarışmaya, 8-14 yaş arası öğrenciler 30 Kasım’a kadar başvurabilecek. Bu yıl ilk kez düzenlenecek yarışmada çocuklar ‘Benim Şehrim’ temasıyla hayallerindeki şehri kodlayacaklar. Çocuklar, geliştirdikleri kodlarla problemleri tespit ederek çözüm bulacak, insanlar için mükemmel bir yaşam yaratmaya çalışacaklar.

Çocukların iki ya da üç kişilik takımlar halinde katılabilecekleri yarışma için başvurular öğretmenleri tarafından yapılabiliyor. Finalinin QNB Finansbank Genel Müdürlük binası Kristal Kule’de olacağı yarışmada çocuklar, mükemmel bir şehir için geliştirdikleri kodlarla yarışacaklar.

Kodlama eğitimleri hakkında detaylı bilgi almak ve yarışmaya katılmak isteyen öğretmen ve öğrenciler, www.habitatdernegi.org/scratchcup adresinden detaylı bilgiye sahip olabilir ve başvurularını gerçekleştirebilirler.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Boğaziçi Üniversitesi'nden Genç Göçmenler İçin Girişimcilik Eğitimleri

$
0
0

Boğaziçi Üniversitesi, Türkiye dahil olmak üzere partner ülkelerde yaşayan 16-29 yaş aralığındaki göçmenlerin girişimcilik yeteneklerinin gelişmesine yönelik eğitimler sunmayı hedefleyen Erasmus+ “Young Migrant Entrepreneurs - Genç Göçmen Girişimciler” projesinin koordinatörü oldu.

İtalya, Hollanda, Romanya, İngiltere’den sivil toplum kuruluşları ve Türkiye’den Milli Eğitim Bakanlığı’nın partner olarak yer aldığı Genç Göçmen Girişimciler ProjesiBoğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi’nin (BÜYEM) koordinatörlüğünde yürütülecek. 

Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi Müdürü Dr. Tamer Atabarut, göçmenler arasında girişimciliğin sosyal, ekonomik ve politik planlar için yeni bir alan olduğunu ve Türkiye’nin barındırdığı göçmen nüfus göz önünde bulundurulursa bu süreçte stratejik bir rol üstlendiğini belirtti. Genç göçmenlerin çeşitli girişim projeleriyle Türkiye ekonomisine katkı sağlamasının aynı zamanda yerel halkla daha da bütünleşmelerini sağlayacağına dikkat çeken Dr. Tamer Atabarut, Genç Göçmen Girişimciler projesinin bütçesinin 200.000 Euro olduğunu kaydetti.

Eğitim projesi için Avrupa Birliği yasalarında olan 16-29 yaş arası göçmenlerin hedef kitle olarak belirlendiğini aktaran Dr. Atabarut, "Her ülkenin mülteciye bakışı farklı. Bu sebeple YME profilimiz için geniş bir çerçeve çizmek istedik. Yasal olarak bir ülkeyi kabul edilenlerle edilmeyenler ayrımı yapmadık. Mülteci kamplarında yaşayanları da dahil ettik" dedi.

Projenin 31 Ocak 2021’de sona ereceğini ekleyen Atabarut, hali hazırda yürüttükleri çalışmaları şöyle özetledi: "Şu anda birinci paket üzerindeki çalışmalarımız devam ediyor. Birinci pakette mültecilere anketler uygulanacak. Her proje ortağı minimum 20’şer kişiyle anket yapacak. Anketlerin yapılma sebebi nasıl bir profille karşı karşıya olduğumuzu ve göçmenlerin ne tür ihtiyaçlara sahip olduğunu daha etkin tespit edebilmek.Çıkan sonuçlara göre ön plandaki ihtiyaçlara bakarak, göçmenleri girişimcilik konusunda yönlendirecek eğitmenlere yönelik eğitim programı geliştireceğiz. Anketler bu alanda çalışan STK’lar, kamu kurumları gibi kurumlarda uygulanacak. Ülkemizde ise çeşitli dernekler ve Millî Eğitim Bakanlığı’nın göçmenler için uyguladığı eğitim kampları bu kanallarımızdan bazıları. Raporumuz için ayrıca Boğaziçi Üniversitesi Girişimcilik Merkezi’nden bilgi desteği alacağız ve göçmen olup kendi başına girişimcilik faaliyetleri yürütenleri belirleyeceğiz.Göçmenler arasındaki iletişim güçlendirmek adına dili Arapça olan bir aplikasyon üretimi sağlanacak. Projemizin bir web sitesi de mevcut. Eğitmen eğitimlerinden önce kendi aramızda pilot bir eğitim programı uygulayacağız. Geri dönüş ve değerlendirmelere göre eğitmen adaylarının yetiştirilmesi aşamasına geçilecek. Bu aşamada göçmenler ve eğitimcilerden gelecek verileri ve geri dönüşleri sürekli takip edeceğiz. Eğitim programında yaratıcılığı ve inovatif düşünceyi merkeze alıyoruz."

İtalya’dan CPA di Giuseppina Bomba, Hollanda’dan Dutch Foundation of Innovation Welfare 2 Work, Romanya’dan Bükreş Politeknik Üniversitesi, İngiltere’den Werkcenter ve Türkiye Millî Eğitim Bakanlığı’nın proje partnerleri olduğunu belirten Atabarut, Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi’nin koordinatörlüğünü üstlendiği projenin ekibinde Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret bölümü öğretim üyesi ve Girişimcilik Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Oğuzhan Aygören ile İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Burcu Rodopman’ın da yer aldığını ekledi.

Genç Göçmen Girişimciler projesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.ymeproject.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Gelecekte Sadece Yetkin İnsanlar Hayata Tutunabilecek

$
0
0

Yapay zekânın iş süreçlerinde yaygın kullanımı yalnızca işin yapısını değil birçok mesleğin geleceğini de etkiliyor. Bazı meslek kolları yok olmaya yüz tutarken yeni iş kolları ve ara meslekler oluşmaya başlıyor. 

Teknolojide yaşanan hızlı değişimler, yapay zekâ ve makine öğrenmesinin hızla yaygınlaşması büyük bir dönüşüm sürecini de beraberinde getiriyor. Değişimin en derin hissedildiği alanların başında ise iş dünyası geliyor. Yapay zekâ geliştikçe bazı mesleklerde insan gücüne duyulan ihtiyaç azaldı. Bazı meslekler var olma mücadelesi verirken yeni pozisyonlar ve iş tanımları gün yüzüne çıkmaya başladı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Pazarlama İletişimi / MarkaOkulu Yüksek Lisans Programı Direktörü ve Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gresi Sanje, geleceğin mesleklerinin yanı sıra değişen koşullarda hangi niteliklerin öne çıkacağını derledi.

İşlerin Çoğu Makinelere Emanet

Dönüşümün boyutu ne olursa olsun empati gerektiren, yaratıcılık ve özgünlük isteyen mesleklerin her zaman varlığını sürdüreceğini belirten Doç. Dr. Sanje, tahmin edilebilir ve özel bir yetkinlik gerektirmeyen mesleklerin yok olacağına dikkat çekti. Doç. Dr. Sanje;“Zanaat ile teknolojiyi harmanlayabilen bireylerin emek değeri artacak. Herhangi bir makinenin yapabileceği meslek kolları azalarak bitecek. Şimdiden birçok işlemi otomasyona devrettik bile. Üç boyutlu yazıcıların hayatımıza girmesi, depolamanın azalması, satış görevlisi yerine teknisyen ve tasarımcıların perakende alanlarında boy göstermesi, temel finans işlemlerinin yapay zekâ tarafından halledilmesi, güvenlik işlemlerinin makineleşmesi artarak sürecek” dedi.

“Ek İş Yapmak Normalleşecek”

Otomasyonun iş süreçlerinin çoğunu halledecek olmasının karamsar bir tablo çizmemesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Sanje, insan elinin değmesi gereken ya da spesifik uzmanlık isteyen ara iş kollarına ihtiyacın artacağını belirtti. Doç. Dr. Sanje; “Empati gerektiren, yaratıcılık ve özgünlük isteyen meslekler her zaman varlığını sürdürecek. Değişim iş hayatında daha esnek yapıları da beraberinde getirecek. İnsanlar işten arta kalan zamanlarda girişimler yapmaya başlayacak ve ek iş yapmak normal hale gelecek” ifadelerini kullandı.

İş yaşamında yaşanan değişime ayak uydurmak için dönüşümün bir parçası olmak gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Sanje, yapay zekânın yapabileceği işlerden uzak durmak gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.

Doç. Dr. Sanje; “İşin mantığını kavramak ve özgün katkı sağlayabileceğimiz alanlara yoğunlaşmamız lazım. İşletme okumuş birinin işletme yüksek lisansı yapmasına gerek yok. Yapacağımız işe göre uzmanlaşma alanı seçmeli, işletme üzerine sosyoloji, iletişim ya da finans gibi farklı alanlara kayarak kendimize özgün bir yol çizmeliyiz. Teknoloji ve zanaatı birleştirmeliyiz. Yetkinlik alanlarımızı ancak bu şekilde geliştirebiliriz. Yapay zekâ ile yarışmak yerine onu özgün uzmanlık alanı için araç haline getirenler geleceğin başarılı iş insanları olacak”dedi.

“Pazar Koşullarına Adapte Olmak Yetmiyor”

Sürecin hemen her sektör için belirleyici olacağının da altını çizen Doç. Dr. Sanje, şu uyarılarda bulundu; “Şirketlerin şeffaf ölçme ve değerlendirmeye tabi olması şart. Rehavete kapılmamak, iç mekanizmalarda hantallaşmaya mahal vermemek ve kurumsal yapıyı sağlam temellere oturtmak hayati önem taşıyor. Artık sadece pazarın koşullarına adapte olmak yetmiyor. Dönüşüme ayak uydurmak, inovatif olmak, hızlı karar almak gerekiyor. Yeni çağın hızına yetişmek için değişime paralel revizeleri yapmak gerekiyor.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye’nin İlk Sosyal Girişimcilik Eğitmen Eğitimi Gerçekleştirildi

$
0
0

Sosyal girişimciliğin bilinirliğini sağlamak, sosyal girişimlerin kendi aralarındaki, kamu ve özel sektör kuruluşları ile olan işbirliklerini çoğaltmak, sektörün kapasitesini geliştirmek amacıyla kurulan Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı; Türkiye’nin ilk sosyal girişimcilik eğitmen eğitimini Koç Üniversitesi Rumeli Feneri Kampüsü’nde gerçekleştirdi.

Vehbi Koç Vakfı liderliğinde; Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu (KUSIF), Ashoka Türkiye, Sosyal İnovasyon İnisiyatifi Derneği (SIID), Sürdürülebilir Kalkınma İçin Yenilikçi Çözümler Derneği (SKYÇD), TED Üniversitesi, Mozaik Foundation (Bosna Hersek) ve Social Enterprise UK (İngiltere) ortaklığında yürütülen Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı projesi; Türkiye’nin çeşitli kentlerinden gelen 27 sosyal girişimcilik eğitmen adayını bir araya getirdi.

Koç Üniversitesi Rumeli Feneri kampüsünde verilen eğitime, öncelikli hedefi hissedarlarına ya da üyelerine kâr dağıtmak yerine ölçülebilir, olumlu sosyal etki yaratmak olan, kârını dağıtacak olsa dahi bunu ana hedefini olumsuz etkileyecek şekilde gerçekleştirmemeyi ilke edinen sosyal girişimcileri yetiştirecek eğitmen adayları katıldı.

Yaşları 23 ile 51 arasında değişen ve proje illeri olan Van, Gaziantep, Samsun, Kayseri, Bursa ve Muğla’dan gelen katılımcılar; sosyal inovasyon, sosyal finansman, sosyal etki gibi sosyal girişimciliğin olmazsa olmazı olarak kabul edilen alanlarında uzman kişilerden eğitim aldı.

Etkinlik süresince, eğitmen adaylarına sosyal etkiyi artırma yolları, sosyal girişimcilik ve aktif vatandaşlık, iş planı ve gelir modeli geliştirme, topluluk oluşturma, kamu kurumları ile ilişkiler, Türkiye’den ve dünyadan iyi sosyal girişim örnekleri ve fon bulma yolları konularında seminerler verildi. Katılımcıların proaktif bir şekilde sürece dahil olduğu ve formel olmayan eğitim metotlarının kullanıldığı etkinlikteki amaç, katılımcıların öğrendikleri eğitim metotlarıyla edindikleri bilgileri bölgelerinde yaygınlaştırarak yeni sosyal girişimcilerin yetişmesine imkan sağlamak. Eğitim sonrasında katılımcıların beşerli gruplar halinde kendi şehirlerinde en az iki kez sosyal girişimcilik yaygınlaştırma eğitimi düzenlemesi ve ülke genelinde 396 yeni sosyal girişimci adayının yetiştirilmesi hedefleniyor. Sosyal girişimcilik yaygınlaştırma eğitimleri Eylül- Aralık 2019 arasında proje illerinde gerçekleştirilecek.

Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı Projesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.sosyalgirisimcilikagi.org web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Blockchain ve Kriptopara Teknolojilerinde Uzmanlar Yetiştirilecek

$
0
0

Kadir Has Üniversitesi ile Yunanistan’ın Ar-Ge alanındaki önde gelen üniversitelerinden olan Atina Üniversitesi, son dönemin en kritik teknolojileri olan Blockchain ve kriptoparalar konusunda bir işbirliği anlaşması imzaladı.

Kadir Has Üniversitesi ile Atina Üniversitesi arasında “Blockchain” ve “Kriptopara” konularında işbirliği protokolü imzalandı. İki üniversite arasında imzalanan işbirliği protokolü ile Blockchain ve Kriptopara konularında Ar-Ge çalışmaları, eğitim programları, proje işbirlikleri ile öğrenci değişimi etkinlikleri yapılacak.

Türkiye’de ilk kez denenen bir online canlı bağlantı üzerinden yayınlanan ve gerçekleştirilen imza töreninde, protokolü Kadir Has Üniversitesi adına Ar-Ge Kaynakları Direktörü Prof. Dr. Hasan Dağ, Atina Üniversitesi adına ise Geometri ve Cebir Algoritmaları Laboratuvarı Direktörü Prof. Dr. IoannisEmiris imzaladı.

Karşılıklı Bilgi ve Uzman Transferi Sağlanacak

Törende konuşan Kadir Has Üniversitesi Ar-Ge Kaynakları Direktörü Prof. Dr. Hasan Dağ “Üniversite olarak uzun zamandır Blockchain ve Kriptoparalar konularını akademik müfredatına alan ilk üniversitelerden biriyiz. Atina Üniversitesi ile yapılan bu anlaşma, blockchain ve kriptopara konusundaki akademik birikim ve uzmanlıklarımızı somut proje ve işbirlikleriyle küresel arenaya taşıma yolunda ilk işbirliğimiz. Aynı zamanda üniversitemizin hem akademik bilgi birikimini uluslararası işbirlikleriyle dünyaya taşıma, hem de dünyanın seçkin akademik kurumlarıyla karşılıklı bilgi alışverişinde bulunma vizyonunu ileriye taşıma yolunda önemli bir adım olacaktır.” dedi.

Atina Üniversitesi Geometri ve Cebir Algoritmaları Laboratuvarı Direktörü Prof. Dr. IoannisEmiris ise “Kadir Has Üniversitesi ile yaptığımız bu anlaşma sayesinde, dijital varlıkların değerlendirmesinde yapay zeka ve Makine öğrenme yöntemleri konusunda ve dolayısıyla Volentix Dijital Varlık Ekosistemi’nin ilk yazılım paketi, merkezsiz borsaların (DEX) programlanmış desteği için karşılıklı bilgi ve uzmanlık aktarımı sağlanacaktır. Bu işbirliğinden her iki ülkenin de yararına çalışmalar doğacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Anlaşmaya göre, iki üniversitenin Ar-Ge birimleri arasında Blockchain ve Kriptoparalar konusunda Atina Üniversitesi bünyesinde geliştirilen “Volentix Dijital Varlık Ekosistemi” kapsamında karşılıklı know-how ve akademisyen, uzman transferi, eğitim ve öğrenci değişim programları organize edilecek.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

e-Akademi ile KOSGEB Girişimcilik Eğitimleri Artık Sanal Ortamda!

$
0
0

KOSGEB, oluşturduğu e-Akademi sistemi ile girişimcilik eğitimini sanal ortama taşıdı. Hayalindeki projeyi hayata geçirmek isteyen girişimciler artık uzaktan eğitim alabilecek.

KOSGEB, 2019 yılı ile birlikte girişimcilik desteğinde köklü değişiklik yaptı. Girişimciliği Geliştirme Destek Programı’nı yürürlüğe koyan KOSGEB, imalatçı ve teknoloji tabanlı girişimcilere 370 bin TL’ye kadar destek vermeye başladı. KOSGEB, kendi işinin patronu olmak isteyen geleneksel girişimcilere de 60 bin TL’ye kadar destek sağlayarak, hizmet ve ticaret sektöründe faaliyet yürütmek isteyen girişimcileri ihmal etmedi.

Köklü Değişiklik

KOSGEB, yeni programın yürürlüğe girmesiyle birlikte destek almak için zorunlu olan Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi’nde de köklü değişikliğe gitti. Girişimci adaylarına girişimciliğe ilişkin temel kavramlar hakkında bilgi vermek ve girişimcilerin iş kurma ve yürütme konularında bilgi ve becerilerini geliştirmek amacıyla sınıf ortamında verilen ‘Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi’ni online hale getirdi. Adaylar, internet üzerinden e-Devlet’e giriş yaparak uzaktan eğitim portalına ulaşacak.

Bürokrasi Azalacak

Bürokrasinin Azaltılması ve Mevzuatın Sadeleştirilmesi programının da bir parçası olan KOSGEB e- Akademi ile, tanımlanmış bir zaman dilimi ve mekan ihtiyacı olmaksızın girişimci adayları istediklerinde eğitim alabilecek. Portalda yer alan konu anlatım videoları her zaman erişime açık olacak. Herkese standart olarak verilecek eğitimler sayesinde, örgün eğitime göre daha nesnel değerlendirmeler yapılacak. Eğitimin iptali, ertelenmesi gibi durumları ortadan kaldıracak olan KOSGEB e-Akademi, eğitmenlerin eğitimi, akreditasyon ve eğitim materyali hazırlama gibi maliyetleri de sıfıra indirecek.

KOSGEB e-Akademi’de dersler, 2019’da yürürlüğe giren Girişimciliği Geliştirme Destek Programı’na uygun olarak Geleneksel Girişimci Eğitimi ve İleri Girişimci Eğitimi olmak üzere iki ayrı aşamada verilecek.

Hangi Dersleri Alacaklar?

Geleneksel Girişimci Eğitimiİleri Girişimci Eğitimi
  1. Girişimcilikte Temel Kavramlar,
  2. Girişim Fırsatlarını Görme ve Fikir Yaratma / Geliştirme,
  3. Yapılabilirlik Analizi,
  4. İş Modelleri, Müşteriler, Değer Önerileri ve Gelir Kaynakları,
  5. Ekonomi, Endüstri, Rekabet ve Müşteri Analizi,
  6. Hukuki Altyapı,
  7. Girişimin Etik Temelleri,
  8. Pazarlama İlkeleri ve Yönetimi
  1. Networking (Ağ Kurma),
  2. Girişimin Finansal Yapısının Belirlenmesi ve Yönetimi,
  3. Yeni Girişimler için Finansal Kaynaklara Erişim,
  4. Yenilik Yönetimi,
  5. Fikri Mülkiyet Hakları,
  6. Girişimin Profesyonel Yönetimi ve KOBİ’lerde Stratejik Yönetim,
  7. Büyüme Sürecinin Yönetimi ve Büyüme Stratejileri,
  8. İş Planı Geliştirme

Girişimcilik El Kitabı

Girişimci adayları ayrıca, bu 16 dersin bölümler halinde anlatıldığı KOSGEB Girişimcilik El Kitabı’na da e-Akademi üzerinden ulaşabilecek. Editörlüğünü Prof. Dr. Zafer Erdoğan’ın yaptığı el kitabında KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt’un yanı sıra alanlarında uzman isimler ile akademisyenlerin makaleleri bulunuyor.

Sertifika Alacaklar, Kurumsal Eğitimler de Verilebilecek

Dersleri tamamlayanlar için elektronik ortamda bir sertifika da oluşturulacak. Kişiye özel ve doğrulanması mümkün olan sertifika, girişimci adayları tarafından istenirse bastırılıp kullanılabilecek. Böylece eğitimler veya sertifika için girişimci adaylarından para talep edilmesi gibi bir durum ortadan kaldırılacak. KOSGEB bugüne kadar Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi kapsamında 1 buçuk milyon kişiyi girişimci adayı yaptı. 

Girişimciler, www.kosgeb.gov.tr adresinde oluşturulan linke tıklayarak, e-Devletüzerinden uzaktan eğitim portalına ulaşabilecek. e-Akademi ayrıca KOSGEB’in kurumsal eğitimleri için de kullanılabilecek.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Tezmaksan Akademi Gençleri Endüstri 4,0’a Hazırlıyor

$
0
0

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 30 milyar dolarlık ithalatın önüne geçmek, ayrıca yüksek teknoloji üretim ve kullanım kabiliyetini arttırmak için Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nı uygulamaya soktu.

Tezmaksan Akademi Başkanı Hakan Aydoğdu, bu hedeflerin gerçekleşmesinde Türkiye’nin Endüstri 4.0 kabiliyetinin çok önemli olduğunu ve bu noktada ülke olarak almamız gereken daha çok yol bulunduğunu kaydetti. Aydoğdu, “Türkiye sanayisi olarak hem rekabet gücümüzü arttırmak hem de pazardaki yerimizi kaybetmemek için çalışma şekillerimizi değiştirmek zorundayız. Çeşitli ülkeler için yapılmış Endüstri 4.0’a hazır olma endeksine bakıldığında Türkiye tereddüt edenler arasında. Türk sanayisinin dijital olgunluk seviyesi Endüstri 2.0- 3.0 arasında. Bu treni de yakalamamız gerekiyor.” dedi.

“Gençleri Endüstri 4,0’a Hazırlamak Ana Görevimiz”

Bugün ülkemizdeki tüm sektörlerin en önemli sorununun nitelikli eleman eksikliği olduğunu belirten Aydoğdu, sanayide yeni nesil makineleri çalıştıracak iş gücünün az olduğunu söyledi. Üretimde teknolojinin değişimine paralel olarak insan kaynağının dönüşmesi gerektiğine vurgu yapan Aydoğdu, Tezmaksan Akademi’nin makine kullanabilen ve makine üreten gençler yetiştirmeyi amaçladığını belirtti.

2015 yılından bu yana bu amaçla çalıştıklarını aktaran Aydoğdu, “Genç nüfusu yarınlara hazırlamanın herkesin görevi olduğunun bilinciyle hareket ediyoruz. Biz Tezmaksan Akademi olarak sanayicimizin en büyük sorunlarından biri olan vasıflı eleman yetiştirme konusunda elimizi taşın altına koyuyoruz. Özellikle de dijital dönüşümün hızlandığı bugünlerde endüstri 4.0 için kalifiye işçi ihtiyacının arttığını biliyor, eğitimlerimizi bu bakış açısıyla güncelliyoruz” dedi.

“Akademi Olarak Amacımız; Kalifiyeli Eleman Yetiştirmek”

Türkiye’nin en önemli takım tezgahı üreticisi olan Tezmaksan bünyesinde kurulan akademinin meslek liseleri ve üniversitelerle önemli çalışmalar geliştirdiğini aktaran Aydoğdu, etki alanlarının yurt dışına kadar genişlediğini, İran, Arnavutluk, Hollanda ve Almanya’dan da katılımcılara eğitim verdiklerini söyledi.

5106 kayıtlı bireysel, 168 kurumsal üyelerine de oluşturdukları özel program ile uzaktan eğitim verdiklerini dile getiren Aydoğdu, şunları kaydetti:“Bir sosyal sorumluluk projesi olarak tasarladığımız ücretsiz programlarımız kapsamında bu güne kadar 62 ildeki teknik ve mesleki liseler ile lisan programı öğrencilerine eğitimler verdik. Okullarda yeterli makine teçhizatın olmaması, olanların da verimli kullanılmaması, eğitmenlerin eğitimlerinin sektör beklentilerinin altında kalması gibi sebepler dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlenen ilgili bölüm öğretmenlerine de meslek içi eğitimler düzenledik. Sanayi sektöründe yer alan firmalara CNC eğitimleri ve operatörlük eğitimleri de sunuyoruz. Aynı zamanda ücretsiz online eğitim platformu da kurduk ve hali hazırda burada 5106 kayıtlı öğrencimiz bulunuyor. 168 kurumsal üyemizde söz konusu online eğitim platformumuzdan faydalanıyor. Biz, gençlerin mesleki eğitime yönelmesinin Türkiye’nin sanayileşmesinin önündeki en büyük engeli de ortadan kaldıracağına inanıyoruz ve bu inançla çalışıyoruz.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Eğitim Fırsatı: Mathnasium Matematik Eğitim Merkezleri

$
0
0

2002 yılında kurulan ve dünya genelinde 1.000'den fazla bayiye hizmet veren, dünyanın en hızlı büyüyen franchise şirketlerinden Mathnasium, şimdilerde ise Türkiye'ye özel Master Franchise vermek için çalışmalara başladı.

"Matematiği anlamlı kılıyoruz!" sloganıyla yola çıkan Mathnasium, deneyimli matematik öğretmenleri, her öğrencinin gereksinimlerini karşılamak için tasarlanmış ve özelleştirilmiş öğrenme programları sunuyor. Özel olarak geliştirmiş oldukları The Mathnasium Method ™ programı ile matematiği öğrenmeyi kolaylaştırıyor. Entrepreneur Magazine's 2019 Franchise 500'ün ilk %10'luk diliminde yer alıyor. Ve Forbes 2018 Best Franchises to Buy list'in 3. sırasında bulunuyor.

Franchise Business Review'un 2018 anketi, franchising alan işletme memnuniyetinde %90'lık dilimde görülüyor. Forbes ve Entrepreneur, dünyanın piyasaya en hâkim franchise markalarının yanında ilk %10'a koymaya devam ediyor. Müşteri memnuniyeti ve kalıcılığı oranı oldukça yüksek, alanlarında uzman personel, tecrübeli iş geliştirme, eğitim ve pazarlama desteğine sahip. Bu tecrübe, son 8 yıldır her yıl çift haneli kâr artışıyla kendini kanıtlamış durumda.

Yeni franchise geliştiricilerinin projeye katılım ve eğitim süreci, 15 yılı aşkın tecrübeyle özenle düzenlenmiş. Proje büyük bir sadakat ve bağlılık gerektirse de bu yolculuğun her bir adımı, franchise geliştirme ekibi tarafından desteklenecek ve teşvik edilecek.

Yatırımcı profili: İş kurma becerisine ve girişimci zekâsına sahip yatırımcılarla ilgileniyor. Genel Merkez'den kapsamlı desteğin yanı sıra doğru iş ortağının kişisel yeniliklerini ve dehasını projeye entegre etmesi için büyük bir özgürlük sunuyor.

Eğitim: Pazarlama, müşteri adayı yönetimi, eğitim ve müşteri ilişkileri yönetimi konularının yanı sıra özel müfredat programı, Mathnasium Method™ işleniyor.

Destek: İşletmenizi sürdürmek ve büyütmek için işletme danışmanlığından yıllık kongrelere kadar ihtiyacınız olan tüm destek verilecek. Pazarlama ve iş geliştirme ihtiyaçlarınızı desteklemek için merkezi destek ekibi mevcut.

Mathnasium ve franchise şartları hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bayimolurmusun.com.trweb adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Türkiye ile Almanya Yapay Zeka Alanında İşbirliğine Gidecek

$
0
0

Türkiye ve Almanya yapay zeka alanında işbirliğini geliştirmeyi hedefliyor. Berlin'de düzenlenen Almanya-Türkiye Yapay Zeka Konferansı'nda iki ülkenin yapay zeka araştırmaları alanında yoğun işbirliğine gidecekleri açıklandı.

Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın da katılımıyla düzenlenen Almanya-Türkiye Yapay Zeka Konferası'nda konuşan Federal Ekonomi Bakanı Peter Altmaier, iki ülkenin yapay zeka alanında yoğun bir işbirliğine gideceğini söyledi. Bakan Altmaier, yapay zeka alandaki işbirliğinin makina sanayisi, elektroteknik ve lojistik sektörlerini kapsayacağını kaydetti.

Alman Hükümeti, Ar-Ge İçin Üç Milyar Euro Bütçesi Ayırdı

Altmaier, konferansta yaptığı konuşmada, yapay zekanın mevcut çalışma yöntemlerini kökten değiştireceğini belirterek, şimdiden katma değer sağlamaya başladığını kaydetti. Ekonomideki dijital dönüşüm için uluslararası işbirliklerinin önemine vurgu yapan Altmaier, bu bağlamda Alman hükümetinin üç milyar euro araştırma ve geliştirme bütçesi ayırdığını söyledi.

Avrupa'da Veri Tabanı Oluşturulacak

Yapay zekanın sürücüsüz otomobiller veya endüstride kullanıldığını ifade eden Alman bakan, "Kullanım alanlarıyla ilgili büyük potansiyeller mevcut. Ancak uluslararası rekabet büyük" diye konuştu. Altmaier, bu bağlamda Avrupa'da bir veri tabanı oluşturulması için girişim başlatacağını da sözlerine ekledi.

"Küresel İş Birliğine İhtiyaç Var"

Varank, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, yapay zeka ve dijital dönüşüm alanında yaşanan gelişmelerin politika yapıcılarını daha aktif, yenilikçi, iş birliğine açık ve çözüm odaklı olmaya ittiğini söyledi.

Üniversiteler, araştırma merkezleri, reel sektör ve teknoloji odaklı girişimlerin yapay zekanın oluşturacağı pazardan pay kapma yarışına girdiğine dikkati çeken Varank, şunları kaydetti: "2030 yılına geldiğimizde küresel ekonomiye yaklaşık 16 trilyon dolarlık ilave katkı yapabilecek bir teknolojiden bahsediyoruz. Bu durum aynı zamanda yeni büyüme modelleri, yeni meslekler, verimlilik artışları ve zorlu rekabet koşullarını da beraberinde getirecek. Ticaret savaşları küresel gündemi meşgul ederken ekonomik teorilerin bile baştan yazılmasını gerektirebilecek bir devrimin eşiğindeyiz."

Varank, yapay zekayla ortaya çıkan bazı uygulamaların gerçekle sahte olanın arasındaki sınırları ortadan kaldırdığına işaret ederek, bu yönüyle yapay zekanın gerçeğin tahribi nedeniyle bir tehdit gibi algılanabileceğini, gerçekle sahtenin en ileri seviyede ayırt edilmesini sağlayacak olanın da yine yapay zeka tabanlı algoritmalar olduğunu anlattı.

Yapay zekanın diğer teknolojik alanlarda olduğu gibi uygulama hedeflerine bağlı olarak insanlık için olumlu ya da olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir teknoloji olduğunu vurgulayan Varank, "Yapay zeka çalışmalarının sağlıklı bir şekilde yürümesi için küresel iş birliğine ihtiyaç var. Hukukun üstünlüğü ve demokratik değerler gözetilerek, dürüst ve adil bir ekosistemin oluşturulması gerekiyor." diye konuştu.

Varank, Japonya'da yapılan G-20 toplantısında tüm ülkelerin katılımıyla bu alanda uluslararası standartlar ve etik normlar oluşturulması önerisi getirdiklerini hatırlatarak, böylece hem yeni teknolojilerin geliştirilmesi hem de ortaya çıkan ürünlerin sunumunda yeknesaklık sağlanacağını dile getirdi.

"Bu Alandaki Yatırımların Sayısını Artırıyoruz"

Türkiye'nin yeni teknolojilerde merkez ülkelerden biri olmak için tüm imkanlarını seferber ettiğini belirten Varank, "Dijital teknolojileri geliştiren firmaların, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine destek olarak bu alandaki yatırımların sayısını artırıyoruz. Bilim İnsanı Destek Programları ile yapay zeka ve ilgili alanlarda burslar veriyoruz. Ulusal araştırma kuruluşumuz TÜBİTAK, yapay zeka alanında teknoloji geliştirme ve uygulama faaliyetleri sürdürüyor." ifadelerini kullandı.

Varank, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi koordinasyonunda Türkiye'nin Yapay Zeka Stratejisi'nin tamamlanmak üzere olduğuna dikkati çekerek, "Konuyla ilgili tüm paydaşların katkılarıyla oluşturulan stratejiyi kısa süre içinde kamuoyuyla paylaşacağız. Sanayiden sağlığa, tarımdan enerjiye kadar birçok alanda eylem planları oluşturacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Bu alandaki araştırmacı sayısını artırmayı hedeflediklerini vurgulayan Varank, yapay zekanın geliştirilmesini teşvik eden yasalar ve etik normlara yönelik çalışmalarını da devam ettiğini, küresel arenada etik boyutta standartların konulmasında aktif rol oynamak istediklerini bildirdi.

TÜBİTAK Bünyesinde Yapay Zeka Enstitüsü Kurulacak

TÜBİTAK bünyesinde bir Yapay Zeka Enstitüsü kurmayı planladıklarını dile getiren Varank, "Türkiye'de kamu, akademi ve özel sektör tarafından yapay zeka alanında önemli adımlar atılıyor. Bu adımları yönlendirecek ve destekleyecek lider bir kuruma ihtiyacımız var. TÜBİTAK bünyesinde bir Yapay Zeka Enstitüsü kurmayı planlıyoruz. Bu kurum, yapay zeka alanında çekirdek teknolojiler geliştirecek, akademide üretilen bilimsel çıktıları, kamu ve özel sektörün hizmetine sunarak bir köprü vazifesi görecek" diye konuştu.

Yapay zeka tabanlı inovasyon konusunda söz konusu enstitünün önemli rol oynayacağını aktaran Varank, enstitünün en önemli misyonlardan birinin kamuda sahip olunan verinin anonimleştirilerek ve anlamlandırılarak yapay zeka uygulamalarına kaynak oluşturabilecek hale getirilmesi olacağını söyledi.

Varank, enstitünün yapay zeka girişimlerini ve inovasyon kümelerini desteklemenin yanı sıra bu konuda uzmanlaşmış iş gücünü de artırmayı hedefleyeceğini belirterek, Alman Yapay Zeka Araştırmaları Merkezi, Federal Yapay Zeka Derneği ve Almanya'da bu konuda uzmanlaşmış üniversitelerle iş birliği yapmaktan memnuniyet duyacaklarını dile getirdi.

Yapay zekanın her iki ülkenin birlikte çalışabileceği ve özel sektörü de harekete geçirebileceği oldukça verimli bir alan olduğunu vurgulayan Varank, TÜBİTAK'ın Almanya'daki muadil kurumlarıyla gerek sanayiye gerekse akademiye dönük yapay zeka odaklı ortak proje çağrılarına çıkmak için hazır olduğunu ifade etti.

Konferansın İkincisi 2020'de Ankara'da

Bakan Varank, "Altmaier ile hemfikir olduğumuz bir konu var. Türk-Alman Yapay Zeka Konferansı'nın ikincisini 2020'de Ankara'da gerçekleştirmeyi planlıyoruz." dedi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Mühendis Adayları, Dijital’in Kapılarını Aralamaya Var mısınız?

$
0
0

IAB TR tarafından 5 yıldır Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin desteğiyle düzenlenen UniChallenge+ Dijital Öğrenci İşleri Eğitim Kampı’nın uzantısı olan Vestel UniChallengeTech, Mühendislik öğrencilerini ve yeni mezunlarını Dijital’e bekliyor.

5 senede Türkiye genelinden toplam 1365 başvuru alan UniChallenge+ programına katılan 250 katılımcının yarısından fazlası Dijital reklam alanında çalışıyor. UniChallenge+’ın yakaladığı bu başarı, IAB TR’yi sektörün bir başka ihtiyacını ele almaya yönlendirdi: Dijital pazarlama iletişimini bilen mühendisleri sektöre kazandırmak.

Bir haftalık program boyunca gençler Dijital Dönüşüm, Sanal Gerçeklik, Nesnelerin İnterneti, Blockchain, Makine Öğrenmesi, Reklam Teknolojileri ve daha birçok konunun Dijital Pazarlama İletişimi dünyasına etkilerini uzmanlardan dinleyecek. Öte yandan katılımcılar gruplar halinde proje üretecek ve eğlenceli vakit geçirecek. Derslerin yanı sıra, ekip çalışmasını destekleyen aktivitelere katılıp dijital ünlüler ile sohbet etme imkânı bulacaklar. Ayrıca eğitimi başarıyla tamamlayan ekipler IAB TR üyesi firmalarda staj hakkı elde edecek.

Katılım kontenjanı 50 ile sınırlı olan programın başvuruları Türkiye genelindeki tüm üniversitelerin Mühendislik ve Yönetim Bilişim Sistemleri bölümlerine açık olacak. 9-13 Eylül tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşecek eğitimin son başvuru tarihi ise 25 Ağustos 2019.

Vestel UniChallengeTech hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.unichallengetech.net web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi Mühendislik ve Yönetim Bilişim Sistemleri bölümleri öğrencileri yada yeni mezunları başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

EdTechXGlobal All Stars'da Finale Kalan İlk Türk Girişim: WEXT

$
0
0

Global eğitim teknolojileri topluluğu EdTechXGlobal’in her sene en iyi online eğitim girişimlerini belirleyen EdTechXGlobal All Stars Ödülleri’nde ilk defa bir Türk girişim finale kaldı. Yerli İngilizce öğrenme platformu WEXT, Start Up kategorisinde 250 katılımcı arasından ilk 20’ye girerek finalist olarak seçildi.

Tüm dünyadan eğitim alanındaki teknoloji girişimlerini bir araya getiren Avrupa’nın en büyük zirvesi EdTechX Europe 2019, geçtiğimiz ay Londra’da gerçekleşti. Bu yıl yedincisi düzenlenen zirvede, 900’den fazla global katılımcı, 150’den fazla konuşmacı yer aldı ve eğitim teknolojilerine dair yatırımlar masaya yatırıldı. Zirvede EdTechXGlobal All Stars Ödülleri’nin finalistleri ve kazananları da açıklandı. Türkiye’den yapay zeka destekli İngilizce öğrenme platformu WEXT, EdTechXGlobal ödülleri Startup kategorisinde 250 girişim arasından ilk 20'ye girerek finalistler arasında yer aldı.

2018 yılının Kasım ayında hizmete sunulan WEXT, dünyanın en köklü üniversitelerinden Oxford Üniversitesi'ne ait Oxford University Press içerikleriyle yapay zekayı birleştirerek; yeni nesil kişiselleştirilmiş İngilizce öğrenme metodu sunuyor. Türk mühendisler ve Sakarya Üniversitesi Teknokent’in akademik iş birliğiyle geliştirilen platform, seviye tespitinin ardından öğrenme analitiği sayesinde objektif değerlendirmelerle, kullanıcının öğrenme hızına ve biçimine uygun olarak 1000’den fazla farklı interaktif ders planı oluşturuyor. 

8 Milyarlık Eğitim Teknolojileri Harcamaları 2025’de 341 Milyar Dolara Ulaşacak

Eğitim teknolojilerinin öncülerini bir araya getiren EdTechX Global All Stars Ödülleri’nin finalistleri global bir jüri tarafından; gelir artışı, büyüme hızı, pazarı dönüştürme etkisi ve inovasyon gibi faktörler değerlendirilerek belirlendi. EdTechXGlobal ödüllerinde ilk defa bir Türk girişimin finalistler arasında yer aldığını belirten WEXT Kurucusu Ali Uzunyolcu: "Oxford University Press içerikleriyle yapay zekayı birleştirerek geliştirdiğimiz kişiselleştirilmiş İngilizce öğrenme metodu ve 6 ayda %95 artan kullanıcı sayısıyla, dünya genelindeki 20 eğitim teknolojisi girişiminden biri olarak seçilip finalist olduk. EdTech (eğitim teknolojisi) sektörünün şu anki değerinin 8 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor ancak 2025’de sektöre harcanan toplam tutarın 341 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Bu rakamlar motivasyonumuzu artırıyor. Avrupalı ve uluslararası eğitim teknolojileri şirketlerinden üst düzey yatırımcıları; Oxford, Pearson ve Kaplan gibi önemli eğitim platformları ve üniversiteleri bir araya getiren bu zirvede ilk 20’de yer almaktan gurur duyduk" diye konuştu.

Türkiye’de 35 Eğitim Kurumuyla Anlaşma Yapıldı

TUBİTAK 1501 Sanayi ArGe Projeleri Destekleme Programı kapsamında yer aldıklarını belirten Ali Uzunyolcu, “WEXT bir yıl olmadan 20 bin kayıtlı kullanıcıya ulaştı. Kullanıcıların yaklaşık %60’ı yapay zeka destekli seviye belirleme sınavına katıldı. Bireysel kullanıcı dışında, devlet ve özel okulların farklı kademelerinde de tercih ediliyoruz. Bu sene platformumuzu kullanmaları için 35 eğitim kurumuyla anlaşma yaptık. Bu demek oluyor ki; 30 binden fazla yeni kullanıcının daha İngilizce eğitimlerine destek olacağız. Platformda, 14 gün ücretsiz iade hakkı olmasına rağmen bunu kullanan neredeyse yok. Yüksek kullanıcı memnuniyeti ve büyüme hızıyla uluslararası pazara açılan dil öğrenme platformlarından birisi olmaya adayız” diyerek, bu anlamda gerekli çalışmalara başladıklarını aktardı.

Yerli İngilizce öğrenme platformu girişimi olan WEXT hakkında daha fazla bilgi edinmek ve incelemek için www.wext.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Mardinli Şeyhmus'tan Dünya Şampiyonluğuna Uzanan Başarı

$
0
0

Mardin’in Arap köyünde doğan Şeyhmus Aca hiç Türkçe bilmeden Darüşşafaka sınavını kazandı. Türkçe’yi İstanbul’da öğrendi. Artık İngilizce ve Almanca da konuşabilen Şeyhmus ABD’deki robot yarışmalarında Türkiye’yi şampiyon yaptı.

Şeyhmus Aca, 2001'de Mardin'in Arap köylerinden biri olarak bilinen Yeşili ilçesi'nde doğdu. Üç kardeşin en küçüğüydü. Hiç Türkçe bilmeden ilkokul okudu. Başarılı bir öğrenciydi. İlkokul öğretmeninin yönlendirmesiyle Darüşşafaka'nın sınavlarına girdi. Kazandı. Çat pat Türkçesiyle İstanbul'un yolunu tuttu. Türkçe'yi burada öğrendi. Kısa bir süre sonra okulun robot takımına katıldı. Okulunu 5 kez ABD'de temsil etti. Robot yarışmalarında NASA'nın takımlarıyla yarıştı. Dünya şampiyonu oldu. Bu yıl liseden mezun olan Şeyhmus tam burslu olarak Koç Üniversitesi makine mühendisliği bölümünü kazandı.

Türkçe Bilmiyordu, Şimdi Üç Dil Biliyor

İlkokula başlayana kadar hiç Türkçe bilmeyen Şeyhmus Darüşşafaka'nın sınavına da çok az bildiği bir Türkçe'yle girdi. Mardin'deki evlerinde hala Arapça konuştuklarını anlatan Şeyhmus, Darüşşafaka'ya geldiği ilk günü SABAH'a şöyle anlattı: "Annem önce sıcak bakmadı. 'Oğlum seni nasıl gönderelim İstanbul'a' dedi. Onu da öğretmenim ikna etti. İlk gün okula annemle geldim. Annemin elini bırakıp bir anda diğer çocukların yanına koşmuşum. Darüşşafaka sayesinde gördüğüm yerleri, Mardin'de kalmış olsaydım haritada bile gösteremezdim. Ben buraya geldiğimde Türkçem bile iyi değildi. Şimdi İngilizce'de de gayet iyiyim. Almancam da fena değil"

Penseyle Başladı, Nasaya Rakip Robotlar Yaptı

8'inci sınıfta fen öğretmeninin yönlendirmesiyle robot kulübüne katılan Şeyhmus "İlk girdiğimde tek bildiğim pense, tornavidaydı ama aylar, yıllar geçtikçe NASA'ya rakip robotlar yaptık" dedi.

2017'de San Francisco'da Şeyhmus ve takımı şampiyon oldu. Birkaç hafta sonra Houston'da dünya şampiyonasına katılan Şeyhmus "Orada da 'Takım Ruhu' ödülü aldık ki bu Türkiye için de bir ilkti. NASA'nın takımlarına karşı yarıştık" diye konuştu.

Çinlilere Mentor Oldu

Şampiyonadan 2 ay sonra Çin Hükümeti'nin özel davetiyle robotik kulüplerine mentorluk yapmak üzere Çin'e gitti. 10 gün boyunca Çinli öğrencilere destek verdi. 2018'de yine ABD'de Türkiye'yi temsil etti. Takımı Chicago'da yine şampiyon oldu.

Makine Mühendisliğini Kazandı, Sonraki Hedef Psikoloji de Okumak

KOÇ Üniversitesi makine mühendisliği bölümünü tam burslu kazanan Şeyhmus, psikoloji de okumak istiyor. Yakın zamanda robotlara bilinç de ekleneceğini anlatan Şeyhmus "Yani makineleri daha iyi anlayabilmenin yolu da bir anlamda psikolojiden, insan davranışlarını da daha iyi analiz etmekten geçiyor. Türkiye'nin robotik alanındaki ilerlemesine destek olmak en büyük hedefim" dedi.

Sabah kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Düzce'nin İlk Uluslararası Sosyal Girişimcilik Zirvesi Gerçekleştirildi

$
0
0

Düzce’nin ilk uluslararası sosyal girişimcilik zirvesi gerçekleştirildi. Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen etkinliği; Sosyal Girişimci İsmail Hilmi Adıgüzel, TOBB Düzce Genç Girişimciler Kurulu, Düzce Üniversitesi, Düzce Belediyesi ve Düzce Ticaret Borsası birlikte organize etti.

Zirvenin açılış konuşmasını yapan TOBB Düzce Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ahmet Serdar Erdem, 4,5 aylık görev süresi içerisinde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi vererek şunları söyledi; “Düzce’mizin faydasına yerel ve ulusal politikalar geliştirmek, görev süremiz boyunca en büyük hedeflerimiz arasında olacaktır. TOBB Düzce Genç Girişimciler Kurulu olarak bu tarz programlarımızın ve Düzce’nin geleceğine katkı sağlayacak, sınırlarımızı ve seviyemizi daha yukarı taşıyacak projelere imza atacağımızın sözünü buradan vermek istiyorum.”

“Sosyal Girşimcilik Bu Toprakların Geleneklerinde Var”

Sosyal Girişimcilik Zirvesi Türkiye Koordinatörü ve Sosyal girişimci İsmail Hilmi Adıgüzel, "Sosyal girişimci kimdir?", "Sosyal girşimcilik nedir?", "Sosyal girişimciliğin avantajları nelerdir?" gibi sorulara yanıt verirken ülkemizde ve birçok ülkede yapılan başarılı örneklere de sunumunda yer verdi. 

Adıgüzel yaptığı konuşmasında; "Sosyal girişimcilik Çalıştayı için ülkemizde olan katılımcılarımız ve Düzce'deki girişimciler ile buluşmuş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Düzce Üniversitesinin son yıllarda girişimcilik ekosistemine sunduğu katkılardan son derece mutluyuz. Bu günde Düzce Ticaret ve Sanayi Odasının da ev sahipliğinde Farklı ülkelerde ve farklı kültürlerde sosyal girişimciliğin hangi noktada olduğunu ve neler yapıldığını hep birlikte inceleme fırsatı bulacağız." dedi. 

Sosyal Girişimcilik bu toprakların geleneklerinde olduğundan bahseden Adıgüzel: “Toplumsal fayda konusunda örf ve adetlerimizde çok güzel uygulamar var. Bu uygulamaları ticari hayatımız ile entegre etmeyi başardığımızda çok güzel örneklerin çıkacağına hiç şüphem yok.” diyerek konuşmasını tamamladı. 

Zirvede konuşan Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Celal Kasapoğlu ise İsmail Hilmi Adıgüzel’in sunumundan çok etkilendiğini ifade ederek, benzer örneklemlerin Düzce’de de yapılabileceğini, sosyal girişimciliğin maddi kazançtan çok manevi getirisinin daha yüksek olduğunu gözlemlediklerinin altını çizdi. 

“Üniversite-Sanayi İşbirliğine Önem Veriyoruz” 

DTSO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin, "Oda olarak Türkiye’de ilk olarak Bilim ve Teknoloji Komisyonunu kurduk. Bu aşamada Sayın Rektörümüz bize Teknopark’ta kuluçka merkezini verdi. Genç ve Kadın Girişimciler Kurulu arkadaşlarımız dinamik ve çok çalışkan. Arkadaşlarımızın tüm çalışmalarına destek vermeye ve çalışmalarının içinde olmaya çalışıyoruz. Bugün de burada olmaktan, dolu bir salona program yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz." dedi.

Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar ise doktora tezinin girişimcilik üzerine olduğunu hatırlatarak konuya ne kadar yakın olduğunu ifade etti. Çakar, sosyal girişimciliğin değişen ekonomik trendler sayesinde yeni oluşan bir olgu olduğunu, bu olgu sayesinde ticari işletmelerin sosyal çalışmalara daha çok katılım sağladığını da sözlerine ekledi. 

Tunus, Çin, Pakistan, Cezayir, Gürcistan, Hong Kong, İtalya, Hindistan, Kırgızistan, İspanya, Kanada, Romanya, İngiltere, Endonezya, Yunanistan, Fas ve Mısır’dan gelen genç Sosyal Girişimciler, ülkelerindeki başarılı uygulamalar ve sonuçlarını katılımcılarla paylaştılar.  

Sosyal Girişimcilik Zirvesi, Düzce TSO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin, DÜ Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Celal Kasapoğlu, Düzce Ticaret Borsası Başkanı Nurettin Karslıoğlu ve Düzce GGK Başkanı Ahmet Serdar Erdem’in Uluslararası Sosyal Girişimcilik Zirvesi Koordinatörü İsmail Hilmi Adıgüzel’e plaket takdim etmeleri ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Gelişen Yapay Zeka İş Hayatına Nasıl Yön Verecek?

$
0
0

Bir yanda hayatı kolaylaştıran yenilikler, diğer yanda gelecekte varlığı tartışılan meslekler. Yapay zeka, robot teknolojisi ve insansız sistemler yani düşünebilen makinelerin gelecek 15 yıl içinde bazı mesleklerdeki insan gücüne ihtiyacı azaltacağı tahmin ediliyor.

Teknolojide çığır açan yapay zeka teknolojisi , ek yerleştirme döneminde boş kalan kontenjanlar arasında tercihlerini belirleyen üniversite adaylarının yakın takibinde. Teknoloji ile birlikte yepyeni iş alanları hayatımıza girmeye başlarken bazı meslek gruplarının da gelecekte yok olabileceği endişesi adayların kafasında soru işaretlerine neden oluyor.

Maltepe Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gonca Telli’ye göre gelecek 10 yıl, önemli gelişmelere gebe. Tıp ve Mühendislik kadar İşletme alanında da önemli dönüşümlerin yaşanacağını söyleyen Prof. Telli, yapay zeka teknolojisinin iş hayatına etkilerini, Habertürk’te yayınlanan ve Dr. Görkem İldaş’ın hazırlayıp sunduğu ‘Yolun Başındayken’ programında anlattı.

“Yapay Zekaya Hazırlanmamız Gerekli”

Yapay zeka çalışmalarının sanılanın aksine bugüne değil, geçen yüzyılın ortalarına dayandığını söyleyen Prof. Telli, “1940 ve 50'li yıllarda da tartışılmıştı yapay zeka. Bin yıllar öncesinde de belki yeni teknolojiler, yeni aletler tartışılıyordu. Yapay zeka teknolojisine toplumsal hazırlık yapmak şart. Bunlarla ilgili hazırlıklarımızın olması lazım. Sadece ailelerin ve gençlerin değil, üniversitelerin ve toplumun da bir hazırlığa da ihtiyaç var.” dedi.

Düşünebilen Makineler Meslekleri Nasıl Etkileyecek?

“Değişim farklı bir şekilde geliyor. Son 20 yıldır internet teknolojilerinin yaşamımıza girmesiyle bu değişimi çok ciddi bir şekilde gözlemledik. İnternet ve mobil hayata doğru yöneldik. Çünkü cep telefonları bize bambaşka bir yol açtı” diye konuşan Telli,bir yandan başka teknolojilerinde geliştiğini söyledi. “Aileler klasik yapıda genellikle hukuk, mimarlık gibi meslekleri daha garantili olarak düşünüyorlar. Oysa ki her şey gibi bunlar da değişiyor. Çünkü gelecekte öyle durumlar olacak ki bir robotun gerçekleştirmiş olduğu bir sorunu çözmek yine bir hukukçuya düşecek. Aynı şey işletmeciler için de geçerli” diye konuştu.

İş Hayatında Yapay Zeka

Yapay zeka teknolojisinin işletme alanında da önemli değişimler getireceğinin altını çizen Telli, multidisipliner anlayışın önemine şu sözlerle  dikkat çekti; “İşletme eğitiminde yapay zeka yazılımlarının mühendislik fakülteleri ile birlikte disiplinlerarası çalışmalarla ortaya konması gerekiyor. Yapay zeka, sizin verdiğiniz komutlar çerçevesinde ilerliyor. O komutları kim veriyor? Bizler veriyoruz, işletmeciler veriyor. Şunun verimli olması gerekiyor diyoruz, şu sağlık kuruluşunda hijyenin daha farklı ve hızlı bir şekilde yapılması gerekiyor diyoruz çünkü otel işletmeciliğinden sağlık işletmeciliğinden neredeyse her alana yayılan bir yapımız var. Kısacası, işletmeciler yapay zekayı doğru kullanabilirse başta insan kaynakları olmak üzere pek çok alanda faydası büyük olacak.”

10 Yıl Sonra Neler Olacak?

Gelecek 10 yıl içinde sanal gerçeklikle bağlantılı yapay zekanın çok farklı bir boyuta taşınacağının altını çizen Telli, medya ve reklamcılık sektöründe de sanal gerçeklik ve arttırılmış gerçeklik döneminin başlayacağını söyledi. “10 yıl sonra nano teknolojinin aslında sağlık sektöründe insanlara çok faydalı yapıları olacak. Belki bazı tıpçıların hiç bir işi kalmayacak ama onun yerine o tıpçıların yine yapacağı başka uzmanlıklar olacak” diyen Telli’ye göre, bu yeni teknolojilerinin getirmiş olduğu bazı problemlerin çözümüyle ilgili de yeni mesleklerin gelişmesi kaçınılmaz.

Yapay Zekada “Adaptasyon” Şart

Dönüşümler için adaptasyon sürecinin şart olduğunu söyleyen Prof. Telli, “Evet, bazı meslekler değişecek ama bunun nasıl yapılacağına, nasıl iyileştirileceğine yönelik bir yapıya dönüşecek o meslekler. Birden bire bir meslek tamamen yok olup sonrasında hemen başka bir meslek oluşmuyor.” dedi.

Gelecek kaygısıyla seçim yapmanın da doğru olmadığının altını çizen Telli, “Gelecek önemli ama gelecekteki yapıyı aslında yönlendiren bireylerdir. Sevdiğiniz meslek neyse gelişim de beraberinde gelir.” diyerek gençlere seslendi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İlk İşim Girişim Yarışması'nda 2019 Başvuruları Başladı

$
0
0

Çalık Holding, Yıldız Teknopark ve Yıldız TTO ortaklığında bu yıl beşincisi düzenlenen "İlk İşim Girişim" yarışması için başvurular başladı. "Yeni Girişimler" ve "Yeni Fikirler" olmak üzere iki kategoride gerçekleştirilecek olan yarışmanın başvuruları 6 Ekim 2019 tarihine kadar devam edecek.

Çalık Holding, Yıldız Teknopark ve Yıldız TTO ortaklığında düzenlenen, inovatif, topluma faydalı ve aynı zamanda ticarileşme potansiyeli yüksek olan iş fikirlerinin ortaya çıkmasını kolaylaştırmayı amaçlayan "İlk İşim Girişim Yarışması" başvuruları 9 Eylül - 6 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek.

Ülkemizde girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılmasını, vizyoner genç girişimcileri ortaya çıkarmayı, yenilikçi ürün ve fikirlerin ticarileşmesine fırsat tanımayı ve uluslararası pazarlarda yer almalarını teşvik etmeyi hedefleyen yarışmada finale kalan projeler 24 Ekim’de açıklanacak. Finalistler jüri önünde gerçekleştirecekleri sunumlarından önce temel girişimcilik ve sunum eğitimine katılmaya hak kazanacaklar.

Yeni Girişimler ve Yeni Fikirler Ödüllendirilecek

İlk İşim Girişim Yarışması 2019’un kazananları iki farklı kategoride farklı ödüllerin sahibi olacak. "Yeni Girişimler" kategorisinde ilk üçe giren yarışmacılar arasında birinci olan girişimci adayı 10 bin TL, ikinci 7 bin 500 TL ve üçüncü 5 bin TL ödül alacak. Ayrıca kazananlar sırasıyla Yıldız Kuluçka’da kapalı, açık ve sanal ofis imkânlarına da sahip olacak. "Yeni Fikirler" kategorisinde başarı göstererek dereceye giren yarışmacılar arasında birinci olan girişimci adayı 7 bin TL, ikinci 5 bin TL, üçüncü 3 bin TL para ödülü kazanacak. Ayrıca bu kategoride dereceye giren tüm adaylara ayrıca Yıldız Ön Kuluçka Merkezi’nde altı ay boyunca ücretsiz ofis imkânı sunulacak.

İlk İşim Girişim Yarışması 2019 hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.ilkisimgirisim.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Kadın Girişimciler Akademisi 4. Dönem Başvuruları Başladı

$
0
0

Kadınların iş gücüne katılımını teşvik etmek amacıyla 2016 yılında kurulan ÜNLÜ & Co Kadın Girişimciler Akademisi’nin 4. dönem başvuruları başladı. Son başvuru tarihi 20 Eylül 2019.

Türkiye’nin lider yatırım hizmetleri ve varlık yönetimi grubu ÜNLÜ & Co’nun sürdürülebilir büyüme için toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı ve daha fazla kadının iş gücüne katılımını destekleyen iş modellerine olan inancıyla kurduğu ÜNLÜ & Co Kadın Girişimciler Akademisi (KGA), bu yıl da kadın girişimcilere ihtiyaç duydukları alanlarda destek olmaya devam edecek.

Kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde; girişimcilik, kadına destek ve eğitime odaklanan ÜNLÜ & Co, kuruluşunun yirminci yılını kutladığı 2016’da Endeavor ve GİRVAK desteği ile Kadın Girişimciler Akademisi’ni hayata geçirdi. Akademi kapsamında her yıl seçilen 20 kadın; 9 ay boyunca iş planı oluşturmaktan, dijital pazarlamaya, nakit yönetimi ve borç finansmanından, liderliğe kadar bir girişimcinin ihtiyacı olan temel konularda eğitimlerden geçiyor. Eğitimler mentorluk, ActionCOACH desteği ile verilen 6 aylık işletme koçluğu programı, networking ve yatırımcı buluşmaları ile destekleniyor.

ÜNLÜ & Co Kadın Girişimciler Akademisi ile bugüne kadar 60 kadına iş fikirlerini hayata geçirmeleri konusunda destek olduklarını belirten ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Üyesi Şebnem Kalyoncuoğlu Ünlü, “ÜNLÜ & Co olarak kuruluşumuzdan bugüne kadınların iş hayatına katılımını, grup şirketlerimizin her kademesinde desteklemeye önem verdik. Ekonomik büyüme ve kalkınmada da kadınların iş gücüne katılımının ve girişimciliğin desteklenmesinin önemli bir payı olduğuna inanıyoruz. Bu amaçla hayata geçirdiğimiz program çerçevesinde bu yıl da iş dünyası ve yatırımcılarla bir araya getirdiğimiz networking davetleri, mentorluk, işletme koçluğu ve eğitimler ile kadın girişimcilerimize destek olmaya devam edeceğiz. Kadın Girişimciler Akademisi ile hedefimiz; kadınlara gereksinim duydukları her konuda tam donanımlı bir rehberlik yaparak kariyer yolculuklarında onları cesaretlendirmek” şeklinde konuştu.

Akademiye Her Yıl 20 Kadın Girişimci Seçiliyor

ÜNLÜ & Co Kadın Girişimciler Akademisi kapsamında ÜNLÜ & Co yöneticileri, girişimci kadınlara bilgi ve deneyimlerini aktararak, kadınların ekonomik alanda güçlenmelerine ve ekonomiye katkı sağlamalarına kılavuzluk ediyor. ÜNLÜ & Co, Kadın Girişimciler Akademisi kapsamında katılımcılara; eğitim, mentorluk, işletme koçluğu, networking ve yatırımcılar ile buluşma fırsatları sunuyor.

Her yıl 20 kadın girişimcinin seçildiği ÜNLÜ & Co Kadın Girişimciler Akademisi, 2016 yılından bu yana 60 kadın girişimciye destek oldu. 

Katılım İçin Gerekli Kriterler Neler?

Başvuracak adayların sağlaması gereken kriterler ise şöyle:

Şirketin;

  • Kuruluşunu tamamlamış ve ilk faturasını kesmiş olması,
  • 0-5 yıldır faaliyet göstermesi,
  • Kurucularından en az birinin kadın olması,
  • Programa katılacak kurucu/ kurucu ortağın kadın olması ve 9 ay sürecek programın tamamına katılacağını taahhüt etmesi gerekiyor.

Katılımın ücretsiz olduğu programın sonunda ise hisse aktarımı gibi ek şartlar bulunmuyor.

2020 Sonuna Kadar Hedef: 100 Mezun

ÜNLÜ & Co’nun 4 yıl önce kurduğu KGA’da 2020 sonuna kadar toplam 100 mezuna
ulaşılması hedefleniyor.

Öte yandan ÜNLÜ & Co, Birleşmiş Milletler (BM) Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) ve BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) ortaklığında oluşturulan Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri (Women’s Empowerment Principles) imzacılarından biri olma özelliğini taşıyor.

ÜNLÜ & Co Kadın Girişimciler Akademisi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.unluco.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye Genelinde KOBİ’lere E-İhracat Eğitimi Başlıyor

$
0
0

AmazonTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Boğaziçi Üniversitesi, Türk KOBİ’lerinin e-ticaretle ihracat yapmasını sağlamak üzere Türkiye genelinde e-ihracat eğitimleri başlatıyor.

KOBİ’lere e-ihracat eğitim seminerleri başlatılmasına yönelik protokol, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu şahitliğinde, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Kıvanç ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan ve Amazon Avrupa Büyümeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Alex Ootes tarafından TOBB’da düzenlenen törende imzalandı.

Türkiye genelinde TOBB’a bağlı ticaret ve sanayi odalarında düzenlenecek eğitim seminerlerini Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi uzmanları verecek. E-ihracata ilişkin fırsatlar, ihracat ile iş büyütme yolları ve Amazon’un sunduğu satış imkanları gibi başlıkları kapsayan eğitim seminerleriyle, Türkiye’nin 20 ilinde 40 eğitim semineri ile 2019-2020 dönemi boyunca 2 bin KOBİ’ye ulaşılması hedefleniyor.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da imza töreninde yaptığı konuşmada, dijital teknolojilerle birlikte dünyanın daha hızlı dönmeye başladığına değinerek: “Bu hıza ayak uyduramayanlar savrulurken, uyum sağlayabilenler için müthiş fırsatlar var. Bu fırsatlardan biri de e-ihracat. KOBİ’lerimizin e-ihracat yapma becerilerini geliştirmek için Amazon ve Boğaziçi Üniversitesi ile yeni bir işbirliğine başlıyoruz. E-ihracat, ihracatçı sayımızla birlikte ihraç ettiğimiz ürün ve ihracat yaptığımız ülke sayısını artırmak için son derece etkili bir araç. Eskiden ihracatçı firmaların hedef pazarlarında bir satış ve pazarlama ağı kurmaları ya da ürünlerini satacak bir aracı bulmaları gerekirdi. Artık devir değişti. KOBİ’ler e-ticaret platformları sayesinde yurtdışındaki tüketicilere doğrudan ulaşabiliyorlar. Amazon ve Boğaziçi Üniversitesi işbirliğinde KOBİ’lerimize Avrupa’ya ihracat için Amazon platformunu nasıl kullanabileceklerini öğreteceğiz. KOBİ, ürününü Amazon üzerinden Avrupalı tüketiciye sunacak.” dedi.

İş birliği anlaşmasına yönelik konuşan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi’nin Türkiye’de iş dünyası ile küçük ve orta boy işletmelere yönelik birçok eğitim düzenlediğini, Türk özel sektörünün gelişimine katkı sağlamak üzere programlar yürüttüğünü belirtti.

Boğaziçi Üniversitesi olarak üretilen bilgiyi toplumun faydasına sunmayı ve toplumsal gelişimi desteklemeyi önemli bir amaç olarak gördüklerini belirten Özkan,“Bu doğrultuda TOBB ve Amazon iş birliği ile bu projede yer alarak işletmelerimizin e-ihracat yolculuğuna rehberlik etmekten büyük heyecan duyuyoruz.” diye konuştu. İmzalanan bu protokolün KOBİ’lerin gelişimi açısından çok önemli olduğunun altını çizen Özkan, bu çalışmanın binlerce KOBİ’nin yurtdışına daha kolay ihracat yapacağını, böylece iş hacimlerini geliştirecek bir iş modeli yaratacağını vurguladı.

Türkiye’den e-ihracat programıyla KOBİ’lere e-ticaretle ihracatın kapılarını açtıklarını belirten Amazon Avrupa Büyümeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Alex Ootes“Girişimci ruhuyla tanınan Türk KOBİ’lerini milyonlarca müşterimiz ile buluşturmaktan büyük heyecan duyuyoruz. TOBB ve Boğaziçi Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz bu işbirliğiyle Türkiye’deki işletmelerin yüzde 90’ından fazlasını oluşturan KOBİ’lere çok daha yakından temas etme fırsatı bulacağımız için çok mutluyuz. Amazon olarak KOBİ’lerin büyüyerek gelişmeleri ve güçlenmeleri için yaptığımız çalışmalar kapsamında Türkiye'den e-ihracatı başlattık. Eğitim serisi ile başlattığımız bu güç birliğiyle KOBİ’lere e-ihracatın kolay yolunu açıyoruz. Böylece Amazon olarak Türk KOBİ’lerini milyonlarca müşterimizle buluşturarak Türk markalarını uluslararası arenaya taşımayı arzuluyoruz.” dedi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Öğrencilerin Hayatını Kolaylaştıran 10 Uygulama

$
0
0

Gündelik hayatın vazgeçilmezi olan akıllı telefon ve tabletler, pek çok alandaki ihtiyaca çözüm sunuyor. Bu alanlardan biri de eğitim. Eğitim ve teknolojinin harmanlanmasının adeta zorunluluk haline geldiği çağımızda, interaktif uygulamalar öğrenim sürecini kolaylaştırdığı gibi keyifli hale getiriyor.

Soru sormak için öğretmeni yakalayamamanın verdiği hayal kırıklığı, etüt merkezlerinde uzun sıralarda beklemenin yarattığı yorgunluk, çözülemeyen soruya cevap ararken kaybedilen saatler, not almamanın yarattığı karmaşa… Tüm bunlar, interaktif uygulamalar sayesinde sorun olmaktan çıkıyor.

Öğrencilerin hem okul, hem de sınava hazırlık alanlarında hayatını kolaylaştıran mobil uygulamaları mercek altına aldık. Öğrencilerin hayatını kolaylaştıran en iyi mobil uygulamalar bu yazımızda.

İşte Öğrencilerin Hayatını Kolaylaştıran 10 Uygulama

1. Kunduz: “Fırsat eşitliği yaratma” hedefiyle yola çıkan ve gönülleri fetheden Kunduz uygulaması; YKS, LGS, KPSS ve ALES sınavlarına hazırlanan öğrencilerin yol arkadaşı oluyor. 20 binden fazla eğitmenin bulunduğu, 8 milyonu aşkın sorunun çözüldüğü mobil uygulama, temel liselere ve özel derslere alternatif oluyor. Hem eğitmenler, hem de öğrenciler için sosyal fayda yaratan mobil uygulama, öğrencilerin hayatını kolaylaştıran en iyi mobil uygulamalar arasında bulunuyor. Kunduz’un çalışma prensibi çok basit ve faydalı: Öğrenci, Kunduz ile çözemediği sorunun fotoğrafını çekerek gönderiyor. Profesyonel eğitmenler tarafından sorunun çözümü ortalama 10 dakikada içinde kullanıcıya görsel şekilde iletiliyor.Öğrenciler, Kunduz uygulaması sayesinde 13 farklı derste sorularını sorabildiği gibi, “Eğitim Koçluğu” yardımı da alabiliyor. YKS ve LGS’ye hazırlanan tüm öğrencilerin en büyük yardımcısı Kunduz’u Android ve iOS işletim sistemi yüklü cihazlara ücretsiz olarak indirebilmek mümkün. Deneme sürecinden sonra, kullanıma devam etmek için ücretli paketlerden satın almak gerekiyor. Detaylı bilgi https://kunduz.com adresinden alınabilir.

2. Duolingo: Ücretsiz dil öğrenme ve imece çeviri oluşumu Duolingo, yabancı dil öğrenmenin keyifli bir yolu olarak karşımıza çıkıyor. Duolingo, doğru ve yanlış yanıtları ölçen servisiyle durumunuzu raporluyor. Duolingo, hem Android hem de iOS platformlarının en sevilen uygulamalarından biri.

3. CamScanner: 200'den fazla ülkede 100 milyondan fazla yüklemeyle dünyanın 1 numaralı mobil belge tarama ve paylaşma uygulaması unvanını elde eden CamScanner; belgeleri yazdırma, buluta kaydetmek veya faks göndermek üzere görüntü dosyası/PDF olarak keskin ve net bir şekilde taramaya olanak tanıyor.

4. Evernote: Dünya genelinde 225 milyon kullanıcının aktif olarak kullandığı Evernote, not alma, aldığınız notları düzenleme veya herhangi bir fotoğraf üzerine not alma imkânı sunuyor. Yapımcılarının “harici beyniniz” olarak tanımladığı uygulama, mobil ve masa üstü uygulaması ile her platformda öğrencilerin hayatını kolaylaştırıyor.

5. Any Do: Online ajanda gibi kullanılabilen Any Do uygulaması, sade ve şık bir arayüze sahip. Yapılacak işlerinizi not almanıza yarayan uygulama, iPhone, iPad ve Android cihazlarla uyumlu. 2011’de en iyi Android uygulaması seçilen Any Do, gerçekleştirdiğiniz her bir adımdan sonra sizi ufak hediyelerle ödüllendiriyor. Uygulamanın milyonlarca kullanıcısı bulunuyor.

6. Google Keep: Android ve iOS mobil işletim sistemleriyle uyumlu mobil uygulama, web sürümüyle de kullanılabiliyor. Uygulama, notlarınızı kaydederek notlarınıza tüm platformlardan ulaşmanızı sağlıyor. Google tarafından geliştirilen Google Keep not alma uygulaması, ders çalışmayı kolaylaştıran uygulamalar arasında bulunuyor.

7. TED: 100’ün üzerinde dilde alt yazı desteği ile büyük bir kullanıcı kitlesine hitap eden mobil uygulama, Türkçe desteğiyle ücretsiz olarak indirilebiliyor. Her yıl en ünlü ve ilham verici binlerce insanın konferanslarını yayınlandığı TED. Com’un mobil cihazlara indirgenmiş hali olan mobil uygulama, özellikle üniversite öğrencilerinin ve eğitmenlerin yenilikçi fikirleri takip edebileceği bir uygulama.

8. Scribd: Dünyanın en büyük online kütüphanesi olan Scribd; en iyi e-kitap uygulamaları arasında bulunuyor. 10 milyon fazla dokümana ulaşabilme fırsatı sunan uygulama; PDF, ps, doc, docx, ppt, pps, pptx, xls, xlsx, odt, sxw, ODP, sxi, ods, sxc, txt, rtf uzantılarında bulunan tüm dokümanları açabiliyor. İngilizce, Almanca, Fransızca başta olmak üzere yaklaşık 90 dili destekleyen uygulama, sosyal medya hesaplarına erişime imkân veriyor.

9. Memorado: Memorado, “Güçlü Beyin. Güçlü Hayat.” mottosuyla kullanıcılarının beyin kaslarını güçlendirmelerine yardım eden oyunlar sunuyor. Stres atmak isteyen öğrencilerin mutlaka indirmesi gereken uygulama, Berlin Freie Üniversitesi tarafından onaylanmış uygulamalardan biridir. Nörobilimsel çalışmalar ışığında geliştirilen Memorado, küçük anket ile kişisel bir program çıkartabiliyor.

10. QualityTime: QualityTime, eğitim hayatında akıllı telefonların sadece faydalı olmak için kullanılmasını sağlayan bir uygulama. Hangi saatlerde hangi uygulamanın ne kadar kullanıldığını raporlayan uygulama, öğrencilerin telefon kullanımını azaltarak ders çalışmaya daha çok vakit ayırmasına yardımcı oluyor.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişim Fikrini Uzakta Değil, Hayatınızda Arayın

$
0
0

Türkiye’nin yeni nesil ve yerli sosyal ağ uygulaması olmak üzere yola çıkan çok amaçlı şebeke tabanlı uygulamaları bir araya getiren PeerBie, üniversite öğrencilerine sunduğu avantaj ve kolaylıkları İstanbul Üniversitesi İşletme Kulübü tarafından bu yıl 2’nci kez “Explore the Universe” temasıyla düzenlenen EUREKA’19 girişimcilik etkinliğinde girişimci adaylarıyla paylaştı.

Türkiye’nin yeni nesil ve yerli sosyal ağ uygulaması olmak için yola çıkan ve sosyal ihtiyaçlar doğrultusunda uygulamalar geliştiren girişim PeerBie, 16 Ekim 2019 tarihinde İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü İşletme Fakültesi’nde bu yıl 2’nci kez ve “Explore the Universe” temasıyla düzenlenen EUREKA’19 etkinliğinde üniversite öğrencileriyle bir araya geldi.

1986 yılından beri fakülte başta olmak üzere üniversiteye hizmet veren, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Kulübü tarafından düzenlenen etkinlikte İstanbul’un farklı üniversitelerinden gelen girişim tutkunu öğrenciler bir araya geldi ve başarılı girişimcilerle beyin fırtınası yapma fırsatı buldu.

Üniversite öğrencilerine girişimcilik ekosistemini eğlenceli bir şekilde tanıtmak, bu konuya dair bilinçlendirmek ve girişimcilik dünyasının en çok merak edilen konularına dair farkındalık yaratarak girişimci adaylarını cesaretlendirmek amacıyla düzenlenen etkinlikte, girişimci adayı gençler PeerBie standında girişimin kurucusu ile görüşüp bilgi alışverişi yaptı Ayrıca etkinlikte, PeerBie Kurucusu Semih Seçer, PeerBie girişimine kadarki ABD’de deneyimleri ve PeerBie girişiminin süreçleri hakkında konuşma yaptı. Burada özellikle rol bazlı sosyal ağların önemi, hayattaki rollerin dijital ortamda daha verimli nasıl yönetilebileceği, yönetimi sırasında etkin uygulama kullanmanın kazandırabilecekleri gibi girişimci adayların en çok merak ettiği konular masaya yatırıldı.

“PeerBie ile Kendini Anlat”

Konuşma yaptığı panelde kendini ve hayatını katılımcılara PeerBie üzerinden tanımlayarak anlatan PeerBie Kurucusu Semih Seçer “Lise ve üniversite dönemimde çok merak ettiğim bir konu vardı. Mutlu olacak mıyım? Bu soru aslında hedeflerinizi belirleyecek bir soru ve siz fark etmeden size kaygı veriyor. Bu sorulara yanıt bulmak için ihtiyacınız olan belirli kaynaklar var. Bunlardan biri örneğin, üniversite öğrencisiyseniz, okuduğunuz bölüm ve fakülteden mezun olmuş kişilere ulaşmak ve şu an oldukları yeri bilmek, deneyimlerini kendi ağızlarından dinleyebilmek. İşte biz PeerBie ile hayatın rollerine uygun çok amaçlı uygulamalar ailesi kuruyoruz. Şu an PeerBie Üniversitem, PeerBie Adım Adım, PeerBie Belediyem ve PeerBie TAC, Türk - Amerikan Topluluğu uygulamaları ile hizmet veriyoruz. Kısa süreç içerisinde “İş Hayatım”, “Kreş” ve “Mahallem” kategorilerine özel uygulamaların da tamamlanması ile dünya çapında “rol bazlı” ağ ve verimlilik konusunda “ilk” olmaya hazırlanıyoruz. Bunun altında ise kendi yaşantımdan ilham alarak modellediğim bir girişim fikri yatıyor. Şu an PeerBie yazılım mühendisleri ve araştırma-geliştirme ekibi olarak 3 farklı kıtadan, 3 farklı ülkeden çalışıyoruz. Ofisimiz PeerBie. Fiziki bir ortamda bir aradaymışçasına çalışabiliyoruz” diyerek PeerBie’nin kuruluş hikayesinden esinlendiği konuşmasında girişimcilere, kendi hayatlarındaki her andan ilham almalarının altını çizdi. Ayrıca İstanbul Üniversitesi’ne ve bünyesindeki İşletme Kulübü’nün değerli etkinlik girişimini tebrik eden Seçer, “23 yıl göçmen olarak yaşadım ve ülkemden uzak kaldım. Uzak kaldım ancak gözlem ve takibe devam ettim. ABD’deyken Türkiye’deki ihtiyaçları görüp, dünyanın teknoloji geliştiricilerinin arasında çalışırken hangi inovasyon kanalının güçlendirilmesi gerektiğini daha iyi analiz etme şansı yakaladım. Gördüm ki Türkiye çok genç ve teknoloji meraklısı bir sosyolojik yapıya sahip. Bunun için sosyal fayda çatısı altında bir teknolojiye ihtiyaç duyulduğunu analiz ederek, Türkiye’ye geri dönüş yaptım. Burada gerek iş gerek özel hayatımdaki bilgi ve birikimimi bu girişim vesilesiyle üniversiteler başta olmak üzere sosyal fayda sağlayabilecek her platformda paylaşıyorum ve paylaşmaya devam edeceğim.” açıklamalarını yaptı.

“Artık Konuşmuyoruz Ama Birbirimize Muhtacız”

PeerBie kurucusu Semih Seçer ayrıca:“Artık konuşmuyoruz. Sözlü iletişim artık dijitale yerini bıraktı. Yine de birbirimize her durumda bağlı ve muhtaç bir ekosistemiz. Üst katımızda kim var? Yan sınıfta neler oluyor? Bu yanıtları bilmek ve bildirebilmek aslında ekosistemdeki rolünüzle çok bağlantılı. Ait olduğunuz rolde çözüm ararken, sizden sonra o role gelecek kişiye bir deneyim kaydediyorsunuz. Unutmayın, bilmediğiniz şeyden korkarsınız. Bildikçe rahatlar, doğru kararlar vermeye daha yakın olursunuz. PeerBie ile amacımız şimdi hayatınızı kolaylaştırmak” dedi.

İstanbul Üniversitesi İşletme Yönetimi ve Organizasyon Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doçent Dr. Muhsin Murat Yaşlıoğlu, “Girişimcilik çağımızın en önemli konularından biri. Üniversite okuyan her öğrencinin en azından hakkında bilgi sahibi olması gerektiği bir kavram olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerimiz, çağımızın tüm gelişmelerini yakından takip edip kendilerini geliştirmek durumundalar. Fakültemizin en eski öğrenci kulübü olan İşletme Kulübü ise sene içerisinde düzenlediği 5 büyük organizasyon ve yıllık olarak çıkarttığı dergisiyle bu konuda öğrenci arkadaşlarına birçok fırsat sunuyor. Farklı alanlarda düzenledikleri organizasyonlarla, alanında uzmanlaşmış üst düzey yöneticileri ve lider firmaları bir araya getirip, öğrencilerimizin ilk ağızdan bilgi almalarını sağlıyor. Geçtiğimiz sene ilk kez düzenlenen Eureka, girişimcilik dünyasına ait gelişmeleri yakalayan ve öğrencilerimizle buluşturan çok başarılı bir organizasyon. Bu alana eğilim göstermek isteyen öğrenciler için çok iyi bir kılavuz olmasının yanı sıra, öğretirken eğlendiren birçok aktiviteyi de içinde barındırıyor” açıklamasını yaptı.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Akademisyenleri Girişimciye Dönüştüren Program: LeanLab

$
0
0

İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteği ve Özyeğin Üniversitesi’nin ev sahipliğinde ilk dönem faaliyetleri gerçekleştirilen “LeanLab: Akademiden Girişime Yenilikçi Dönüşüm Programı” için ikinci dönem başvuru süresi 15 Kasım 2019’da sona eriyor.

Ticarileşme potansiyeline sahip, fikri mülkiyet temelli bir teknolojisi ya da hızla pazara erişebilecek iş fikri olan akademisyen ve doktora öğrencileri için özel olarak tasarlanan “LeanLab: Akademiden Girişime Yenilikçi Dönüşüm Programı”İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) tarafından Girişimcilik Mali Destek Programı kapsamında destekleniyor. 

İş fikirlerini yatırımcılarla buluşturacak programda girişimci akademisyenler program başında düzenlenecek kısa süreli kampın ardından 5 hafta süreyle bir araya gelecek ve mentorlar eşliğinde projelerini geliştirecek. Program sonunda düzenlenen kamp ile de dönüştürücü deneyimlerini tamamlayacak katılımcılara bu dönem, program ortağı Boğaziçi Üniversitesi ev sahipliği yapacak.

Başta ABD olmak üzere uluslararası muadilleri incelenerek titizlikle tasarlanan programda akademisyen ve araştırmacıların üniversite kampüsleri ve laboratuvarların dışına çıkarak potansiyel müşteri görüşmeleri yapmaları ve bu sayede akademik temelli ileri seviye teknolojilerin ekonomik değere dönüşme süreçlerinin hızlandırılması teşvik ediliyor.

Özyeğin Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi ortaklığında yürütülen programın birinci döneminde farklı üniversitelerden girişimcilik yetkinliklerini geliştirmek isteyen akademisyenler yer aldı. Katılımcılar otomotiv, sağlık teknolojileri, yapay zeka, fonksiyonel gıda, biyoteknoloji ve tüketici elektroniği alanındaki bilgi birikimlerini ve iş fikirlerini yenilikçi girişimlere dönüştürme yolunda yalın girişimcilik eğitimleri, bire bir mentorluk destekleri, müşteri görüşmeleri ve yatırımcı temasları gibi dönüştürücü hizmetlerden faydalandı.

Programın ilk dönemine, geliştirdiği farklı kanser türlerinin ilerlemesini engelleyen küçük moleküllü ilaç benzeri teknolojilerle katılan Yeditepe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Fatih Kocabaş “Bir akademisyen olarak başladığım girişimcilik yolculuğumda en çok faydalandığım program LeanLab oldu” dedi.

Doğal dil işleme, derin öğrenme ve metin madenciliği alanında çalışmalar yürüten Sabancı Üniversitesi’nden Dr. Reyyan Yeniterzi ise araştırma tecrübesinin hukuk alanına yönelik uygulamaları çerçevesinde katıldığı programa ilişkin “LeanLab programı kapsamında potansiyel müşterilerle yaptığım görüşmeler, teknoloji geliştirme çalışmalarımı daha doğru bir hedefe yönlendirmeme olanak verdi. Mentorluk destekleri ile zengin bir deneyim sunan programı yeni bakış açıları kazanmış olarak tamamlamadığım için çok memnunum” ifadesini kullandı.

Akademisyen, doktora öğrencisi veya mezunlarının odaklarını bilimsel araştırmanın ötesinde genişletmek ve ticarileşme yönünde adım atmalarını sağlamak hedefiyle tasarlanan “LeanLab”, 15 Kasım 2019 tarihine kadar www.leanlab-project.com adresi üzerinden başvuruları kabul ediyor.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 757 articles
Browse latest View live